REKLAMI GEÇ

ELİNİZ DEĞMİŞKEN KALANLARI DA YIKIN!

7 Aralık 2013 Cumartesi

Atatürk Parkı’nın bulunduğu yerde Denizli Belediyesi Hizmet Binası vardı.
Yıktık!
Yerinde yeller esiyor…

Gazi Mustafa Kemal Bulvarı ile Enverpaşa Caddesi ve 459 Sokak arasında kalan üçgen şeklindeki alanda Vali Konağı vardı.
Yıktık!
Yerine kocaman bir beton yığını dikildi.
Hani şu ucube gibi duran işhanı var ya, işte odur sözünü ettiğimiz.

Ulu Cami vardı, İstasyon ile Kayalık caddelerin kesiştiği köşede.
Bir gece millet uykuya, yıkım ekibi de iş makineleriyle daldı buraya.
Yıktık!
Sabah namazında camiye gelen cemaat, ibadethane yerine enkazla karşılaştı.
“Deprem de olmadı ama” diye bakakaldılar.

Gazi Mustafa Kemal Bulvarı’nda, Kız Meslek Lisesi vardı.
Yıktık!
Şimdi açık otopark.

Denizli evleri ve Rum evleri karması vardı, Altıntop Mahallesi’nde…
Yıktık!
Yıkamadıklarımızı yaktık!
Her nasılsa arada unutulanlar olmuş.
Şimdi onların birkaçı restore ettirildi.
Günah çıkarmak gibi bir şey.

İsimleri değişti ama anlaşılması için eski adlarıyla yazalım.
Gürcan, Yücebağ, Atalar, Çaybaşı, Musa mahallelerini ahşap evler süslüyordu.
Yıktık!
Yerlerine hiçbir mimari özelliği olmayan yapılar konduruldu.

İstiklal Mahallesi, mübadeleyle Yunanistan’a göç eden Rumlar’dan kalan ve onların yerini alan muhacirlerin evleriyle bir başka güzeldi.
Sırakapılar Mahallesi, adını aldığı sıra sıra evlerle farklıydı.
Koruyamadık bunları, yıktık!

Tertemiz akan arklar…
Ön kısımları bahçeli yapılar…
Gerdanlık gibi süslüyordu şimdiki Çaybaşı Caddesi’ni.
Yıktık!
Ranta kurban gitti hepsi.

Sıra geldi taş yapıların bulunduğu eski ismiyle Yusuf Batur Endüstri Meslek Lisesi, bugün ise Denizli Valiliği bahçesinde kalan taş yapılara…
Buraya diğer örneklerde olduğu gibi bodoslama dalmadılar.
“Taş yapılara dokunulmayacak” diye girildi.
Yapı bitti, niyet ortaya çıktı.
Taş binalar yıkılacak!

Yıkın, yıkın!
Eski Denizli Valiliği Binası’nı…
Denizli Lisesi’ni…
Gazi İlkokulu’nu…
Vakıflar Hamamı’nı…
Atatürk Evi Etnoğrafya Müzesi’ni…
Restore ettirilen Topraklık ve Altıntop mahallelerindeki eski un fabrikalarını…
Hazır eliniz değmişken bi zahmet bunları da yıkın!
Yıkın ki, bu kentte geçmişin izini taşıyan yapı kalmasın…

 

 

 

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorumlar

Tarık Barbaros Pilevne   -  Bağlantı 8 Aralık 2013, 20:15

Okuduğum ilkokul Ankara / Hamamönü’nde Tacettin Dergahı olarak bilinen Mehmet Akif Ersoy konağının müştemilatından olan ahşap bir yapı idi.Bitişiğindeki Hacettepe Üniveristesi rektörlük alanı içinde kaldığından yıkıldı. Ankara’ya gidişlerimde,bazen oralara uğrar, hüzünlenirim. Kent belleğine saygısızlık olarak gördüğüm bu yıkımlardan Denizli’mizde çokça nasibini aldı. Halka rağmen yapılan bu görgüsüzlükleri kınıyorum.

Ali Akturk   -  Bağlantı 8 Aralık 2013, 02:23

Engin bey güzel yazmışsınız,kutlarım.Eski görülecek neyiniz var?En eskısı kaç yıllık Allah aşkına!Kale varmış burda buradaki dükkanlar içinde!Demirciler sokağından aşağıya inerken soldaki dükkanların dayandığı arka duvarlar kale surları acın!Olmaz neden?Arasta camii acın etrafını!

mimar   -  Bağlantı 8 Aralık 2013, 00:40

Tarihe tanıklık etmiş ,ayrıca yapım şekliyle de özellik arzeden binaları müze yapmak adına-yıkmak- nasıl bir çelişkidir.Müze korunacakların mekanı ise bu binalar zaten bir açık müze değil mi?

ibrahim   -  Bağlantı 7 Aralık 2013, 13:43

yazıklar olsun hiç bir mimari özelliği olmayan beton yığınlarıyla doldursunlar şehri yarın ki nesillere yıktıklarını anlatmadan benim eserim bu binalar diye hava da atar bunlar

Cihan   -  Bağlantı 7 Aralık 2013, 12:37

Sonra neden Denizli merkeze turist gelmiyor denmesin.
Safranbolu evleri,Beypazarı,Şirince,Odunpazarı vb. yerlerden hiçbir zaman olamıcaz.
Neymiş Kaleiçiymiş, Kale nerde?

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı