REKLAMI GEÇ

AN İTİBARİYLE CHP

26 Kasım 2013 Salı

CHP’lileri anlamak zor.
Örgütler,“aday belirlemede bize de sorulsun” bayrağını açtı.
Genel merkez önce dokuz ilçeye olur verdi. Sonra bunlara oylamanın 1 Aralık’ta yapılacağı Çivril eklendi.
Merkezefendi, Pamukkale, Baklan, Bekilli, Çal, Çardak, Honaz, Sarayköy ve Serinhisar’da eğilim yoklaması 24 Kasım’da yapıldı.
Bekilli’de Mahmut Divarcı ve Yalçın Tosun’un çekilmesiyle dokuz ilçede 25 aday adayı yarıştı.

Aday adayı sayısı azdı, çoktu…
Bunun yorumunu partililere bırakalım.
Ancak…
İktidara seçim dersi verme iddiasındaki ana muhalefet partisinde eğilim yoklamasına ilgisizliğe dikkat çekmeden geçemiyoruz.
Ön seçim yapılan dokuz ilçede kayıtlı üyelerin yüzde 36.49’u sandığa gitmemişse, örgüt yöneticilerinin buna kafa yorması gerekir. Hem de en esaslısından…
Kendi ilçesinin adayını belirlemedeki ilgisizlik, 30 Mart 2014’te de sandığa yansır ise vay CHP’nin haline.

“NEŞEMİZ KAÇTI” DİYEN PARTİLİ

Bize yazdıklarımızdan dolayı alınganlık gösteren, haksızlık ettiğimizi söyleyenler olabilir.
Fakat katılımla ilgili Denizlihaber.com’da yayımlanan eğilim yoklaması haberinin altına yorum yazan Gökhan Adalı da farklı düşünmüyor.
Adalı, özetle diyor ki:
“Parti içi demokrasinin hayata geçirilmesinin ilk adımı olan adayı sandıkla belirleme özlenen bir olguydu.
Sevindik, oylama gününü bayram ilan ettik.
Ancak oylamaya katılım oranını görünce neşemiz kaçtı.
Merkezefendi’de oy kullanmayanların oranı yüzde 38, Pamukkale’de yüzde 46.
Neden böyle?
Acaba üyelerden bir kısmı adayların hiçbirini beğenmediği için mi oy kullanmadı?
Adayların oylamayla belirleneceklerinden haberleri mi yoktu?
Yoksa bu yüzde 46 ve yüzde 38’i oluşturan üyelerin büyük bir çoğunluğu üye olduklarından habersiz mi veya umursamaz mı?”

DEĞERLENDİRME NE ZAMAN?

Katılım oranı düşük olsa da Denizli’deki CHP’liler, aday adaylarıyla ilgili son sözlerini söyledi.
24 Kasım’a kadar top Denizli’deydi.
Oylar kullanıldı, sandıklar açıldı, sonuçlar açıklandı.
Örgütler topu genel merkezin sahasına attı.
Son söz Parti Meclisi’nde söylenecek.
CHP Denizli İl Başkanı Nuri Çavuşoğlu’na bundan sonraki süreci sorduk.
“Eğilim yoklaması mutlak belirleyici değil. Ancak bugüne kadar olan işleyişte Parti Meclisi, eğilim yoklamasının sonuçlarına uydu” diye konuştu.
Sonra da “Tabi ki Genel Başkanımız’ın bir tasarrufu her zaman olabilir” diye ilave etti.
Çavuşoğlu, “Adaylar ne zaman ilan edilecek?” sorumuza da “Parti Meclisi 3 veya 9 Aralık’ta toplanacak. Değerlendirme de bu toplantıda yapılacak” yanıtını verdi.

BÜYÜKŞEHİR ADAYINA GELİNCE

MHP “adayım Ali İpek” dedi.
AKP temayül yoklamasını gerçekleştirdi.
Genel merkez kimi işaret edecek?
Dört milletvekilinin de desteğini alan “Osman Zolan ile devam mı” denilecek.
PAÜ eski Rektörü Hasan Kazdağlı ya da Sezer Cihan tercihi olabilir mi?
Bunun için çok fazla beklenmeyeceğini söyleyebiliriz.

CHP ise farklı bir yöntem uyguluyor.
Aday belirlemede kamuoyu araştırması belirleyici faktör olacak.
Kazım Arslan ve Nadi Kılıçarslan bilinen aday adayları.
Kulislerden kendisinden söz ettirmeyi her zaman başaran Denizli Barosu eski Başkanı Adil Demir olabilir mi diye soran çok.

Ve hala sürpriz bir isim ihtimal dışı değil.
Temaslar sürüyor.
Hem de en üst noktadan.
İsim vermeyeceğiz ama karar aşamasına gelindiğini söylemekle yetineceğiz.

Peki, Denizlililer CHP Büyükşehir Belediye Başkan adayını ne zaman öğrenir?
Çavuşoğlu, 3 ya da 9 Aralık’taki Parti Meclisi toplantısında karar alınmasını beklediklerini söyledi.
CHP tarafında son durum böyle.

ANKET VE KAZIM ARSLAN

Yazıya noktayı koymuşken Kazım Arslan’ın, “CHP Genel Başkan Yardımcısı Adnan Keskin beni arayıp ‘hayırlı olsun, çalışmaya devam et’ dedi” açıklaması, CHP kulislerini şöyle bir dalgalandırdı.
Bu açıklama üzerine editörümüz Fatih An’ın görüştüğü Keskin, anket çalışmasıyla ilgili Arslan’ı bilgilendirdiğini söyleyerek, “Ancak adayımız olarak belirlendiğini bildirmedim. Çalışmalarını sürdürmesi gerektiğini söyledim. Şunu kesinlikle vurgulamak isterim; partimizin, adayın kim olacağı konusunda aldığı bir karar yoktur” dedi.
Anladığımız Keskin, konuşma sırasında anketten Arslan’ı memnun edecek bir sonucun çıktığını ima etmiş.
Kazım Bey de bu imayı “işaret edilen benim” diye yorumlamış.

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı