REKLAMI GEÇ

AHDE VEFA

Bilirmisiniz bilmem, İki samimi arkadaşın arasının bozulması sonrasında gelişen olaylarda tatsızlık çıktığında, “Ahde vefa” göster denilir. Veya “Ahde vefa göstermedi” denilerek suçlanır. Elbette, gerçek hayatta, Dava arkadaşlığında, Asker arkadaşlığında ve bunun gibi insanların kader birliği yaptıkları bütün olaylarda “Ahde Vefa” meselesi hep karşımıza çıkar. Eğer vefasızlık yaparsanız, Allah huzurunda da mesul olursunuz.. Bunu neden mi yazdım? Anlatayım… Geçtiğimiz haftalar içersinde Beyağaç Topuklu Yaylasında ilimizin…

/ DENİZLİHABER / 20 Ağustos 2010 Cuma, 11:28

Bilirmisiniz bilmem, İki samimi arkadaşın arasının bozulması sonrasında gelişen olaylarda tatsızlık çıktığında, “Ahde vefa” göster denilir. Veya “Ahde vefa göstermedi” denilerek suçlanır.
Elbette, gerçek hayatta, Dava arkadaşlığında, Asker arkadaşlığında ve bunun gibi insanların kader birliği yaptıkları bütün olaylarda “Ahde Vefa” meselesi hep karşımıza çıkar. Eğer vefasızlık yaparsanız, Allah huzurunda da mesul olursunuz..

Bunu neden mi yazdım?
Anlatayım…
Geçtiğimiz haftalar içersinde Beyağaç Topuklu Yaylasında ilimizin yetiştirdiği değerli insanlardan Prof. Arif Özdemir, oğlu S.Kağan’ı Kazan Türk’ü olan Dilyara ile evlendirdi.

Yörük Düğünü dediğim bu düğün de, Türk örf ve Adetleri, gelenek ve görenekleri bir bir sıralandı. Festival havasında, Türkmen şenliğinde geçen düğün son yıllarda şuursuz ve bilinçsiz bir şekilde giden gençlerin, Türk Örf ve adetlerini unutmuş ailelerin hafızalarının tazelemesine, belkide gençlik yıllarına dönmesine vesile oldu.
Tabi ki Devasa boyut takı Türk Bayrağı ile Atatürk posteri’nin semalarda dalgalanması ayrı bir hazzın işareti oldu.
Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden Düğün Çorbası, Göveç, Kavurmalı Nohut, kızartma, Etli Kuru, Pilav, Keşkek, tatlılar, meyvalar, Topuklu yaylasının göbeğine vurulan kazanlarda, ocaklarda hazırlandı. Dikkatimi çeken diğer husus Gazlı içecekler yoktu. Yerine Topuklunun kar buz suyu vardı.
Arap Oyunu, Çörek Kapma Oyunu gibi unutulmaya yüz tutmuş, düğünlerin eğlenceleri davetlilere hatırlatıldı.
Dilyara, Türklerin geleneklere uygun olarak ; damadın gemini tuttuğu At üzerinde mehter takımının marşları eşliğinde davetlileri selamladı.

Arif Özdemir, çok sevdiği memleketinin insanları ile hasret içinde kucakladı. Kendisini tanıyan bütün insanlar O’na sımsıcak duygular içinde sarıldılar.

Arif Özdemir’e hemşerileri bile Çelebi diyorlar.
Nedir Çelebi bilirmisiniz? “Türkistan kültürünün Anadolu’da yayılmasına, kök salmasına, yaşatılmasına vesile olan insanlara Çelebi” derler.
Arif Özdemir’de işte böylesine bir insan. Üstelik, hasbelkader Rahmetli Başbuğ Alparslan Türkeş’in doktoru ve en yakınlarından birisi.. Ülkücü ve Milliyetçi çizgisinde kırılma olmayan, özü sözü ile doğru bir milliyetçi…

İşte; bizim için değerli olan bu saygıdeğer ağabeyin düğünün de ilimiz MHP ve ülkücü camianın bulunmayışını “Ahde Vefasızlık” olarak gördüm. Gerçi vefalı dostu Nebi Çubukcu yanında idi.

Duyan insanların akın akın geldikleri, davetiye gönderemediği insanların bile “Arif ağabeyimiz oğlunu evlendiriyor. Gitmemezlik olmaz” diyerek yaylaya koştuğu o hafta sonunda, davetliler arasında MHP Denizli milletvekili Emin Haluk Ayhan’ı, MHP İl Başkanı Zafer Kaplan’ı, Merkez İlçe Başkanı Fırat Dağdeviren’i görmek isterdim.
MHP Milletvekili adaylarından Nebi Çubukçu, eski milletvekilimiz Ali Keskin, eski il yönetiminden Ahmet Özdemir, Mehmet Özdemir, Mevcut il disiplin kurulundan Fevzi Özmet vardı ama, yöneticilerin olmayışı elbette dikkat çekiyordu.

AKP Denizli Belediye Başkanı Nihat Zeybekci çelenk göndermiş. Belli ki “Ülkücüler gelir” diyerek, gelmemiş. Böyle Ülkücü camianın O’nu yalnız bırakacağını bilseydi, eminim gelirdi.
Yine AKP milletvekilleri Mehmet Yüksel ile M. Salih Erdoğan geldiler. Takılarını taktılar. Gönül rahatlığı içinde yemeklerini yediler ve görevlerini yapmanın mutluluğu içinde ayrıldılar.
Çünkü onlar, Arif Özdemir’in Ankara camiasında etkinliğini bilen insanlar. Onlar “Ahde vefa” denilen olayın farkında insanlar…

Tahminen 3700 bin kişinin katıldığı düğünde, 5500 tabldot yemek servesi yapıldı. Ülkücülerin Erciyes kurultayını hatırlattı bana. Coşku, görkem ve Türk örf, adet ve gelenek, göreneklerin yaşatıldığı muhteşem bir düğün..
Kısacası, Başbuğun -bana göre- bize emaneti olan bir değerli şahsiyetin, kendi dava arkadaşları tarafından böylesine yalnız bırakılmasına içerledim.

Ben böyle düşünüyorsam, kim bilir Arif Özdemir’in içinden neler geçiyordur…

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı