CHP VE MHP’NİN AKP KIYAKLARI

CHP’de…
MHP’de…
AKP’yi AKP’lilerden çok seviyor.
Bunu nereden mi çıkardık?
TBMM Başkanlık seçimi dahil, bugüne kadar yaşanan kritik dönem ve oylamalarda muhalefet partilerinin, AKP’ye kondurduğu hayat öpücüklerinden.
Kronolojiye bakalım mı?

Deniz Baykal’lı CHP ile başlıyoruz.
Çünkü ilk kıyak ondan.
Takvim yapraklarında Aralık 1997 yazıyor.
Recep Tayyip Erdoğan, “Minareler süngü, kubbeler miğfer, camiler kışlamız, müminler asker” der.
Sonrası malum.
10 ay hapis cezası…
4 ay 10 gün cezaevi günleri.

“Artık muhtar bile olamaz” denilen Erdoğan, 14 Ağustos 2001’de AKP’yi kurar.
Ancak, Anayasa Mahkemesi’nin, TCK’nın 312. Maddesine göre parti kurucusu olamayacağına kararı…
YSK’nın da, anayasanın milletvekili seçilme yeterliliğini düzenleyen 76. maddesindeki “ideolojik ve anarşik eylemlere katılma” hükmünü gerekçe göstermesi meclis yolunu kapamıştır.
2002 seçimi yapılır.
AKP ezici çoğunlukla iktidardır ama Erdoğan, milletvekili olmadığından başbakan değildir.

Erdoğan’a ilk kıyak beklemediği adresten, CHP’den gelir.
Tarih 5 Kasım 2002…
Dönemin CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, ziyaret ettiği Erdoğan’a “Kanaatim, bir insanın siyasi suç niteliğinde mahkum olmasının ömür boyu siyasetten mahrum edilmesine gerekçe olmamalıdır” der.
Ardından 4 Aralık 2002’de YSK, 706 seçmenli Doğanköy’de, sandık kurulları usulüne uygun oluşturulmadığı gerekçesiyle Siirt seçimini iptal eder.
Böylece Erdoğan’ı bugünlere taşıyan sürecin startı verilir.

Anayasa’nın 67, 76 ve 78. maddeleriyle ilgili değişiklik teklifini AKP Grubu meclise sunmuştur artık.
76. maddesinde yer alan “ideolojik veya anarşik eylemlere” ifadesi ile “affa uğramış olsalar bile” tabiri çıkarılarak yerine, “terör eylemi” tanımlaması getirilir.
78. madde yer alan “Ara seçim her seçim döneminde bir defa yapılır ve genel seçimden 30 ay geçmedikçe ara seçime gidilemez” ifadesi de kaldırılır.
Düzenlemeyi dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer veto etse de CHP’nin tam desteğiyle ikinci kez geldiğinde onaylamak zorunda kalır.

Bununla da bitmez…
Milletvekili Seçimi Kanunu’nun 11. maddesinde de değişikliğe gidilir.
Böylece Erdoğan ve benzer düşünce suçlarından mahkum olanların adli sicil kaydının arşivden silinmesi olanağı sağlanır.
Prosedür tamamdır.
YSK, Erdoğan’ın başvurusunun anayasaya uygun olduğuna karar verir.
Siirt’te okuduğu şiir nedeniyle cezaevine giren Erdoğan, artık Siirt milletvekilidir.
Dahası, CHP burada kazandığı 1 milletvekilliğini Erdoğan’ı meclise taşıyan ara seçimde kaybetmiştir.

Şimdi MHP…
AKP ne zaman dara düşse, imdadına yetişti Devlet Bahçeli.
Örneğin 2007…
Ortalık toz duman.
“E Muhtıra”ya kadar uzanan bir süreçten geçiliyor.
Abdullah Gül’e cumhurbaşkanlığı yolunu açan en önemli destek MHP’den geldi.
MHP Lideri, seçim için 367 şartını aramaksızın meclis oturumuna katılacaklarını açıkladı, Gül’e Çankaya’nın kapıları açıldı.

Yıl 2012…
AKP, imam hatip düzenlemesi için düğmeye bastı.
Ama başı darda.
Hooop yardım eli MHP’den.
“4+4+4” diye bilinen 12 yıllık kademeli zorunlu eğitim hayata geçirildi.

Yıl 2013…
Gündemde alkollü içkilerin perakende satışına düzenleme getiren yasa tasarısı var.
Bahçeli, AKP’ye yine kıyamadı.
“Yetişecek olan özellikle yeni nesli korumak için güzel bir tedbir olarak başlangıç kabul etmek lazım” diyerek, iktidar partisine bir kez daha el verdi.

Sonra sıra Gezi’ye geldi.
Bahçeli liderliğindeki MHP, dalga dalga yurda yayılan eylemler nedeniyle zor günler geçiren AKP’nin hemen yanı başında oldu.

Ve sonuncusu…
Muhalefet partilerinin bir araya gelmesiyle TBMM Başkanı’nı seçme şansı varken, Bahçeli yine kıyamadı görünüşte ezeli rakibi, iç dünyasında ebedi dostu AKP’ye.
Boş oy kullandırdı MHP milletvekillerine.
Muhalefet 292 oyla meclis başkanı seçebilecekken…
O koltuğun altın tepside sunulmasına sağladı.
“Bu kez farklı davranır” beklentisinde olanları yine ters köşeye yatırdı.
Böylece Meclis Başkanı seçimindeki AKP-MHP ortaklığı, Bahçeli’nin koalisyon konusundaki bahanelerini de yok etti.
AKP’nin çekim alanındaki MHP’nin, koalisyon için artık hiçbir mazereti de kalmadı.