KADINA ŞİDDETE HAYIR

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetin Ortadan Kaldırılması için Uluslar arası Mücadele ve Dayanışma Günü nedeniyle yazılı açıklama yapan CHP Denizli Milletvekili Melike Basmacı, Denizli Barosu ve Denizli Büyükşehir Belediyesi Kent Konseyi Kadın Meclisi, kadına şiddete dikkat çekti, çözüm önerileri sundu.

İşte o mesajlar:

BASMACI: “KADINA ŞİDDETE HAYIR”
“Dünya nüfusunun %50’si kadındır. O yüzden kadınlar olmazsa erkekte olmaz. Kadınlarımız, şiddetin odağı olmaktan çıkarılmalıdır. Bugün dünyada milyonlarca kadın, çalışma hakkından, seyahat özgürlüğünden yararlanamıyor; pantolon giydiği için kırbaçlanabiliyor, bisiklete binmesi, sandalyeye oturması kamu otoritesi tarafından yasaklanabiliyor. Binlerce kadın mezhep savaşlarının yol açtığı acımasız dünyada canlarından oluyor, tecavüze uğruyor. Evde, işte, okulda, sokakta, karakolda fiziksel ve cinsel şiddete maruz kalan, çocuk yaşta evlenmeye zorlanan kadınların, namus veya töre adı altında yaşam hakları ellerinden alınıyor. Kadınlarımız daha çocuk yaşlardan itibaren en büyük şiddeti en yakınlarından; babalarından, eşlerinden hatta oğullarından görüyor.
Kadın bedeni üzerinden yapılan siyasetin, onların ne giyeceğine, kaç çocuk doğuracağına, nasıl doğuracağına müdahale ettiğine, öğrenci yurtlarının sosyal alanlarının, ortaöğretim kurumlarının yemekhanelerinin ayrıldığına, en sorumlu makamdakilerin karma eğitimin yanlış olduğunu söyleyebildiğine tanık oluyoruz. Dayatılan eğitim sistemiyle kız çocuklarımızın eğitimden uzaklaştırıldığını, geleceklerinin çalındığını gözlemliyoruz. Kadınların yönetim kademelerine getirilmemesinin bedelini ödüyoruz. Şiddete uğrayanların değil, şiddet uygulayanların utanç duymasını sağlamak zorundayız” dedi.

AVUKAT MEFARET AYDIN:
“25 Kasım, Dominik Cumhuriyeti’nde, Rafael Leonidas Trujillo’nun diktatörlüğüne karşı mücadele eden Clandestina Hareketi’nin öncülerinden olan Patria , Minerva ve Maria Mirabel kardeşlerin sistem tarafından katledildiği tarihtir. Mirabel kız kardeşlerin, diktatörlüğün askerleri tarafından 25 Kasım 1960 yılında, arabalarından zorla indirilerek tecavüz edildikten sonra vahşi bir şekilde katledildikleri, utanç gününün ve insanlık ayıbının yıl dönümüdür.

Mirabel kardeşlerin vahşice katlinin üzerinden yarım yüzyıldan fazla zaman geçmesine rağmen hala kadınlar maalesef toplumsal cinsiyet eşitsizliğine, ayrımcılığa, aile içi şiddete ve cinsel saldırıya maruz kalmaktadır. Yargılamalarda şiddeti uygulayanlara uygulanması gereken cezalarda hiç hak etmedikleri halde indirimler uygulanmakta, kadının özel hayatı irdelenmeye çalışılmaktadır. Takım elbise giyip kravat takıp gelen neredeyse tüm sanıklara iyi hal indirimi uygulanmaktadır. Bu da Cezaların Caydırıcılığını zayıflatmakta Şiddetin artmasına neden olmaktadır. Kadına şiddetle mücadelede toplumun tüm kesimleri top yekün mücadele etmelidir. Bu mücadelede biz de Denizli Barosu olarak, şiddete uğramış kadın ve çocuklarımızın her an yanındayız. Kadına ve Aile Bireylerine Karşı Şiddetin Önlemesi Projemiz olup, şiddete maruz kalan kadınlarımız istenmeyen bir durumla karşılaşmaları halinde 264 25 25 numaralı telefonumuzu arayarak veya bizzat Denizli Barosuna başvurarak yardım talebinde bulunabilirler. Şiddet hattı numaramız 7 gün 24 saat hizmete açıktır. Ekonomik durumu müsait olmayan kadınlarımıza Baromuzun Adli Yardım Fonundan yardımcı olunmaktadır. Şiddete maruz kalan kadınlarımıza hukuki yardım Baromuz tarafından yapılmakta , olup temennimiz kadın cinayetlerinin sona ermesidir. 25 Kasım “Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Ve Uluslararası Dayanışma Günü” vesilesi ile tüm kadınlarımıza güzel günler diliyorum.”

DENİZLİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ KENT KONSEYİ KADIN MECLİSİ:
“Kadına yönelik şiddet en büyük insan hakları ihlalidir. İnsanlığa sığmayan bu davranış pek çok şekilde gerçekleşmektedir. Fiziksel şiddet, ekonomik şiddet, sözlü şiddet, psikolojik şiddet ve cinsel şiddet bunlardan bazılarıdır. Erkek ya da kadın tarafından aile içinde uygulanan şiddetin çocuklar üzerinde kalıcı ve uzun vadeli zararları araştırmalarla sabittir. Gerek okul hayatında, gerekse ileride kuracağı aile düzeninde temelden yaralar açan aile içi şiddetin izleri bir ömür boyu sürecektir. Bu da kuşaklar silsilesi içinde toplumsal hayata iz bırakacaktır. Bizler bu konumdaki kadınlar için çözüm bulmaya, yol göstermeye ve yalnız olmadıklarını hissettirmeye mecburuz. Şiddetin hangisine maruz kalınırsa kalınsın insan olmanın onuruyla dik durulmalı ve gerekli yerlere zamanında başvurularak yardım; gerekirse sığınma talebinde bulunulmalıdır. Kadınlarımızı bu konuda bilinçlendirmek ve devlet olarak bu konuda politikalar üretmek bir insanlık görevidir. Şiddet uygulayan kişinin hiçbir savunması olamaz, sığınacağı hiçbir kalıp ve mazeret bu ayıbı örtmeye yetmez. Kent Konseyi Kadın Meclisi olarak kadına yönelik şiddete karşı mücadelemizi sürdürmeye devam ederek, huzurlu, güvenli ve mutlu ailelerde yetişmiş sağlıklı kuşaklarımızın artması için çalışmalarımızı sürdüreceğiz.”