REKLAMI GEÇ

NASIL BİLİRDİK?

8 Ekim 2009 Perşembe

Hep derler ya, ölenin ardından kötü söz edilmez diye…
Ben bu söze oldum olası hiç inanmam…
İnsanlar bu sınav dünyasına, iyiyi ve kötüyü deneyimlemek için gelirler ve giderler…
Yaşadıkları süreç içinde hem kendilerine hem de başkalarına iyi veya kötü yansımaları olmuştur… Olmalıdır da…
Çünkü Evrensel Planın (İlahi Planın), diyalektik bir zorunluluğudur bu…
Çünkü hayat zıtlarıyla birlikte vardır, var olmak zorundadır…
Diğer türlü zaten hayat olmazdı…
Buradan baktığımızda, dün silahı başına dayayarak yaşamına son veren Funika Holding Yönetim Kurulu Başkanı, Deha döneminden ortağım Osman Nuri Sözkesen’in ardından söz söyleyecek hakkım olduğunu düşünüyorum.
Öncelikle bu memlekette, her ne olursa olsun en son hayatına kıyacak insanlardan biriydi Nuri Bey…
Yaşam bilinci oturmuş, dünyasal kimliği dışında, en zor olanı kavrayarak, evrensel kimliğine sahip çıkma başarısını göstermiş bir ruhtu o…
Hoşgörülüydü… Sabırlıydı…
Sınırsız düşünme kabiliyetine sahip, düşündüğü her ne kadar aykırı olursa olsun sahip çıkma cesareti gösterecek kadar da yürekliydi…
Hele hele intiharın, bu sınav dünyasında en büyük günahlarından biri olduğunu, günahın da ötesinde işleyişi kesintiye uğratması nedeniyle de evrensel plana zarar verdiğini hepimizden iyi bilen bir güneş öğretmeniydi…
Bu intiharın ardından birçok insan ekonomik krizi ortaya atıp, gerekçeyi yerine oturtmaya çalışacaktır… Payı da elbette vardır…
Ama bana göre bu olasılığın payı, düşünülenden çok çok azdır…
Nuri Sözkesen, her zaman sıfırdan başlama cesaretini kendinde bulan bir kişiliğe sahipti…
Öyle kolay kolay “iflas ettim” diye kafasına tabanca dayayacak yapıya sahip biri yok karşımızda…
Çünkü o, bu dünyanın malının bu dünyada kalacağını, lafta değil, özünde çok iyi bilenlerdendir…
Çünkü o bir güneş öğretmeniydi…
Güneş öğretmenlerinin en zayıf tarafı, kendilerini tüm insanlara eşit bakmak zorunda hissetmeleridir…
Bu bakışı kontrol altına alamayan bir güneş öğretmeni, etrafında el pençe divan duran, sadece parası ve mevkisi için kıç yalayan iki yüzlü sahtekârları algılamakta zorluk çekerler…
Gözleriyle görseler bile “sen hırsızsın” demezler…
Yaratanın özellikle vurguladığı, insanoğlunun nankör yaratılmış olduğu yönündeki ayetini, tüm iyi niyetleriyle görmezlikten gelirler…
Böyle olunca da, uzunca bir süre ganimeti paylaşmak isteyen haramilerin farkına varamazlar…
Vardıkları zaman…
İşte o zaman yıkılırlar…
Bu dünyanın enerjisine uyum sağlamakta büyük sıkıntı yaşarlar, sudan çıkmış balığa dönerler…
Ve hiç yapılmaması gerektiğini bildiği şeyi yaparlar…
İntihar ederler…
Nur içinde yat değerli insan…

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı