REKLAMI GEÇ

BODİYELİ CUMHURİYET

29 Ekim 2018 Pazartesi

Cumhuriyetin 95. yıldönümü. 100. yıla beş yıl kaldı.

Kaba bir hesapla cumhuriyeti kuranlar sadece 25 yıl idare ettiler. Sonraki 70 yıl içinde zaman zaman azalıp çoğalan bir hızla kemirdiler cumhuriyetimizi.

Son 16 yıldır iktidarı elinde tutanlar büyük bir hızla, cehaletle sarmalanmış cüretle cumhuriyetin tüm kurumlarını teker teker ‘fethettiler’.

Benim aklımda kalan cumhuriyette, çocuklar ‘bodiye’ dediğimiz siyah önlükler giydiler. Sonra önlükler mavi oldu.

Sizinkinde, ‘kılık kıyafet özgürlüğü’ safsatası ile laik ve bilimsel eğitime son verildi.

Benim cumhuriyetim Mardin’in köyünden Nobel’e uzanan Prof. Aziz Sancar demek. Yalınayak köy çocuklarını akıl ve bilimle tanıştıran ‘Köy Enstitüleri’ demek.

Sizinki, imam hatip okullarına doldurduğunuz Arapça dilini bile öğretemediğiniz, dindar olmayı dahi beceremeyen, birçoğu deist, nesiller demek.

Hatta tarihin hiçbir döneminde, hiçbir yatılı eğitim kurumunda hiçbir çocuk istismar edilmemişken, yurtları ve okulları tarikatçı taifesine teslim edip, kız erkek çocukları…

Benim cumhuriyetim bilimi, kültür ve sanatı önemsemek demek. CSO, Devlet Tiyatroları, Devlet Opera ve Balesi, AKM, Saygun, Alnar, Rey, Erkin, İdil, Suna, Gülay hatta Fazıl Say, Livaneli demek.

Sizinki biraz Gencebay, azıcık İbo, Arda, Hülya, Acun, vs. yozluğa, sığlığa övgü.

Benim Cumhuriyetim devletin hukuksuzluğuna ‘dur’ diyebilen yargı demek. Hani sizin her işinize gelmeyen yargı kararında, yargıçlara meydan okuyup ‘yargı yerindelik denetimi yapamaz, bu ülkede jüristokrasi mi var, gelin siz yönetin’ filan diye bağırıyorsunuz ya!

Sizinki iktidara ram olmuş, ‘kraldan kralcı’ yargı demek, bürokrasi demek, polis demek…

Benim cumhuriyetim 1950’lerden itibaren ‘kara cüppeliler’ diye eleştirilen bağımsız üniversiteler, düşünce özgürlüğü, Hıfzı Veldet, Tarık Zafer, Sıddık Sami, Alacakaptan, Muazzez İlmiye, Muammer Aksoy, Bahriye ve Coşkun Üçok, Kışlalı, Mumcu ve daha niceleri demek.

Sizinkiyse Kuzu’lar Nagehan’lar, tek bir akademik çalışmasını, tek bir kaynak eserini görmediğimiz TV programlarının göçmen kuşları.

Şimdi şöyle bir hesap yapıyorsunuz;

Kurucuların topu topu 25 yılda yaptıklarını kemire kemire 70 yılda buraya geldik, önümüzdeki 5 yılda Atatürk Cumhuriyeti’nin kökünü kazırız. Okullardan, statlardan, hava limanlarından, yollardan ismini kazıdığımız Atatürk ve arkadaşlarını, devrimlerini hafızalardan sileriz. Sulandırıp, yavanlaştırdığımız milli bayramları unuttururuz.

Hakkınız var çok şeyi başardınız, çok mesafe aldınız. Ama hala çok işiniz var. Ve hiç de kolay olmayacak.

Ata’nın armağanı AOÇ’ne yaptıklarınızı Anıtkabir için fazlasıyla hayal ettiğinizi biliyoruz. Lakin bugün ve yarın Anıtkabir’i, Dolmabahçe’yi ziyaret edenlere bakınca işinizin ne zor olduğunu fark edip, canınız sıkılmaya devam ediyor.

Kara bodiye ve mavi önlük giyen çocuklar 2013 yazında nasıl uykularınızı kaçırdıysa, hepsi hala hayatta ve sevdalarından vazgeçmediler. Suskunluklarıysa korkudan hiç değil.

Bodiyeli cumhuriyetin çocukları,

EN BÜYÜK BAYRAMINIZ KUTLU OLSUN!

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorumlar

ibram   -  Bağlantı 30 Ekim 2018, 14:18

gurur duyuyorum Siyah Gara Bodiye giydigim için Beyaz Yakalık taktıgım için TÜRKÜM DOGRUYUM ÇALIŞKANIM diye köy okulumuzun önünde sıra olup okudugumuz için Guruluyum AMA KÖY BIRAMADINIZ mahalle ettiniz Gocaman köy mahallemiOLUR
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı