REKLAMI GEÇ

İTHAL MALI BABAYASA…

25 Mart 2010 Perşembe

Hükümet partisi kendi kendine bir anayasa değişiklik paketi hazırlamış.

Kimseciklere de (AB ve ABD hariç) sormadan ve söylemeden hem de.

Sözüm ona, tüm “DEMOKRATİK ÜLKELER” deki durumları inceleyerek, bu anayasa maddelerini değiştirmeye karar vermişler.

Kısaca bizim ANAYASA değişikliği “İTHAL MALI” olacak anlayacağınız.

İthalata bağlı ihracatımız sayesinde, günden güne büyüyen cari açığımız da, bu sayede katlanarak artmamış mıydı zaten?

Sonuçta IMF gelip kapımıza, “KARDEŞİM BATIYORSUNUZ” diyerek müdahale etmedi mi?

Kemerleri sıkmak zorunda kalmış, karnımızı da sırtımıza yapıştırmıştık.

Yine Dünya Bankasından “İTHAL” ederek devşirdiğimiz “DERVİŞ” i ekonominin başına getirmiştik.

“TEĞET GEÇEN” krizden kurtulmak için ise, yine çıkarılan kanunla, İngiliz vatandaşlığını baki kılarak ithal ettiğimiz ve “GEÇİCİ OLARAK TÜRKLEŞTİRDİĞİMİZ” Mehmet Şimşek’ i ekonominin en tepesine oturttuk.

Zaten “SİZİN MEMLEKETTE NASIL DERLER?” diyen Mehmet Şimşek’ te bu makama “CUK OTURDU” hani.

Sahi, Anayasa paketi niçin hazırlandı?

AKP’ ye göre; Tabii ki “DAHA FAZLA DEMOKRATİKLEŞEBİLMEK” için.

Eee, daha fazla demokratikleşmek demek, “BAĞIMSIZ ERK” dediğimiz yargının siyasallaşması ve hükümete dolayısıyla “MİLLİ İRADEYİ TEMSİL EDEN MECLİSE” biat etmesi demek mi olacak bu paketteki maddelerle?

2002 seçimlerinden önce, şimdiki iktidar partisi söz verdiği halde, milletvekili dokunulmazlığının kaldırılmasına ait bir “ÖZGÜRLEŞME ve DEMOKRATİKLEŞME” den neden bahsedilmiyor öyleyse pakette?

Çünkü bizim vekillerimiz zaten yaşamın her alanında, dünyanın en “DEMOKRAT ve ÖZGÜR İNSANLARI” da ondan diye mi?

Ya Seçim Kanununda bir demokratikleşme, neden pakette yok?

Neden milletin iradesini meclise taşıyacak o % 10’ luk barajı kaldırmakla ilgili bir düzenleme düşünülmemiş hiç?

Ya Mecliste bizi temsil etsinler diye, parti başkanlarının DİKTATÖRCE bize dayattığı o “ÇOK DÜRÜST VE TERTEMİZ, DOKUNULMAZ OLACAK MİLLETVEKİLİ ADAYLARINI” neden bizler seçemiyoruz peki?

Daha fazla demokratikleşebilmek ve özgürleşmek demek, Anayasanın 10. Maddesinde yapılmak istenen değişiklikle “Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet, bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür. Bu maksatla alınacak tedbirler, eşitlik ilkesine aykırı olarak yorumlanamaz” diyerek, kadının başına “TÜRBAN” geçirmeyi bu “ÖZGÜRLEŞMEYE AYKIRI OLARAK YORUMLAMAMAKLA MI” olacak peki?

