YORUMSUZ
27 Ağustos 2011 Cumartesi
Günün birinde iki ülkenin başbakanı devlet sorunlarını görüşmek üzere bir araya gelmişler. O sırada misafir heyette bulunan adamlardan biri aniden bağırmaya, çılgınca hareketler yaparak, yumruğunu masaya vurmaya başlamış. Başbakanlardan ev sahibi olanı, adama dönerek, “ Sana 6 numaralı kuralı hatırlatmak isterim”, diye çıkışmış. Bunun üzerine adam sakinleşmiş, özür dileyerek bir kenara çekilmiş. Konuşma tekrar başlamış, aradan bir süre geçtikten sonra bu kez bir kadın çılgınca el kol hareketleri yapmaya başlayınca başbakan bu kez kadına dönerek, “Lütfen 6 numaralı kuralı unutma”, demiş. Bir kez daha bu sözler etkisini göstermiş ve kadın hemen toparlanmış, özür dileyerek yerine oturmuş. Aynı sahne üçüncü kez tekrarlanınca misafir başbakan dayanamamış ve “Sevgili dostum, çok şey gördüm, ama böylesine ilk kez şahit oluyorum. Bu 6 numaralı kuralın sırrını benimle paylaşır mısın? “ diye sormuş. Ev sahibi başbakan “Çok basit” diye karşılık vermiş, “ 6 numaralı kural: Kendini bu kadar ciddiye alma demektir”. Misafir başbakan, “Ah, bu çok hoş bir kural” demiş. Bir süre düşündükten sonra, “ Peki, diğer kurallar nelerdir?” diye sorduğunda meslektaşı şöyle yanıt vermiş: “BAŞKA KURAL YOK!”
Sonuç: Egonuzun stres ve endişe olarak adlandırdığı sorunları yaratmasından doğrudan kim sorumlu? Egonuzu bu kadar ciddiye alarak hayatınızı yönetmesine izin vermek mi yoksa huzur ve neşeyle yaşamak mı? Hangisi?
Sevgilerimle.
Doç. Dr. Betül Saf