CHP, anket, eğilim yoklaması ve Çivril

CHP yerel seçim hazırlıklarına erken start verdi.
Aday adaylarının başvuruları temmuzda başladı.
Sonra genel merkez frene bastı.
Aday adayları bundan dolayı sıkıntılı.
Nedeni seçmen ziyaretlerinde yaşanan “iyi diyon, güzel diyon da daha aday bile değilsin” diyoloğu.

KAYITLI ÜYELER OY KULLANACAK

Erken startla yerel seçim inisiyatifini ele alan CHP’nin, aday belirleme takviminde geriye düşmesi alttan alta eleştiri konusu.
“Temmuzdan kasıma… Keşke bu süreç kısa tutulabilseydi, bizler de seçmenin kapısını aday olarak çıkabilseydik” diye hayıflanan aday adayları…
“AKP geç başladı ama temayül yoklamasını yaptı bile” diyenler…
“MHP, büyükşehir ile 11 ilçede başkan adaylarını açıkladı” anımsatmasını yapanlar…

Eğilim yoklamasının 24 Kasım’a sarkmasını anlamakta sıkıntılı.
Genel merkezin ipleri elinde tutma alışkanlığından vazgeçmemesine tepkili.
Ancak bu tepkiye kulak veren var mı?
Olsaydı, alışkanlıklar değişirdi.
Partililerin katılacağı “eğilim yoklaması” bir lütuf gibi sunulmazdı.

ÇİVRİL’E DİKKAT!

Denizli CHP’de problem sadece aday belirleme süreci değil.
Çivril’de giderek uç veren parti içi kavganın eşiğine gelindi.
Bu ilçe, CHP’nin 2 numaralı ismi, Genel Başkan Yardımcısı Adnan Keskin’in memleketi.
Mevcut Belediye Başkanı Hakkı Aslan da Denizli CHP’de önemli siyasi figürlerden birisi.
Geçmişte milletvekili seçimlerinde ikili arasındaki rekabet biliniyor.

19 ilçe arasında sadece “Çivril adayının anket ile belirlenmesi” kararı da buna bağlanıyor.
“Dokuz ilçede eğilim yoklaması yapılırken, neden Çivril’de anket” diye soranlar, bunun bir haklı gerekçesi varsa bilmek istediklerini söylüyor.

AKP’nin, Keskin’den dolayı kazanmayı çok istediği ve Başbakan Erdoğan’ın bir süre önceki Denizli gezisinde özellikle gittiği Çivril’de, CHP’nin “siyasi husumet” görüntüsü vermesinden kaygı duyan partililerin sayısı giderek artıyor.
Bizden söylemesi…

BÜYÜKŞEHİR

Ve Denizli Büyükşehir…
Çivril’deki kriz aşılabilir.
Babadağ, Bozkurt, Buldan, Kale ve Tavas’ta adaylar uzlaşıyla belirlenebilir.
Ancak, “Denizli Büyükşehir Belediye Başkan Adayı” denilince işler sanıldığı kadar kolay olmayacaktır.
Aday, kamuoyu araştırmasıyla belirlenecek.

Bu karar giderek şu soruların daha yüksek sesle sorulmasına neden oluyor:
1-Adayı anketle belirleyecektiniz, aday adaylığı başvurusu gibi bir sürece ne gerek vardı?
2-Madem aday belirlemede kriter anket olacaktı, bunu neden aylar önce gerçekleştirmediniz? Heba edilen zamanı CHP’nin lehine çalışmalarla neden değerlendirmediniz?
3-Ankette aday adaylığı başvurusu yapan Kazım Arslan ve Nadi Kılıçarslan’ın dışında bir isim çıktığında aylardır köy köy, ilçe ilçe dolaşan bu isimlere haksızlık edilmiş olmayacak mıdır?
“Denizlililerin tercihi bizim de kabulümüzdür” denilirse sorun yok.
Ancak “haksızlık yapıldı” duygusu baskın çıkarsa o zaman işler karışır.
Hiç arzu edilmeyen küskünlük kapıyı çalar ki; seçim öncesi küskünlüğün hayra alamet olmadığını da en iyi siyasiler bilir.