Eğitim İş’ten “Akil uygulama” eleştirisi
Eğitim İş Sendikası Denizli Şubesi Başkanı Kadem Özbay, KESK’in 1 Mayıs’ta başta kendi sendikaları almak üzere Atatürkçü kurumları dışlamasına tepki gösterdi. KESK’in davet edilenler ve edilmeyenler ayrımcılığını eleştiren Özbay, KESK Genel Başkanı Lemi Özgen’in Akil İnsanlar Heyeti üyeliğine de gönderme yaparak, “Denizli’de düzenleme komitesi 1 Mayıslara yeni ölçüler getirerek “AKİL” bir uygulama yaptı” dedi.
/ DENİZLİHABER / 2 Mayıs 2013 Perşembe, 16:50
KESK’in 1 Mayıs’ta Eğitim İş Sendikası, Demokratik Sol Parti, Atatürkçü Düşünce Derneği, Türkiye Gençlik Birliği, İşçi Partisi ve Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’ne karşı yaptığı ayrımcılığın yankıları ve tepkiler devam ediyor. Eğitim İş Sendikası Denizli Şubesi Başkanı Kadem Özbay, 1 Mayıs’a ülkemizde “ileri demokratik faşizm’’ anlayışının gölge düşürmeyi başardığını ifade etti.
Özbay, “Referandum öncesi 1 Mayıs’ı resmi tatil ilan etmekle övünüp birçok “yetmez ama evet”çi elde eden iktidar sudan bahanelerle işçi sınıfı için manevi anlamı olan Taksimi savaş alanına çevirdi. ‘’İleri demokratik faşizm” cop oldu, tazyikli su oldu, biber gazı oldu emekçilere yağdı. Her şeye rağmen tahriklere kapılmayıp sağduyusunu koruyarak AKP faşizmine ve işbirlikçilerine gerekli dersi veren emekçilerin bayramını kutluyoruz” dedi.
“AKİL UYGULAMA” GÖNDERMESİ
KESK Başkanı Lami Özgen’in Akil İnsanlar Heyeti üyeliğine de gönderme yapan Özbay, açıklamasında 1 Mayıs’ta yaşanan ayrımcılığın da bu anlayışın sonucu olduğunu vurguladı. Özbay, “Sömürüye karşı direnişin, soyguna karşı emeğin ve alın terinin egemen olduğu, sınıf mücadelesi ve dayanışmanın ön plana çıkması gereken 1 Mayıslara Denizli’de düzenleme komitesi yeni ölçüler getirerek “AKİL” bir uygulama yaptı.
“Emek en yüce değerdir “ ilkesini göz ardı edip emekçileri ve dostlarını mücadele alanında çağrı yapılanlar veya yapılmayanlar diye ayrıştırdı. Birliktelik, kardeşlik, emek ve barışın simgesi 1 Mayıs’ın içi Denizli’de ötekileştirmek, ayrıştırmak, zıtlaşmak, kutuplaşmak gibi çirkin, yakışıksız ve hiçbir haklı yanı olmayan şeylerle doldurulmaya çalışıldı. Şimdi soruyoruz; Bütün bunlar gözümüzün önünde yaşanmaktayken gerçek bir aydın bakışıyla topluma ışık tutamayanlara ne demeliyiz? Sendikal mücadeleyi siyasal alandan ayıramayan aymazlığa ne demeliyiz? Emeğin en yüce değer olduğu mücadele alanını çağrı yapılanlar veya yapılmayanlar diye ayrıştıranlara ne demeliyiz? 29 Ekimleri, 19 Mayısları askeri ritüel olarak değerlendirirken 1 Mayıs’ta oluşturdukları yürüyüş kortejinde gösterilen yere uymazsanız diye başlayan cümleleri kuranlara ne demeliyiz?
Cumhuriyet devrimlerinin aydınlanmasını anlayamayıp asimilasyon olarak değerlendirirken alanda kendi asimilesini yaratma gayretinde olanlara ne diye haykırmalıyız? Bu anlayışın içine düştükleri marjinal ve ayrımcı politikalarının değerlendirmesini Denizli emekçi kamuoyunun takdirine bırakıyoruz” dedi.