REKLAMI GEÇ

ZORLU’YA MEKTUP

10 Aralık 2013 Salı

Siz;
Amcanızla çıktığınız pazar keşfinde son durağınız Trabzon’u iş hayatında ilk durak yaptığınızda henüz 15’indeydiniz.
Baba ocağının tüttüğü Babadağ, küçük bir Anadolu kasabasıydı.
Bugünün sanayi kenti Denizli’nin esamesi bile okunmuyordu.

Taç markasıyla desenli nevresim ve çarşaf…
Korteks ile tül perde ürettiğinizde, Türkiye markalaşmadan bihaberdi
Almanya’dan Güney Afrika’ya, Japonya’dan ABD’ye uzanan dış pazarlara girdiğinizde, Türkiye ihracatta henüz emekleme dönemindeydi.
Siz ise “ilk vuran okçudur” diyordunuz.

Denizli’ye uzak kaldınız yıllar yılı.
Korteks ile Bursa’ya…
Zorluteks ile Kırklareli’ye…
Zorlu Ev Tekstil Ürünleri ile Trabzon’a…
Elektronik devi Vestel ile Manisa’ya katkılarınızı yıllar yılı gıptayla izledi hemşehrileriniz.

Sözünü ettiğimiz dönemde Denizli’deki tek adresiniz, THK İşhanı yanındaki binanın zemin katında faaliyet gösteren Zorlu Tekstil Ürünleri Pazarlama’nın mağazasıydı.
“Yönünü bir de baba ocağına dönse” yakınmaları yapılırken, “bir geldi, pir geldi maşallah” dedirttiniz.
Zorlu Hometeks’i kurdunuz.
Sarayköy’de jeotermale dayalı dev bir enerji yatırımını gerçekleştirdiniz.
Babadağ’a kendi isminizi ve babanızın ismini taşıyan okullar…
Denizli merkezde kayınbiraderinizin ismini taşıyan güzel sanatlar lisesi yaptırdınız.

Sıra bunları taçlandıracak projede…
Arkeoloji Müzesi’ndeydi.
Duyunca sevindik.
Laodikya’da tarihi mekanda Kültür ve Turizm Bakanlığı ile protokol imzaladığınızda mutlu olduk.

Ancak mutluluğa gölge düşecek gibi.
Neden mi?
Müze yapımı için seçilen alandaki taş yapılardan dolayı.
Mimar Kayhan Çakanel’in hazırladığı projeye ön onay veren Kültür ve Turizm Bakanlığı, Aydın Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu’na “çevredeki tescilli yapılarla uyum problemi var mı bakın” dedi.
Kurul da durumdan vazife çıkarıp, Denizli’nin bir dönemine tanıklık eden…
Özay Gönlüm’den Denizli iş dünyasının birçok isminin yetiştiği bir dönemin Erkek Sanat Enstitüsü’ne ait taş yapılar için “kültür varlığı niteliği taşımıyor” kararını verdi.

Bu ne demek?
Taş yapıların yıkım fermanı…
Kent belleğinin silinmesi…
Kentin geçmişe dair bir bağının daha koparılması…
“Yapıyorum” adı altında yıkım demek.
Oysa o okulun bahçesine girilirken “taş binalar yıkılmayacak” sözü verilmişti.
Denizli insanı da o söze inanmış, güvenmişti.
Ama kurul kararıyla tam bir hayal kırıklığı yaşanıyor.

Sizden ne isteniyor?
Çok basit!
Müze projesinin taş yapılar yıkılmadan uygulanması…
Projeyi hazırlayan mimara, bakanlığa “Denizlililerin hassasiyetine lütfen dikkat” ricası…
Saygılarımla…

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorumlar

SÜLEYMAN BOZ   -  Bağlantı 10 Aralık 2013, 22:51

Eline sağlık Engin.. Güzel yazmış, özetlemişsin.. Denizlinin bu duyarlılığını görmezden gelenlerin yatacak yeri olmaz.. Denizlinin ahı tutar.. Mektuba ne yanıt gelecek merak ediyorum.. Bu atölyeleri de yıkarlarsa Allah
yıkanları ve vesile olanları tez vakitte taş eder inşallah!.. Ben bir Denizlili olarak peşin peşin bedduamı edeyim.. Yıkmasınlar, taş olmaktan kurtulsunlar..

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı