REKLAMI GEÇ

KUT’ÜL AMARE 19 MAYIS 1919

2 Mayıs 2016 Pazartesi

23 Nisan’da yoklar.
Ama Irak topraklarında…
Dicle Nehri kıyısındaki Kut’ül Ammare’de, 7 Aralık 1915 ile 29 Nisan 1916 tarihleri arasında İngilizler ile Osmanlı Ordusu arasında geçen ve bu kasabanın adıyla anılan savaşın 100. yılında varlar.
Şaşalı kutlamalarla zafer naraları atılıyor.
İyi de “zafer kazandık, yendik” dediğiniz İngilizler; 1919’da Urfa’yı, Maraş’ı, Antep’i işgal etmemiş miydi?

Söz buraya gelmişken kısa bir tarih turu yapalım mı?
Osmanlı’nın da içinde bulunduğu grup 1. Dünya Savaşı’nı kaybetmiş.
Şartları ağır olan ateşkes antlaşmasına imza atanlar ise, paçayı kurtarmanın, saltanatlarını koruyabilmenin derdinde.
İngilizler, Fransızlar, İtalyanlar; Anadolu’yu parsellemeye çalışırken…
Yunan, İzmir’e çıkıyor.
Ruslar kuzeyden inmeye çalışıyor.

Ordunun elinden silahlar alınıyor.
Rum Patrikhanesi, Mavri Mira Heyeti ile illerde çeteler kurup, kendi propagandalarını yapıyor.
İstanbul’daki Rum okulları, 20 yaşın üzerindeki gençleri toplamakta meşgul.
Ermeni Patrikhanesi de Rumlar ile işbirliğinde.
Pontus Cemiyeti, tüm Karadeniz’de örgütleniyor.
Kürt devleti hayaliyle tutuşanlar, Doğu ve Güneydoğu’da Kürt Teali Cemiyeti…
Birçok ilde İtilaf ve Hürriyet…
Sulh ve Selamet cemiyetleri…
İşgalcilerin hizmetinde.

Osmanlı Padişahı Vahdettin…
Damat Ferit Paşa…
Dahiliye Nazırı Ali Kemal gibileri;
İngiltere’nin korumasını elde edebilmek için İstanbul’da kurulan İngiliz Muhipler Cemiyeti’ne giriyordu.

Kurtuluş çaresi olarak Amerika’nın güdümüne girmeyi…
İngiltere’nin koruyuculuğunu isteyenler de vardı…
Anadolu’yu paramparça edecek bölgesel kurtuluş çarelerine yönelmeyi kabul edenler de…

Peki, 19 Mayıs 1919’da ne oluyor?
Mustafa Kemal Atatürk, Samsun’a ayak basıyor.
Ne diyor?
Efendiler, bu durum karşısında bir tek karar vardı. O da ulusun egemenliğine dayanan, kayıtsız şartsız, tam bağımsız yeni bir Türk devleti kurmak.
Parola neydi?
Ya bağımsızlık ya ölüm.

Ve o şanlı yürüyüşten Türkiye Cumhuriyeti doğdu.
Sevseniz de sevmeseniz de…
Beğenseniz de beğenmeseniz de…
İrite olsanız da…
Prangaların sökülüp atıldığı, işgale başkaldırının miladıdır 19 Mayıs 1919!

Ha bir şey daha…
Zafer olarak kutlanan Kut’ül Amare’de, “yendik” dediğiniz İngilizler, daha sonra Anadolu’yu işgale yeltenirken…
19 Mayıs’ta kurtuluş meşalesini yakan Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları, o İngilizlere Çanakkale’de öyle bir tekme attı ki, bir daha gelmemek üzere kıçlarına bile bakmadan toz oldular.

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorumlar

erol   -  Bağlantı 2 Mayıs 2016, 18:31

şu kutlanan zaferin içeriğine bakın hintli müslümanların ingiliz ordusu adına savaştırılıp herhangi gıda ve cephane desteği gelmemesi nedeniyle askerlerin teslim olması ne zafer ama şu anki israil filistin gibi o zaman israil her gün bayram mı yapsın

mustafa   -  Bağlantı 2 Mayıs 2016, 17:15

arif kardeş 4 ay süren çatışmadan sonra alınan anlamlı mıdır
yoksa 4 yıl süren destan mı anlamlıdır.tabii şu anki zihniyet kısadan köşeyi dönmek istemekte anlaşılan sende de bu görüş var ırakta o zaman orada yaşayıp şu an kutlayan kaç kişi var acaba

arif   -  Bağlantı 2 Mayıs 2016, 12:08

Seni atatürk mü doğurdu,bi zaferi yoksay birine var de, atatürk samsunda kurtuluş için çıktı diyon da Ülkede heryerde müftüler hocalar vatan elden gidiyor ayaklanın diye milleti örgütlemişlerdi Bu ülkeyi sadece Atatürk savunmadı yok öyle bi masal

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı