İşadamları, Bakan Ekren’e hazırlanıyor

Denizli’de faaliyet gösteren tekstil firmalarının sahipleri, oda başkanları, banka müdürleri, bazı sivil toplum kuruluşları ve Denizli Valiliği, tekstil sektörünün sorunlarını ve çözümlerini tartışmak için bir araya geldi.

< ?XML:NAMESPACE PREFIX = O />

Kasım ayı içerisinde ekibi ile Denizli’yi ziyaret etmesi beklenen Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren’e, kentteki sorunların aktarılması ve çözüm istenmesi amacıyla düzenlenen toplantının açılış konuşmasını Vali Erkmen yaptı. Vali Erkmen, Bakan Nazım Ekren’in ziyareti öncesinde yaşanan kriz ve sorunlar nedeni ile tekstil sektörünün içinde bulunduğu sorunların tespiti, Bakan Ekren’den talep ve beklentilerin ortak fikirle tekrar belirlenmesi için toplantı yaptıklarını söyledi. Toplantıya ihracatçı tekstil firmaları ile mermer sektöründe faaliyet gösteren işletme sahiplerinin de katıldığını hatırlatan Vali Erkmen, “Devlet Bakanımız Nazım Ekren’in, ikinci kez, Kasım ayı içinde Denizlimizi ziyaret etmesi ve ekibi ile 3 gün boyunca burada çalışma yapması gündemde. Bizler de bu ziyaret öncesi özelikle tekstil sektörümüzün içinde bulunduğu sorunların tespiti ve Bakan Ekren’den Denizli ile ilgili neler isteyebileceğimizi belirleyebilmek adına böyle bir toplantının yararlı olacağını düşündük” diye konuştu.

‘Bu yeni bir sıkıntı değil’

Polis Evi’ndeki toplantıda konuşan Vali Erkmen, oda başkanları ile sürekli görüştüklerini ve kentin sorunlarını masaya yatırdıklarını söyleyerek, toplantıya katılanlardan Bakan Ekren’e sunulmak üzere somut çözüm önerileri istedi. İlk olarak söz alan Tan Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Tan, tekstil sektörünün sorunlarının yeni başlamadığını dile getirdi. En büyük sorunlarının kur baskısı, enerji maliyetlerinin yüksekliği, SSK primi ve işçi vergilerinin yüksekliği olduğunu söyleyen İbrahim Tan, öncelikle bunlara çözüm bulunması gerektiğini söyledi.

Bir tekstilcinin feryadı!

İbrahim Tan’ın ardından söz alan Royal Tekstil’in Sahibi Faruk Akyürek ise yaşananları şöyle özetledi: “Tekstil fabrikaları olarak 2000’li yıllara kadar çok büyüdük, çok iyi paralar da kazandık. 1992 yılında tekstil sektörüne girdiğimde sıfır parayla başladım ancak şu an 10-12 milyon dolarlık ihracat rakamlarına ulaştım. Bizim azıl sorunumuz, nerede duracağımızı bilememek oldu. 2002’de yaşanan ekonomik daralmaya kadar sürekli yatırım yapmaya ve büyümeye devam ettik. Eğer Denizli şu an yıllık 2 milyar dolarlık tekstil ihracatı yapıyorsa bu bizim sayemizdedir. Eğer biz büyümeye devam etmeseydik, Denizli şu an olduğunun 3’te biri kadar bir kent olacaktı. Belki yıllık 500-600 milyon dolarlık ihracat yapardık ama sıkıntılarımız da bugünkü boyutlara varmazdı. Sonuç olarak biz bu kentin büyümesini sağladık, biz, ülke ekonomisine büyük bir getiri kazandırdık. Devlet de Denizlili tekstilcinin sıkıntısını görmeli ve bize yardımcı olmalıdır. Bizler ekonomist değiliz, hatta bir bölümümüz ilkokul mezunu. Gelen krizleri görsek yatırıma girmezdik, böylece borcumuzda olmazdı ama kentimizde bu kadar büyümezdi” dedi.

Yaşanan sıkıntının giderilmesinin tek yolunun, para kaynaklarının ihracatçıya sağlanması olduğunu söyleyen Akyürek, devletin kendilerine yüzde 10, yüzde 2 veya sıfır faizle ihracatımızın oranında uzun vadeli kredi vermeli. Şu an bize sadece kaynak lazım. Biz, beceriksiz insanlar değiliz. Şu an kendimizden fedakarlık yaparak çalışıyoruz. Ödediğimiz KDV’ler aylardır devlette duruyor, KDV’lerin geri ödenmesi bile bize nefes aldırır” dedi.

‘Tüm firmalara iki yılı ödemesiz 100 bin Avro verilmeli’

Denizli’de genellikle ev tekstili üretildiğini, bu nedenle diğer tekstil üreten ülkelerden farklı olduklarını yüksek katma değerle çalışmadıklarını kaydeden Doğruyol Tekstil Sahibi ve MÜSİAD Denizli Şubesi Başkanı Ayhan Doğruyol, “Bugüne kadar, Pakistan’ı, Hindistan’ı ve hatta Çin’i kendimize rakip görmedik. Gittik oralardaki fabrikaları inceledik, bunlar bizimle rekabet edemez dedik. Ancak onlar çok ucuza mal üretti, biz kaliteden vazgeçmeden biraz daha yüksek fiyata mal ürettik. Ancak onlar da biz de aynı dünyaya mal satıyoruz, bunu atladık. Bana göre ihracat yapan her firmaya 100 bin avro, 2 yıl ödemesiz sıfır faizle kredi verilmeli. Burada banka teminatı istenebilir, odaya kayıt olma şartı olabilir, bunlar çok önemli değil ama acil para lazım” diye konuştu.

