REKLAMI GEÇ

HOŞGELDİN ÇOBAN RIFAT…

16 Kasım 2009 Pazartesi

Benim başımın tatlı bir belası vardır… Adını Çoban Rıfat olarak bildirdi bana… Ben de daha önce yazdığım gazetedeki köşelerimde yer yer bu okurumdan gelen köşe yazılarına yol vermişimdir… Gazeteden ayrıldıktan sonra bir süre bağlantımız koptu… Tam kurtuldum(!) derken, beni yine buldu ve ardı arkası kesilmeyen yazılarını atmaya başladı… Bu durumda, bundan böyle, hiç de fena yazmayan Çoban Rıfat’ın yazılarını da bu köşeden okuma şansını bulacaksınız…

Kısa bir girişten sonra gelen ilk yazısını, üst notuyla birlikte sizlere aynen iletiyorum…

Sayın Bülent Bey,

Televizyon seyretme, radyo dinleme, gazete okuma imkanım, dağlarda sınırlı da olsa, az buçuk okumam, yazmam var ya, bu sayede öğreniyorum bazı şeyleri duyduğumca, anladığımca ben de. Çorbada tuzum olsun diye sana gönderiyorum ben de dillendirebildiklerimi, dilim döndüğünce. Sürçü lisanım varsa da affola. Malum oyumuz BEŞ PARA etmiyor ve sizlerin ki kadar da değerli değil zaten. Sende yazımlandırırsan sevinirim. Hürmetler ederim.

GA, GI, GU, GO VE GDO

Bir yönetmelik hazırlanması zorunluluktu. Hükümette sadece bu durumda görevini yaptı. Her ne kadar hazırlanan yönetmelik, GDO’lu ürünleri tüketmenin sonucunda bilim insanlarının ileride olacağımızı iddia ettikleri GUDUBET’ten farksızdı ve sorun da zaten buradan kaynaklanıyordu.

Hemen bir kızılca kıyamet koparıldı. Millete öyle bir anlattılar ki GDO’yu, sanırsınız bundan sonra ülkemiz GDO’ lu ürünler cennetine dönüştürülecek. Oysa, yıllardır biz bu ürünleri, zaten bilmeden tüketiyormuşuz da haberimiz yokmuş sadece.

Tarımsal ilaçlamanın yapılmaya başladığı tarihten itibaren, üretilen hemen hemen bütün ürünler, zaten GDO’lu ürüne çoktan dönüşmüş. Siz dedenizin bıraktığı tohumlarla üretime devam etseniz de, komşu tarlada eğer bu GDO’lu ürünler ekiliyorsa, sizin mahsulünüzün de aynı şekilde GDO’lu olmasının kaçınılmaz olduğunu açıkladı bilim insanlarımız.

Dolayısıyla bu ürünlerden, bu ürünlerle beslediğimiz hayvanlardan elde ettiğimiz gıdaların hepsi, hayatımızın bir parçasıymış. Kısaca yediğimiz her şey GDO’luymuş ta, biz sadece bunu, hükümet bir yönetmelik hazırlayıp ta yürürlüğe çıkarınca farkına vardık aslında.

Doğanın dengesini bozarsanız, haliyle doğa da insanlığın dengesini bozmak zorunda kalır. Her ne kadar “GDO’lu ürünler delikanlıyı bozar” dese de BİRİLERİ!!! tıpkı Sağlık Bakanlığımızın, domuz gribi nedeniyle, ortalığın ceset tarlasına döneceğini düşünerek, 43 milyon adet aşıyı ithal edip, zorla millete vurdurmaya çalışmasında olduğu gibi, içinde “DOMUZ” geçince bunun da “delikanlıyı bozacağı” yönünde, devlet büyüklerimizin yaptığı beyanatlardan, halimizin ne kadar içler acısı bir durumda olduğunu anladık sanırım.

Demokratik ve daha nice ucube açılımlardan sonra, geldiğimiz noktada öğrendiğimiz diğer bir konuda, Diyarbakır ilimizde, araç plakalarında bulunan harflerden, sıranın “G” harfine gelmesi nedeniyle, aşılması güç bir durumla karşı karşıya geldiğimizi duyurdu “yandaş olmayan basınımız”. Bölgede konuşulan lehçelerde geçen bazı kelimelerin anlamları nedeniyle, bu harfe ait plakaların dağıtılması konusunda, oldukça sıkıntıya düşmüş Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü. Gülelim mi, ağlayalım mı halimize? Irkçılık mı desek acaba bu plakaların bize yaşattığı duruma? Bilemedim ben.

Sonuç olarak; GDO’lu ürünleri yıllardır yiye yiye metabolizmamız artık duyarsızlaştığından, verdiğimiz tepkilerin, etki yaratmayacak ve feverandan öte geçmeyecek cılızlıkta olduğunu çakmış bulunuyoruz. İçimizde bulunan birçok GA’nın, TRENE BAKAR GİBİ!!! bizlere BAKANLAR olduğunu (bu sayede bizleri ne yerine koyduklarını da anladık), Milletimizin kurtarıcısı, Cumhuriyetimizin kurucusu ATA’mızın ardından, “ÖLENLE ÖLÜNMEZ” diyerek onu anmayı bile bize çok görenleri, başımızda tutmaya devam ettikçe, bundan sonra bizlere, domuz gribi aşısını zorla vursalar da, GDO’ lu ürünleri tükettirseler de, bu saatten sonra, bize hiç bir “GU”, “GI” olmaz, merak etmeyin. Ha! bu arada; Kürtçede GA:Öküz, GU: Dışkı, Zazaca GI:Dışkı demekmiş. Hatırlatayım istedim. Biz birilerine “GO! home” demedikçe, daha çok GA’ların kurbanı olmaya devam ederiz.

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı