
İşsiz Gazeteciler Günü
10 Ocak 2014 Cuma
İktidar yandaşı,
Rüzgarın estiği yöne eğilen,
Emret ağamcı,
Cemaatçi,
Milli görüşçü,
Tarikatçı,
Yetmez ama evetçi,
İktidarın akilleri,
Posta güvercini,
Amigo yazar,
Tetikçi,
İş takipçisi,
Dönek,
Yalaka,
Liboş,
Yukarıdaki sıfatlar ve daha niceleri gazetecilere yakıştırılır oldu son yıllarda.
Üzücü, yaralayıcı, onur kırıcı bir durum ama maalesef gelinen nokta budur.
Oysa bir zamanlar haberci,
Halkın gözü, kulağı, sesi,
Araştıran, soruşturan,
Haklının yanında olan,
Hırsıza, vurguncuya, soyguncuya, rüşvetçiye aman vermeyen,
Özgürlükleri, demokrasiyi savunan,
Dik duran,
Dördüncü kuvvetin mensupları diye anılırdı gazeteci.
Mesleğe yeni başlayanların kulağına Sedat Simavi’nin “gerekirse kalemini kır ama asla satma” sözü küpe yapılırdı.
Ne yazık ki küpe düştü.
Meslek de ayağa…
Mutluluk ve memnuniyet duyanlara hayırlı olsun.
Dik durma pahasına işini kaybedip 10 OCAK ÇALIŞAN GAZETECİLER GÜNÜ’ne işsiz giren meslektaşlara da geçmiş olsun.
Ve yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen, bugün umutların tazelendiği gün olsun.
Ne demişler?
Keser döner, sap döner, gün gelir hesap döner!
NOT: “AK Parti’den bomba kulisler” başlığını taşıyan yazımızın Tavas ile ilgili bölümünde, bizim anlatmak istediğimizle bazı okuyucu değerlendirmelerinde yorum farkı ortaya çıktı. Adaylık başvurusunda bulunmayan Belediye Başkanı Mehmet Karabay’ın Tavas’a bürokrasinin tepe noktasından geldiğini bildiğimiz için, “bürokrasinin yüksek kademelerine yapılacak atamayla Ankara’ya dönmek istiyor” dedik.
Ardından “O’nu Tavas’a aday yapan Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, bu beklentiyi gerçekleştirebilir” ilavesini yaparken, “torpile” ihtiyacı olduğuna değil, aralarındaki dostluk ve samimiyete vurgu yaptık.