REKLAMI GEÇ

GLOBAL HİPNOTİK TERÖR

9 Mart 2020 Pazartesi

Bir Hint atasözü vardır: “Düşüncelerinizin dün nasıl olduğunu bilmek istiyorsanız, o zaman bedeninizin bugün ne durumda olduğunu kontrol edin…”

Bunu şöyle geliştirebiliriz demek ki: Bugün ne düşünüyorsanız, gelecekte sadece bedeniniz değil, yaşamınız da öyle olacak…

Hatırlarsanız daha önce bir kaç yazımda da size Luise Hay’in kitabını önermiştim: “Düşünce gücüyle tedavi.” Bütün hastalıkların nedeninin düşünce olduğunu ve tüm hastalıkların sebebinin zihinselliğini ve çözümün de düşünce gücü ile mümkün olduğunu söylüyordu. Hala okumadıysanız bir an önce okumalısınız.

Bugün buna ilave olarak “STRES” ve “strese dayalı korku” faktörünü de göz önüne alalım istedim. Ki stresin sağlık ve kişisel başarı-performans üzerine etkileri artık herkes tarafından biliniyor.

Strese maruz kalmak kadar, strese tepki vermek ve buna bağlı olarak stres kapasitesi ve yönetimi önemli bir konu. Başarı karesindeki insanlar, yoğun iş temposu, başarmak için fırsatların takibi, tehditlerin kontrolü, zirvede kalmanın zorlukları ve hırslı-agresif çalışma yöntemleri ile en büyük tehdit altında olan insanlardır. Yaşam o kadar da uzun ve sonsuz değildir; “vites düşürmek” strese maruz kalmayı azaltacaktır. Bu tür insanlar için en etkili vites azaltma yöntemi: Gevşeme eğitimleri ile gevşemeyi, nefes eğitimleri ile derin nefes tekniklerini kullanmak, meditasyon ve yogadır.

Stresle başa çıkma yöntemlerini öğrenmek ve bu başa çıkma kapasitemizi artırmak, performansımızı ve başarımızı da artırır. Yoğun stres altında dengemizi kaybeder ve anksiyete karesine kayabiliriz. Bunun için bedenin strese dayanma gücünün artırılması önemlidir.

Bu da yaşam tarzının yeniden gözden geçirilmesi ve değiştirilmesi ile mümkündür. İlk başta beslenme ve bedene alınan toksinlerin sınırlandırılması, mümkünse detox ve bazı yiyeceklerin hiç tüketilmemesi stresin azalması ve sağlıklı yaşam için oldukça önemlidir. Ayur Vedik beslenme denilen, GDO’suz, doğal ve doğru beslenme, mevsiminde yenilen meyve ve sebzeler, besinlerin saklanma koşullarından, sıfır numaralı yumurtaya, inek yerine keçi ve koyun ürünlerinin tüketilmesine kadar bu konu uzayıp gider. Bunları burada anlatıp bitiremeyiz, bu konuyu ciddiye alın lütfen ve araştırın.

İnsan bedeni kendi kendini iyileştirme ve kendini tedavi etme bilgisine ve yeteneğine sahiptir, yeter ki onu iyi ve doğru besinlerle, hareketle, temiz bir zihinle ve dinginlikle destekleyelim; o ne yapacağını bilir.

Düşünsenize, kalabalık bir yerdesiniz, bir uçakta, trende, otobüste, sinemada; 3-5 kişi çok hasta ve gripse eğer, hapşırıyorlardır, öksürüyorlardır; ama koca uçakta bazıları hasta oluyor, bazılarına hiç bir şey olmuyor? Neden?

İlk ve en önemli neden: Kesinlikle onlar, hastalığın kendilerine bulaşacağını düşünmeyenlerdir. Evet! Hasta olacaklarını düşünenlere kesinlikle bulaşacaktır!

İkinci neden: Doğru yaşam tarzına ve beslenmeye sahip olan ve bağışıklık sistemi güçlü olanlar. Öyle bile olsa, gribin kendilerine bulaşacağını düşünselerdi, yine de mutlaka hasta olacaklardı. Bunu anlıyor musunuz?

Herkes adeta kendini hasta etmek için yarışır durur bilinçsizce. Oysaki sağlıklı ruh hali ve stressiz bir yaşam bağışıklık sistemini de güçlendirir. Sağlıkla ilgili inançlarımızı değiştirerek ve görsel imajinasyon tekniklerinin sürekli olarak kullanılmasıyla sağlığımızı koruyabilir ve birçok salgın hastalıktan da korunabiliriz.

Paul McKenna’nın “kültürel hipnoz” dediği şeye (etrafta soğuk algınlığı var söylentisinin duyulmasıyla birlikte hastalığa yakalanma), ben “global hipnotik terör”ü ilave edeceğim…

Gerçekten bir sosyolog olarak ilk defa bir işe yarayayım bari.

GLOBAL HİPNOTİK TERÖR: Her an, her ülkede, sinema, medya ve sosyal medyada, tüm dünyada, insanlara saldıkları “CORONA VİRÜS” korkusu ile istediklerini elde edecekler yakında. Kendileri ürettiler, hatta çoktan aşısını da buldular, biyolojik silah olarak kullanıp bir “global korku” düzeni kurup, yönetmeye çalışıyorlar. Yakında sizi cipleyelim, cipler sizi bu virüslerden korur diyecekler. Ben bununla ilgili bilimsel veriler hakkında konuşamam, ama kuantum enerjiyi çok iyi incelemiş bir sosyolog olarak diyorum ki: Lütfen sakin olun, sadece kendinizi korumayı, özellikle HİJYENİ ve bağışıklık sisteminizi güçlendirme yöntemlerini öğrenin yeter!

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorumlar

Adile ÇAKA   -  Bağlantı 7 Mart 2022, 11:38

Korku frekânsı en etkili silahlardan biriymiş,o kadar haklısınız ki,teşekkürler!

erdal doğan   -  Bağlantı 10 Mart 2020, 08:33

eline kalemine yüreğine sağlık mukaddes hanım harikasın yine

Memet Doğan   -  Bağlantı 9 Mart 2020, 17:14

Mukeddes hanım uzmanlığınızı hangi dalda yaptınız.

Ahmet soykan   -  Bağlantı 9 Mart 2020, 10:28

Çok güzel mukaddes hanım
Kalemine sağlık

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı