REKLAMI GEÇ

Uzakgider “Geç ama önemli bir adım”

Uzakgider “Geç ama önemli bir adım”

Denizli Veteriner Hekimler Odası Başkanı Mehmet Ali Uzakgider, hayvancılıkta kullandırılan kredilerin faiz oranlarının düşürüldüğünü belirterek, “Alınan bu karar, ülke hayvancılığımız açısından çok geç kalmış olmakla birlikte önemli bir adım olarak değerlendirilmelidir” dedi.

/ DENİZLİHABER / 9 Ağustos 2010 Pazartesi, 16:40

Bakanlar Kurulu’nun, 1 Ağustos 2010 tarih ve 27659 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 2010/45 sayılı kararıyla, hayvancılıkta kullandırılan yüzde 5.2 ve yüzde 6.5 arasında değişen faiz oranları yeniden belirlendi.

Konuyla ilgili bilgi veren Denizli Veteriner Hekimler Odası Başkanı Mehmet Ali Uzakgider, “Bakanlar Kurulu’nun yeni kararına göre; süt sığırcılığı, büyükbaş hayvan yetiştiriciliği, damızlık etçi sığır yetiştiriciliği ve küçükbaş hayvan yetiştiriciliği konularında kullandırılacak yatırım kredilerinin faizleri sıfırlanarak faizsiz olarak uygulanmasına ve büyükbaş hayvan besiciliği konusunda azami 3 milyon TL’ye kadar sübvansiyonlu kredi kullandırılması öngörülmüştür. Bu alanlarda yatırım ve işletme kredilerinde faiz oranları işletme tipine göre ticari faizin yüzde 50-60 düşüğü şeklinde uygulanırken, yatırımlarda yüzde 100 indirimli hale getirilmiştir. Önceki kararda 5 yıl vadeli iken, yeni kararda 7 yıl vadeli hale getirilmiştir” dedi.

“Geç kalmış olmakla birlikte, önemli bir adım”
Kararı değerlendiren Uzakgider, “Gerek tarım sektörü, gerekse ülke ekonomisi içinde stratejik bir öneme sahip hayvancılıkta son yıllarda yaşanan olumsuzluklar herkesin malumudur. Öncelikle alınan bu karar zor durumdaki ülke hayvancılığımız açısından çok geç kalmış olmakla birlikte önemli bir adım olarak değerlendirilmelidir. Bu karar, hayvancılığımız bu hale gelmeden önce tedbir olarak alınmalı ve uygulanmalıydı. Hayvancılığın stratejik bir sektör olduğunu, gelişmiş ülkelerde tarımın içinde yüzde 60–70 seviyelerinde bulunduğunu, insanların yeterli ve dengeli beslenmesinde olmazsa olmaz bir besin maddesi olduğunu hep dile getirdik. Diğer taraftan işsizliğin önlenmesinde, katma değer yaratmadaki önemini, riskin ve belirsizliğin diğer tarımsal faaliyetlere göre daha az olduğunu, getirisinin ekonomik açıdan iyi olacağını basın açıklamaları ile hep gündeme getirdik. Hayvancılıkta uzun vadeli, istikrarlı ve sürdürülebilir bir politikamız olmadığından belirli periyotlar halinde dalgalanmaların yaşanması ve olumsuzluklarla karşılaşılması kaçınılmazdır” dedi.

“Geçici tedbirlerle kriz atlatılmaya çalışıylıyor”
Uzakgider, “Geçmiş yıllarda meydana gelen krizlerde yaşanan olaylardan tam olarak ders almadığımız aşikârdır. Bu konuda bir teşhis hatası yapıldığı kanaatindeyiz. Geçmiş yıllarda da içeride istikrarlı üretimden ziyade, derhal canlı hayvan ve hayvansal ürün ithalatına başvuruldu. Problem çözüldü zannedildi. Fakat bunların çözüm olmadığı görüldü. Şu anda da gene geçici tedbirlerle kriz atlatılmaya çalışılmaktadır” diye konuştu.

“İthalat, hayvancılığı katkı koymaz”
Uzakgider, “Yükselen canlı hayvan ve et fiyatlarının düşürülmesine çalışılmaktadır. Yetkililer bu konuda spekülasyon yapıldığını, yeteri kadar hayvansal üretimin olduğunu ifade ettiler. Halbuki üzerinde spekülasyon yapılabilecek son ürün et sektörüdür. Çünkü besisini tamamlamış canlı hayvanın elde tutulması işletmeye her gün zarar getirecektir. Kesilmiş hayvandan elde edilen etin uzun süre depolanması mümkün değildir. Dolayısıyla burada bir arz noksanlığı yani üretim yetersizliği söz konusudur. Çünkü küçükbaş hayvancılıkta 50 milyon baş koyun varlığımız 22 milyona, 16 milyon baş olan keçi varlığımız 5 milyona düşmüştür. Hal böyle olunca ağırlık büyükbaş hayvancılığa yüklenmiştir. Netice itibariyle dışarıdan hayvansal ürün ithal etmek ülke hayvancılığına ve ülke ekonomisine zarar verdiği gibi hayvancılığımızın gelişmesine de hiçbir katkı sağlamayacaktır” dedi.

“Üretimde ve fiyatlarda istikrar sağlanmalı”
Uzakgider, “Şu anda ithalat ve sıfır faizli krediler gibi uygulamalar geçici olarak çözüm gibi görünse de bunlar kalıcı değildir. Aslolan hayvancılık sektöründeki yapısal problemin tespitini doğru yapmak ve bu problemlere doğru çözümler üretmek gerekmektedir. Özellikle hayvancılığın her kolu için en uygun şartları taşıyan ülkemizde kendi insanımıza yetecek üretimden fazla ihracat yapılabilecek üretim potansiyeline de sahip olduğumuz bir gerçektir. Söz konusu olan içeride bu üretim şartlarını oluşturmaktır. Öncelikle hayvancılıkta gerek üretimde gerekse fiyatlarda bir istikrarın sağlanması şarttır. Her gün değişen piyasa şartlarının insafına terk edilmiş hayvancılıkta istikrarlı gelişme sağlanamaz. Oluşturulacak fiyat istikrar fonları ile piyasa kontrol edilmelidir. Ekonomik anlamda verimsiz, küçük, sağlıksız işletmeler modern, verimli, sağlıklı, rekabet edebilir hale getirilmelidir” dedi.

“Bu uygulama sürekli olmalı”
Uzakgider, “Şu anda TBMM’de bulunan Tarım ve Köyişleri Bakanlığının yeniden yapılandırma kanun tasarısı, maalesef bu doğrultuda değildir. Hâlbuki AB mevzuatı kapsamında hayvancılık ve gıda ile ilgili ayrı bir otoritenin olması şarttır. Hayvancılık konusunda eğer gerekli tedbirler almaz ve milli bir politika oluşturmaz isek gene bu problemleri yaşamaya devam ederiz. Sıfır faizli hayvancılık kredilerini ülke hayvancılığı açısından yararlı ve önemli buluyoruz. Bu uygulama istikrar açısından sürekli olmalıdır” dedi.

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı