GÜLE GÜLE NURİ BEY…

Güle güle Nuri Bey…

Funika Holding’in patronu, uzaylı Lya ile Enki’nin fikir babası işadamı Nuri Sözkesen’i dün son yolculuğuna uğurladık…
Bundan tam 8 yıl önce, Hürriyet Gazetesi’ndeki bir haberde “Denizlili UFO”cu işadamı” başlığını okuyunca, bu haberi okuyan; ama tebessüm etmeyenler içerisinde yer aldım… Çünkü Nuri Sözkesen’i yakından tanıyordum.
Sadece Amerika’da bugün 7 üniversitede kürsüsü bulunan Ufoloji konusunda da yeterli bilgim vardı.
Burada beni şaşırtan, bir işadamının ufolojiyle ilgilenmesi değil, ufolojiyle ilgilenen bir işadamının kamuoyuna çıkıp, hem de bu ülkenin en büyük tirajlı gazetelerinden birinde konuyu kişisel olarak gündeme taşımasıydı.
Bu bir risk idi…
Hele hele bini aşkın kişiye ekmek veren ve uluslararası önemli bağlantıları bulunan bir işadamı için önemli bir risk idi…
Öyle ya…
Başka gezegenlerde yaşam olduğunu savunanlara, daha düne kadar toplumun büyük bir bölümü tarafından “deli” gözüyle bakılıyordu.
Ama artık durum değişmeye başladı.
Bilimsel gelişmelerle birlikte, kutsal kitaplarda aktarılan bilgiler de çağa göre yorumlanınca, inanların sayısı hızla artış gösterdi.
Artması da çok normaldi…
Çünkü tek bir teleskopun tespitlerine bile bakıldığında, sadece Samanyolu Galaksisi’nde 200 milyar yıldız ve gezegen olduğu bildiriliyor.
Bizim Samanyolu gibi 2 milyar galaksi olabileceği bilim adamları tarafından öne sürülüyor.
Evrenin bu korkunç boyutu ve fiziki yapısı içerisinde sadece bizim yaşayan şuurlu varlık olarak düşünülmemiz, ilk çağda yaşayan bir beynin bile düşünebileceği bir şey olamaz…
İşin bu tarafına fazla girmek istemiyorum.
Evet belki de birileri Nuri Sözkesen’e ve onun UFO ilgisine şimdiye kadar gülerek yaklaşmış olabilir; ama ben Sözkesen’in çok akıllıca bir iş yaptığını düşündüm hep…
Ve her zaman son gülenin o olacağına inandım…
Çünkü tüm dünyada birçok markalaşmış dev firmanın, birçok kahraman yaratarak dünya piyasasını eline geçirdiğini düşünürsek, Sözkesen’nin fikir babalığını yaptığı LYA ve ENKİ adlı uzaylı çocukların gelecekte dünyanın dört bir yanında karşımıza çıkması neden imkansız olsun ki…
O 30’u aşan marka timi, milyonlarca doları bulacak marka çalışmalarına çoktan başlatmış ve hedefini belirlemişti bile… Ama yaşam yolculuğuna kendi elleriyle son vermek durumda kaldı…
İnşallah bundan sonraki süreç arkada bıraktığı evlatları aracılığıyla yaşama geçirilir ve markalaşamamak yüzünden çok büyük sıkıntılar çeken ve çekmeye de devam edecek olan tekstil sektörümüz için rahmetli Sözkesen’in attığı adımlar sayesinde bir çıkış yolu bulunur.

Mekanın cennet olsun Nuri bey…

Güle güle…