VE O SERGİ AÇILDI!

Turan Bahadır Sergi Sarayı’ndaki Denizli’de Doğal Afetler Sergisi’nin açılışına, Denizli Belediye Başkanı Osman Zolan, başkan yardımcıları Aytaç Turgut, Şamil Çınar, Mahmud Güngör, Mustafa Gökoğlan, Nilgün Ök, PAÜ Mühendislik Fakültesi Jeofizik Mühendisliği Bölüm Başkanı Doç. Dr. Ali Aydın, İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Halil Ceylan, çok sayıda protokol üyeleri akedemisyen ve davetliler katıldı.

Başkan Osman Zolan, açılışta yaptığı konuşmada Denizli’nin deprem kuşağında yer aldığını ve deprem gerçeği bilinciyle hareket edilmesi gerektiğini söyledi. Konuşmanın ardından 24 Kasım 2011 tarihine kadar açık kalacak serginin açılışı yapıldı. Sergide bundan 294 yıl önce yaşanan depremin ardından şehrin ileri gelenlerinin padişaha gönderdiği yazı ile 1900 yılında yaşanan diğer bir depremde 5600 depremzedeye 25 metrekare ve içinde ocak da bulunan evlerin yapılmasıyla ilgili yazının belgelerini de görmek mümkündür.

Çatalçeşme Oda Tiyatrosu’nda ise Jeofizik ve İnşaat Mühendisi odalarının düzenlediği belediye, valilik ve üniversitenin desteklediği Yerleşim Alanlarında Yer Yapı Deprem Etkileşimi konulu toplantı yapıldı. Pamukkale Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hulusi Kargı’nın oturum başkanlığını yaptığı toplantıda, İTÜ’den Öğretim Üyesi Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, BÜ’den Prof. Dr. Semih Tezcan, Jeoloji Mühendisleri Odası İl Başkanı Ali Aydın ve İnşaat Mühendisleri Odası İl Başkanı Halim Ceylan da bir konuşma yaptı.

Denizli Belediye Başkanı Osman Zolan da buradaki konuşmasında deprem gerçeğiyle hareket edilmesi gerektiğini belirterek şu görüşlere yer verdi: ‘Deprem bir gerçektir. Gerçeği değiştiremiyorsanız bu gerçek üzerine hayatınızı ve şehrinizi bu eksende planlamaya koymalısınız. Eğer koymazsanız bu gerçek bir gün kendini hatırlatır. Onun için Denizli’nin 1. derece deprem bölgesi olduğunu unutmamamız gerekiyor. Denizli’de deprem bilinci oluşmaya başlamıştır. 2004’de göreve geldiğimizde kaçak yapıları yıkma konusunda gözümüzü kırpmadık. Vatandaşlarımızın çocuğunun ekmeğinden keserek yaptığı evleri yıkmak gerçekten üzüntü verici bir şeydir. Hangisine göz yummanız lazım. O kaçak yapıya mı göz yummanız lazım yoksa o depremde o çocuğun yerin altında kalmasına mı göz yummanız lazım. Bu 2 tercih arasında kalıyorsunuz. Bizim tercihimiz, annemizi, babamız, kardeşimiz yada akrabalarımızın yuva olarak yaptığı mezarları engellemektir. Belediyenin en baştaki görevinin bu olduğunu istemeyerek de olsa kaçak yapılarla ilgili yıkım noktasına varan mücadele yapması gerekmektedir. Bizde bunu yaptık. Yıkmak da çözüm değil. Bu nedenle kentte kentsel yenileme çalışması başlattık. Karşıyaka ve Aktepe civarında binlerce hak sahibine dönüşümden miras bırakacakları konutlar verdik’ dedi.

Pamukkale Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Sebahattin Nas da, depremin günlük yaşantı ve yaşamı olumsuz etkilediğini kaydederek, ‘Hayata yön verebilen doğa olaylarını tahmin etmek mümkün değildir. Bunlar günlük yaşantımızı olumsuz etkiler. Can ve mal kaybı riski, tahmin zayıflığı gibi nedenlerle en fazla konuşulan ve insanları en fazla tedirgin eden doğal olay depremdir. Denizli ülkemizin deprem açısından en yüksek risk taşıyan illerinden biridir. Bu nedenle bölgemizde deprem riski, alınması gerekli tedbirler, sosyal ve psikolojik ekonomik riskler detaylıca çalışılması ve bu alanda halk bilinçlendirilmeli, deprem olasılığına karşı psikolojik olarak rahatlatılabilir yöntemler ortaya konulmalıdır’ dedi. Denizli’de 1717 yılında 12000 nüfusun 6binin ölümüne yol açan deprem yaşanmıştı.