DENİZ GELİR Mİ?

Seçim…
Kazanmak için her şeyin mübah sayıldığı bir yarış.
Vaat mi?
Gırla…
Yok yok.

İnanmıyor musunuz?
Bakın pazar daha yeni açılıyor.
Vaatlerin en babası yapıldı bile.

“DENİZLİ’YE DENİZ GETİREREK LİMAN KENTİ YAPACAĞIM”
İmza: Mehmet Uğur Tatar. AKP Denizli Büyükşehir Belediye Başkan Aday Adayı.
Duyanlar “seçim şakasıdır” diyedursun, Tatar bu konuda ciddi mi ciddi.
“Denizli’ye deniz getirme” projesini TÜBİTAK’a kadar taşımış.
Tatar sormuş, vizyonunu “Toplumun yaşam kalitesinin artmasına ve ülkemizin sürdürülebilir gelişmesine hizmet eden, bilim ve teknoloji alanlarında yenilikçi, yönlendirici, katılımcı ve paylaşımcı bir kurum” olarak belirleyen TÜBİTAK görüş bildirmiş.
Ama muhatabı kırmayan muallak bir ifadeyle.
Olur da denilmemiş, olmaz da…
Ancak Tatar’ın yorumu farklı.
Ona göre bu yanıt “yapılabilir” anlamında.
Eh hayırlı olsun.
AKP, Mehmet Uğur Tatar’ı aday gösterir, seçmenler de ona vize verirse; denize kıyısı olmayan Denizli, artık liman kenti (!)

Yaşasın!
Cennetten yer tahsisi gibi.
Bu ütopyanın yerelcesi.
Geneli mi?
Önceki seçimlerden örnekler şöyle…

Recep Tayyip Erdoğan:
“30 yaş üstüne sınavsız üniversite hakkı.”
Süleyman Demirel:
“Kim ne veriyorsa beş lira fazlasını vereceğim.”
Bülent Ecevit:
“Bütün köyler kent olacak.”
Mesut Yılmaz:
“Susurluk’u çözeceğiz.”
Tansu Çiller:
“Herkese biri ev, biri araba olmak üzere iki anahtar.” ve “her köylüye traktör.”
Adnan Menderes:
“Her mahallede bir milyoner yaratacağız.”
Necmettin Erbakan:
“Her ile bir havaalanı, her ile hızlı tren.”
Kemal Kılıçdaroğlu:
“Üniversiteye giriş sınavını CHP kaldıracak.”
Deniz Baykal:
“1 milyon işsize iş.”
Devlet Bahçeli:
“Apo’yu idam edeceğiz.”
Cem Uzan:
“Mazot 1 lira olacak.”

Şimdi…
Çıkın Baykal, Kılıçdaroğlu, Bahçeli ve Uzan’ı, diğerleri başbakanlık yaptı mı?
Yaptı.
Vaatler ne oldu?
“Unutulmayanlar” olarak not edildi.
“Denizli’ye deniz” de unutulmaz arasına şimdiden girdi.