Denizli’deki sanayici ve tekstilcinin moralsiz ve heyecansız olmasının sebebinin 5084 sayılı Teşvik Yasası olduğunun altını çizen Denizli Tekstil Giyim Sanayicileri Derneği Başkanı Kazım Arslan da, tepkisini şu şekilde dile getirdi: “Teşvikten yararlanamayan kentimiz, küçülmeye yeni yatırımlar yapmamaya başladı. Birçok tekstilci arkadaşımız başka işlere girdi. Tekstilcinin çalışma şevki bitti. Şimdilerde kendi varlıklarımızı harcıyoruz. Fabrikamızda geçenlerde 4 ay üretimi durdurduk. Girdi maliyetlerini düşürecek tedbirler alınmalı. Yapılan zamlar petrol fiyatlarının artmasıyla da örtüştürülüyordu, 140-150 dolara çıkan petrolün varil fiyatı bugün 60 dolara düştü, hiçbir kalemde ne yazık ki indirim olmadı.”

‘Bizi görmezden geliyorlar’

Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren’in geçen yıl da geldiğini yine Polis Evi’nde aynı salonda toplantı yaptığını hatırlatan Nesa Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı Nevzat Özel, son 2 yılda tekstilin sorunları ile ilgili kendi aralarında ve kente gelen bakanlarla tam 37 kez toplantı yaptıklarını hatırlattı. Bu toplantılardan şimdiye kadar somut bir sonuç elde edememiş olmalarından yakınan Özel, “Benim fabrikamda 1136 işçim var. Bu işçilerimin maaşlarını ödüyorum, vergilerini veriyorum. Aileleriyle birlikte binlerce işçi ailemizde bizim fabrikamız sayesinde hayatlarını sürdürüyor. Biz bu kadar kişiyle üretim yapıyoruz, istihdam sağlıyoruz, ihracat yapıp ülkemize döviz kazandırıyoruz, tüm bunlara rağmen hükümet bizden daha ne bekliyor anlamadım. Hükümet bizden daha ne istiyor çözemedim. ‘Bu adamlar ne diyor, bu adamlar ne istiyor, kim bunlar’ diye dönüp bakan yok. Bizi görmezden geliyorlar” diyerek tepkisini dile getirdi.

Elektrik ücreti ve vergiler

Bir kaç ay sonra ödensin

Yaşanan krize kadar ürettikleri ürünleri 1-2 aylık çeklerle sattıklarını, ancak bu kısa vadelerin şimdi imkansız hale geldiğine dikkat çeken Ada Çorap Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Tekin Ada, 470 YTL ücret ödedikleri bir işçi için 370 YTL sigorta primi ödediklerini vurguladı. Muhtasar vergi ve sigortanın her ay değil de 4-5 ayda bir alınması gerektiğine işaret eden Ada, sözlerini şöyle sürdürdü: “Elektrik ücretleri de 4-5 ayda alınmalı. Elektrik faturası her ay geliyor, biz ürettiğimiz ürünü 6 ay vadeyle satıyoruz. İhracatçı firmalara belirli oranlarda kredilerde verilmeli.”

Çevre illerle eşit olmak istediklerini anlatan DEBA Yönetim Kurulu Başkanı Esat Sivri de, “Denizlili tekstilciler olarak bizler eşitlik istiyoruz. Bizler de teşvik istiyoruz. Sorunlarımız ortada, ne yapılacaksa çok çabuk bir şeyler yapılmalı. Bize can suyu lazım. Yolumuza devam etmemiz lazım, dedikodu üreterek, birbirimiz hakkında konuşarak bir yere varamayız” dedi.

‘Mermerin durumu da aynı’

Tekstil sektörü gibi mermercilerinde büyük sıkıntı içinde olduğunu belirten Mermerciler Derneği Başkanı Samet Gündüz, “Tekstilden sonra, Denizli’de en fazla istihdamı mermer sektörü olarak biz sağlıyoruz. Bizim işçilerimiz ocaklarımızın olduğu bölgelerdeki köylerden ve ilçelerden geliyor, dolayısıyla o bölgelerden şehre göçü de önlüyoruz. Ancak Amerika’da yaşanan kriz nedeni ile orada yeni ev ve bina yapılmıyor, dolayısıyla biz de ihracat yapamıyoruz. Denizli’de üretilen travertenin yüzde 80’i Amerika’ya gidiyor. Krizden en fazla etkilenen sektörde mermer sektörüdür. Bizler de teşvik yasasından faydalanmak istiyoruz” diyerek kendilerinin de büyük bir sıkıntı yaşadıklarına dikkat çekti.

Toplantıya katılan diğer sektör temsilcileri de görüş ve fikirlerini anlattılar. Toplantı, Vali Erkmen’in verdiği akşam yemeği ile sona erdi.