BECAYİŞ
7 Temmuz 2014 Pazartesi
15 Mayıs 2000…
Fazilet Partisi’nde (FP), Necmettin Erbakan sonrası ilk genel başkanlık yarışı.
Recep Tayyip Erdoğan siyasi yasaklı olduğundan , genel başkanlık yarışına giremedi.
Recai Kutan’ın karşısına kendisi çıkamasa da Abdullah Gül’ü çıkardı.
Sandık sonucu:
Kutan 633.
Gül 521.
Bir yıl sonra…
22 Haziran 2001’de FP kapatıldı.
Milli görüşçüler, Saadet Partisi (SP) adı altında kurulan siyasi oluşumla yola devam etti.
Recep Tayyip Erdoğan, Abdullah Gül, Bülent Arınç ve Abdüllatif Şener’in başını çektiği grup “milli görüş gömleğini çıkardık” diyerek, bu partiye katılmadı.
14 Ağustos 2001’de AKP kuruldu.
16 Ağustos’ta ilk kurucular kurulu toplantısında Recep Tayyip Erdoğan genel başkan seçildi.
Ancak, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu’nun itirazı üzerine partinin kuruculuğundan ve genel başkanlığından ayrılmak zorunda kaldı.
Yasal prosedürler tamamlandı ve bir gün sonra tekrar genel başkan seçildi.
3 Kasım 2002’de yapılan genel seçimde milletvekili adayı olamadı.
Partisi yüzde 34.29 oyla sandıktan iktidar olarak çıksa da milletvekili değildi ve hükümeti kurma görevi ona verilmedi.
Erbakan’a karşı Erdoğan adına yarışa giren ve kaybeden Gül’e gün doğdu.
Hükümet kurma görevi ona verildi.
Erdoğan AKP Genel Başkanı, Gül de başbakan…
CHP lideri Deniz Baykal, Erdoğan’a kıyamadı.
Anayasa değişikliğine yeşil ışık yaktı.
AKP Siirt Milletvekili Fazıl Akgündüz istifa ettirildi.
9 Mart 2003’te Siirt’te seçime gidildi.
Prosedür tamam.
1986 ara seçiminde kaybeden…
1989’de Beyoğlu Belediye Başkanlığına seçilemeyen…
1991’de amacına ulaşan, ancak Mustafa Baş’ın itirazıyla mazbatasını iade etmek zorunda kalan Erdoğan, nihayet 2003’te milletvekilidir.
O seçilince, Gül’e düşen de başbakanlığı bırakmak…
Yıl 2007…
Dışişleri Bakanı olarak hükümette kalan Gül’e bir kez daha Erdoğan adına taşları döşemek görevi düştü.
Dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt’ın “Laiklik ve demokrasiye sözde değil, özde bağlı bir cumhurbaşkanı” çıkışıyla yaşanan kriz süreci aşıldı ve artık Çankaya Köşkü’nün yeni sahibi Abdullah Gül’dü.
AKP’nin tek patronu ile yüksek rakımlı tepenin sakini yedi yıl gül gibi geçindi.
Çünkü biliyordu ki, günü geldiğinde tıpkı başbakanlıkta olduğu gibi Cumhurbaşkanlığı koltuğundan da kalkacaktı.
Öyle de oluyor.
Becayiş bir kez daha gerçekleşmek üzere.
Sürpriz yaşanmazsa, araya Bülent Arınç’ın kısa süreli başbakanlığı girecek.
Böylece her fırsatta dökülen gözyaşının karşılığı da ödenmiş olacak.
Sonrası mı?
Erdoğan, Köşk’te…
Gül, AKP Genel Başkanlığı ve Başbakanlık koltuğunda…
Patron?
Tabi ki yine Recep Tayyip Erdoğan!
O tak diye emredecek, diğerleri şak diye yerine getirecek.