Her kontrolsüz LPG’li araç facianın habercisi

Benzin ve motorin fiyatlarındaki artış, son yıllarda LPG’li araçlara olan talebi artırdı. Yakıt giderini düşürmek isteyenler, benzin veya motorinli araçlarına LPG dönüşümü yaptırıyor. Ancak, bu dönüşüm ehil ellerde gerçekleşmediği ve belirli periyodlarda “gaz sızdırmazlık” kontrolü yaptırılmadığında tehlike saçıyor.

3,5 MİLYON LPG’Lİ ARAÇ TRAFİKTE
Otomobillerde yaklaşık olarak 15-20 yıldır kullanılan LPG sistemi büyük bir sektör haline geldi. TÜİK verilerine göre, trafiğe kayıtlı 8 milyon aracın 3,5 milyonu LPG ile çalışıyor. LPG’li araç sayısının bu denli artması üzerine Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, 2001 yılında “Araçların İmal, Tadil ve Montaj Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik” yayımlamış, bu yönetmelik yakıt sistemi LPG’ye çevrilmiş araçların periyodik muayenelerinde “gaz sızdırmazlık raporu”almaları zorunlu hale getirmişti.

HAFİF KUSUR KAPSAMINA ALINDI
Ancak, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’nın 15 Ocak 2012 tarihli genelgesi, tüplü araç tehlikesine yeniden kapı açtı. Genelgeye göre, daha önce tüplü araçların muayeneleri sırasında aranan periyodik gaz sızdırmazlık raporu, zorunlu kriterler listesinden çıkarıldı. 4 Şubat 2013’ten itibaren de ülke genelindeki tüm TÜVTÜRK araç muayene istasyonlarında artık söz konusu rapor şartı aranmıyor. Raporun olmaması ise “hafif kusur” sayılıyor.

KONTROLLER YAPILMAZSA…
LPG’li araçlara düzenli kontrol olduğu takdirde herhangi bir tehlike arz etmediğini belirten MMO Denizli Şube Sekreteri Kurtuluş Sarıkaya; “Kullanılan her LPG’li araç için mutlaka gaz sızdırmazlık raporu alması gerekiyor. Kontroller yapıldığı takdirde LPG herhangi bir sıkıntı yaratacak yakıt değil. Birçok kişi araç içinde yakıt kokusunu alır, bu da gaz sızdırması olduğunun belirtisidir. Bu tür milyonlarca araç trafikte seyir halinde” dedi.

“FACİAYA HAZIR OLUN” UYARISI
Bu raporun zorunlu olmaktan çıkarılmasının LPG’li araçları birer bombaya dönüştürdüğüne dikkati çeken Sarıkaya, LPG’li araçların periyodik muayenelerinde aranan zorunlu gaz sızdırmazlık raporunun Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’nca kaldırılması sonucu ülke genelindeki yaklaşık 3,5 milyon LPG’li aracın direkt olarak tehlikeli araç statüsüne düştüğünü söyledi.

Standart olmayan malzeme kullanıldığına da işaret eden Sarıkaya, “Araçların LPG’ye dönüşüm tadilatında standart olmayan malzemeler kullanılabilmekte, montajları standart dışı yapılabilmektedir. Periyodik ve etkin denetimlerin olmaması da buna eklendiğinde bağıra bağıra ‘facia geliyorum’ demektedir. Sürücülere tavsiyemiz, özellikle LPG’li ticari araçlarda yılda bir, diğer araçlarda da iki yılda bir mutlaka kontrolyaptırmalarıdır” dedi.

“FİRMALARIN TESCİLLİ OLUP OLMADIĞINA DİKKAT EDİN”
Araçlarını LPG’liye dönüştürmek isteyenler ile geçmişte bu işlemi yaptıranların mutlaka Makina Mühendisleri Odası’na son kontrol ve periyodik gaz sızdırmazlık testi yaptırmalarını öneren Sarıkaya, “Bu işlemi yapan firmalar tarafından son kontrol için odamıza yönlendirilmemiş araç sahiplerine çağrıda bulunuyor. Can ve mal güvenliğiniz için mutlaka gerekli kontrolleri yaptırın, periyodik olarak gaz sızdırmazlık raporu alın. Dönüşüm yapan firmanın MMO‘dan tescilli olup olmadığı, firmada MMO yetki belgeli bir mühendisin istihdam edilip edilmediği, dönüşümde kullanılan malzemelerin ilgili standartlara uygun olup olmadığı, dikkat edilmesi gereken hususların başında gelmektedir” diye konuştu.

“TEHLİKEYE, GELMEDEN DUR DEMELİYİZ”
İş güvenliği, gaz kaçağı gibi konuların ölümlü vakalarda akıllara geldiğini anımsatan MMO Denizli Şubesi Genel Sekreteri Kurtuluş Sarıkaya, gaz sızdırmazlık raporu almak isteyenlere bu hizmetin Sevindik Kapalı Pazaryeri yanındaki TMMOB Makina Mühendisleri Odası Denizli Şubesi İstasyonu’nda verildiğini kaydeden Sarıkaya, sözlerine şunları ilave etti:

“Keşke bu tür durumlar, acılar yaşanmadan gerekenler yapılsa. İstiyoruz ki, bu tür kontroller birilerinin canı yanmadan yapılsın. 2013 yılında LPG’li araçlarda periyodik gaz sızdırmazlık raporu olmaması az kusura çevirilince, ortalıkta binlerce bomba dolaşır oldu. Ülkemizde bu tarz durumlar yasa ile düzenlenmeyince bizim toplumda karşılığı bulunmaz. Herkesin yaptırır hale gelmesi lazım. Bir kişinin hatası diğerlerini de etkiler.”