Yine 41. Maddede yapılmak istenen değişiklikle; “Devlet, çocuk istismarı, cinsellik ve şiddete karşı çocukları koruyucu tedbirleri alır” ibaresi ile Vakit Gazetesi yazarı Hüseyin Üzmez gibiler tarafından cinsel istismara uğratılan çocukların, yasayla tecavüz edilebilirlik yaşını küçülterek, bu durumu telafi etmenin veya bağımsızlığı kaldırılan, alacağı kararları, hükümete sorarak almak zorunda bağımlı hale getirilen hakimin, “TECAVÜZCÜNLE VEYA SANA TACİZDE BULUNANLA EVLENMEK İSTER MİSİN?” sorusunu sordurarak, evlenmeyi kabul etmesi halinde de bu olayı tatlıya bağlaması ile mi önüne geçecekler bu istismarcılığın?

53. maddedeki değişiklikle; “Memura Toplu Sözleşme Hakkı” verilecek ama “GREV” yapma hakkı yine tanınmayacak, hükümetin “LOKAVT” hakkı ise baki kalacak öyle mi? Uyuşmazlıklarda ise (bu durumda tek taraflı olarak nasıl uyuşulacaksa) Uyuşmazlık Kurulu kararları kesin olacakmış. Zaten şimdiye kadar da öyle olmadı mı?

69. maddede ise; “Siyasi partilerin mali denetimi Sayıştay tarafından yapılır” denecek ama Sayıştay’ın zaten kime bağlı olarak çalıştığını, kimse bilmeyecek öyle mi?

125. maddede; “Yüksek Askeri Şuranın Silahlı Kuvvetlerden her türlü ilişik kesme kararlarına karşı yargı yolu açıktır” deniyor. Savaş veya teröre karşı yürütülen operasyonlar sırasında “BENİM KAN GÖRMEYE TAHAMMÜLÜM YOK” diyen KOMUTANLARIN, cepheyi terk etmesi ve kendisine emanet edilen vatan evlatlarını bırakıp tüymesi nedeniyle ordudan ihracına, bir de yargı yolunu açacağız öyle mi? Vatana ihanete, biz demokratikleşme diyeceğiz demek ki!

145. maddede; “Savaş hali haricinde, asker olmayan kişiler askerî mahkemelerde yargılanamaz” denilecek, “VİCDAN-İ RETÇİLERİN ASKER OLMAYI KABUL ETMEMELERİ” nedeniyle asker üniformasını giymemeleri ve sivil kalmalarından dolayı, askeri mahkemelerde yargılanamayacak öyle mi?

Daha nice sözüm ona “ÖZGÜRLEŞME VE DEMOKRATİKLEŞME” ile ilgili maddeler pakette yer alıyor. Bunları okumak, okuduktan sonra ne yapılmak istendiğini anlamak ise şu haliyle zaten “NA MÜMKÜN”.

Tıpkı Anayasa Mahkemesine, Cumhurbaşkanı tarafından seçilerek üye olacak olan “İKİ SADE VATANDAŞ” ın, burada alınacak kararlarda “HUKUKU BİL(MEY)EREK” oy vermesinde olacağı gibi…

Zamanında demişti biri “ANAYASAYI BİR KERE DELMEKLE BİR ŞEY OLMAZ!” diye.

Şimdi ise “PAKETLE BİR KERE DAHA DELSEK NE OLUR Kİ?”

Bu duruma da; “FİLLER TEPİŞİR, OLAN ÇİMENLERE OLUR!” mu desek, yoksa “ATLAR TEPİŞİR, OLAN EŞEKLERE OLUR” mu desek?

Sonuçta; çimenin veya eşeğin kim olacağını da bize, “REFERANDUMDAN ÇIKAN SONUÇ” söyleyecekmiş?

Civciv çıkacak, kuş çıkacak. Bu “İTHAL MALI ANAYASA PAKETİ” bizim milletin başına bir “İŞ AÇACAK” , “DUBAKALİ YAKINDA N’OLACAK”.

“PAKETLEYİP, BİR KERE DAHA DELMEKLE BİR ŞEY OLMAZ” denilen Anayasamızı, deldire deldire “BABALARA” getireceğiz ve sonuçta adı “BABAYASA” olacak. Biz de “TUFAYA “GELMİŞ OLACAĞIZ” bu gidişle galiba!!!

(Çoban Rıfat’tan…)

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı