REKLAMI GEÇ

BÜYÜKÇE KÖY, BÜYÜKŞEHİR

12 Aralık 2013 Perşembe

Denizli, belediye teşkilatıyla 1876’da tanıştı.
1883’te Sarayköy, Buldan ve Tavas ilçelerinin bağlanmasıyla sancak…
1884’te Çal, 1888’de Acıpayam’ın katılımıyla mutasarrıflık…
Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuyla da il oldu.

Bayramyeri Meydanı, Kaleiçi çevresinde konuşlanan ticari hayat, dar sokakları, bahçeler arasına yayılan ahşap evleriyle “büyükçe bir köyü” andırıyordu.
Zaten Mustafa Kemal Atatürk de 1931’deki ziyaretinde, Denizli ile ilgili izlenimlerini “büyükçe bir köy” diye özetlemişti.

Zaman geçti.
Yatırımlar ve hizmet için çırpınanlar oldu.
Yapılanları azımsarsak, emeği geçenlere haksızlık ederiz.
Artık “büyükçe bir köy” değiliz.
En azından “sanayi kentiyiz” diye bir övünç kaynağımız var.

Ancak;
Geniş cadde ve bulvarlarıyla trafiğin su gibi aktığı…
Araçların yaya kaldırımlarına değil otoparklara bırakıldığı…
Toplu taşıma hizmetinin sorun olmaktan çıktığı…
Geçmişle bugünü bağlayan müzelerin kurulduğu…
Ressamların, heykeltıraşların, fotoğraf sanatçılarının eserlerini sergileyeceği sanat galerilerinin faaliyette olduğu…
Konser salonlarının açıldığı…
Akarsularının temiz aktığı…
Çevre problemlerinin yaşanmadığı…
Modern bir dünya kenti olamadı henüz Denizli.

Fakirin ekmeğinin umut olduğu gibi, ilin problemlerinin çözümünde de umut büyükşehire bağlandı yılları yılı.
Büyükşehir sanki Alaaddin’in sihirli lambası.
Başkan dokunacak, işlem tamam.
Yok böyle bir şey!
İstanbul, Ankara ve İzmir, 1984’te büyükşehir yapıldı. Çözüldü mü sorunları?
Haydi iller büyük, sorunları da…
1986’da Adana…
1987’de Bursa, Gaziantep, Konya…
1988’de Kayseri…
1993’te Antalya, Diyarbakır, Eskişehir, Erzurum, Mersin İzmit (Kocaeli), Sakarya ve Samsun, büyükşehir yapıldı.

Kaç tanesi sorunlarının üstesinden gelebildi?
Eskişehir, Kayseri, biraz da Gaziantep, Konya, Bursa ve Samsun.

Demek ki ne sihir, ne keramet…
Her şeyin başı vizyon, beceri, olanakları ve fırsatları iyi değerlendirmek.
AB’nin fonlarla yerel yönetimlere sunduğu desteği alabilmek.
Eskişehir’de Yılmaz Büyükerşen bunları gerçekleştirdiği için belediyeciliğin fenomeni.
Gaziantepli başkanlar, ili dünyanın sayılı müzeler kenti arasınasokma çabalarından dolayı dikkati çekiyor.
Kayserili başkanlar, planlı kentleşmeye imza attıkları için övgü alıyor.

Ve Denizli…
2012’de Aydın, Balıkesir, Hatay, Kahramanmaraş, Manisa, Malatya, Mardin, Muğla, Ordu, Tekirdağ, Trabzon, Şanlıurfa ve Van ile birlikte büyükşehir oldu.
Artık bahane kalmadı.
2014’ün 30 Mart’ın sandıktan çıkan başkanın mazereti yok.
Büyükşehirse olduk.
Hem de tüm il sınırlarını kapsayacak şekilde.

Bunun anlamı şu:
Sınır nereye kadarsa hizmette oraya kadar!
Peki kolay mı?
Göreceğiz…
Sonra toplu taşımada metro, raylı sistem mi olacak? Yoksa minibüse, otobüse talime devam mı?
Otopark, trafik…
İlçelerin, mahalleye dönüşen belde ve köylerin Büyük Menderes’e, en yakındaki dereye bıraktığı kanalizasyon…
Sanayi atıkları…
Arıtma…
Çevre…
Çarpık kentleşme…

Bunlar başta olmak üzere, nice sorunları kucağında bulacak büyükşehir yönetimi.
Sahi söz buraya kadar gelmişken; aday gösterilenlerin, aday adayı olanların planlaması, projeleri neler?
Bilen, duyan var mı?

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorumlar

Abdullah Yıldız   -  Bağlantı 13 Aralık 2013, 10:44

Bravo Engin tebrik ederim çok güzel ancak bu kadar dile getirilir. selam

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı