Rektör Ardıç’tan 3 yıl değerlendirmesi

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın çeşitli toplantılarda üniversitelerin bilimsel araştırmalar için AB fonlarından pay almak için yeterince proje hazırlamadığı şeklindeki eleştirilerin bir benzerini PAÜ Rektörü Ardıç yaptı. Rektör Ardıç, üniversite kampüsünde düzenlediği basın toplantısında Avrupa Üniversiteler Birliği (EUA)’nin PAÜ için hazırladığı Kurumsal Değerlendirme Raporu hakkında bilgi verdi. Raporun objektif kriterlere göre yapıldığını belirten Ardıç, değerlendirmede PAÜ’nün birçok üniversiteye göre olumlu tespitler yaptığını ifade etti.

PAÜ’nün 31 bin lisans öğrencisi olduğu ifade eden Ardıç, “2 bin lisansüstü öğrencimiz var. Hedefimiz 5 bine çıkarmak. Lisansüstü öğrenciler önemli, bunlar tezleriyle dışarıda çalıştıkları için sanayiye katma değer katıyor” dedi. Görevde bulunduğu 3 yıllık zaman diliminde eski rektörler Prof. Dr. Mehmet Arif Akşit ve Prof. Dr. Hasan Kazdağlı dönemindeki toplam 14 yıldan daha fazla yatırım yapıldığını anlatan Ardıç, yeni dönemde de aday olduğunu açıkladı.

AB’nin Amerika ve Uzak Doğu sanayisiyle mücadele edebilmek için oluşturduğu 17 milyar dolarlık araştırma fonlarından Türkiye’deki üniversiteler şimdiye kadar yeterli projeler yapmadığını vurgulayan Rektör Ardıç, “Zaten biz proje ile çalışmaya alışık insanlar değiliz. Bundan 3-4 yıl öncesine kadar AB projesi bir yana TÜBİTAK projeleri bile doğru dürüst yapılmıyordu. Yeni yeni proje yapmayı öğreniyoruz. Projenin kuralları, formatı var. AB projeleri TÜBİTAK projelerinden 10 kat daha zor. AB projeleri sanılanın aksine bürokrasi daha fazla” diye konuştu.

Son zamanlarda Türkiye’deki üniversitelerin AB projelerine daha fazla eğildiğini belirten Ardıç, “Bu projeleri bilen sayısı artıyor. Bu sene 5 AB projemiz var. Planladığımız projelerle birlikte 1 milyon dolar ulaşacak alacağımız pay” dedi.

AB fonlarından pay almak için çeşitli konsorsiyumların olduğunu bundan yararlanmak için Türk hakemlerinin sayısının artması gerektiğini altını çizen Ardıç, “Oradaki karar mercileri ‘Nasıl bir proje açalım?’ diye Avrupa’daki üniversitelere soruyorlar. Böylece biz daha projeyi öğrenmeden onlar onu öğrenmiş, projeyi yazmış ortakları belirlemiş, başvuruyu da hazırlamış oluyorlar. Projelerde görev alan Türk hakemlerin sayısı artması lazım. Türkiye verdiği parayı herhalde 7-8 yıl sonra geri almaya başlayabilecektir. Ama ondan sonra geçeriz. Çünkü genç ve araştırmaya hevesli bir nüfusumuz var. Avrupa’daki doktora öğrencilerinin sayısı azalıyor” ifadelerini kullandı.

Türkiye’deki üniversitelerin zaman zaman yapılan araştırmalarda dünyada ilk 500’e girememesi konusundaki soruları Ardıç, “Bu üniversitelerin iyi olup olmamasından ziyade öğrenci pazarı odaklı yapılıyor. Bu sıralamalardaki parametreler Türk üniversitelerine uygun değil. Mesela üniversitelerdeki yabancı öğrenci oranı soruluyor. Türkiye’de hangi üniversitede yabancı öğrenci sayısı yüzde 1’in üzerindedir? Böyle bir parametrede 100 puanlık derecede 20 kaybediliyor. Yabancı öğretim üyesi sayısına bakılıyor. Bizde Bilkent Üniversitesi dışındaki dışında fazla bir yabancı öğretim üyesi yoktur. Buradan da 20 puan kaybediliyor. 40 puanda diğer üniversitelerin değerlendirmeleri geliyor. Gerisi aldığı ödüller ve yayınlarla değerlendiriliyor. Burada avantaj sağlaması için Türkiye’nin üniversite politikasını değiştirmesi gerekiyor. Hocaların iyi gelirler elde etiği araştırmaya odaklandığı dünyadan gelen öğretim üyelerine açık bir üniversite olması gerekiyor. Yabancı üniversiteden gelen öğretim üyelerinin izin alması burada çalışmasında zorluklar var. Bunlar gerçekleşmeden ilk 500 girmek Türkiye’de hayal” dedi.

Rektörlük seçimlerinde Cumhurbaşkanının bazen öğretim üyelerinin birinci sırada seçtiği adayı atamadığı böyle bir durumda ne yapacağı şeklinde bir soruyu Ardıç, kendisinin de aynı şekilde atandığını hatırlattı. ‘Ben de o şekilde göreve geldim’ diyen Ardıç, “Yasalar önemlidir. En kötü şey bir sistemle gelip ondan sonra ‘bu sistem kötü değiştirelim’ demektir. O zaman 10 yıla çıkarsınlar bir daha seçim olmasın” diye espri yaptı. Rektör Ardıç Denizli’ye PAÜ kampusünün içine kurulan Teknokent için 9 firmayla imza atıldığını 14 firmayla da değerlendirmenin sürdüğünü sözlerine ekledi.