MUSTAFA BABA TÜRBESİ

Tavas’ın Tekkeköy Mahallesi’ndeköy içi mevkiindeki Mustafa Baba’nın türbesi, bahçesindeki 900 yıllık çınar ağacıyla görenleri hayrete düşürecek bir tarihe sahip.
Bahçe içerisinde, abdest almak isteyenler için yapılmış lavabolar ve yemek hayrı yapmak isteyenler için yapılmış depo bölümleri bulunmaktadır. Mustafa Baba’nın türbesi de bahçenin en güzel yeri olan ardıç ağaçları içerisinde bulunmaktadır.

Türbenin içerinde bulunan şamdanları Denizli’nin ilk milletvekillerinden Hacı Mazlum Bababalım tarafından tunçtan yaptırılmış ama türbe hırsızları tarafından çalınmış. Yakın tarihte de şamdanlar köy halkı tarafından imece usulü ile yeniden yaptırılmış.

Türbe zamanla tadilat geçirdiği için mezarın toprağını inanış gereği kullanmak isteyenler için türbenin baş kısmında örtülerin altına koyulmuş.
Mustafa Baba bölgeye 12.yy-13.yy arası gelmiş. Dönem savaşları sırasında da şehit olmuş ve bugünkü yerine defnedilmiş.

1.Rivayet:
Mustafa Baba bölgeye geldiğinde yaşadığı yeri belirtmek için asayı toprağa sokmuş ve asa filiz vermiş. Bugünkü 900 yıllık çınar ağacı meydana gelmiş. Bahçeye gittiğiniz de göreceğiniz heybetli çınar ağacının Mustafa Baba’nın kerametlerinden birisi olduğunu asla unutmayın.

2.Rivayet:
Tekke ve Zaviye Yasası çıktığı dönemde, bölgenin ileri gelenleri türbenin bulunduğu bölgeye gelir veo dönem türbedarlık yapan Şeref Ali Dede ile görüşerek, türbenin yıkılmasını ister.
Şeref Ali Dede ise “oğlum üzerinden bir taş düşerse ve o taşı yerine koymak için gücüm olursa, onu koymaya çalışırım” der.
Gelen yetkili türbeyi yıktıramadığı için türbenin kapısını mühürler ve içeriye girilmesini yasaklar. Kapıyı mühürledikten sonra atına biner ama öbür tarafından düşer. Tekrar dener ama gene atın üstünden düşer. Kapının mührü de kendiliğinden açılır.

Duruma sinirlenen yetkili; atına kamçı yapmak için bahçede bulunan çınar ağacından bir dal kopartır. Ağacın dalını kırıldığını gören Şerif Ali Dede,“oğlum sen bu ağacın dalını taşıyamazsın, ağırdır” diye seslenir. Yetkili Şerif Ali Dedenin söylediklerini düşünmeden yola koyulur. 300 metre sonra çınar dalının ağırlığından at yerinden kımıldayamaz hale gelir. Duruma anlam veremeyen yetkili geri döner ve çınar ağacının dalını yerine bırakır.

Yetkili, Tavas merkeze geldiğinde attan inemez ve birkaç kişinin yardımıyla ancak inebilir. Attan indirildiğinde komaya girdiği görülür. Koma halinde ne kadar hastanede yattığını bilen yok ama kendine geldiğinde Mustafa Baba’nın türbesine geri gelip, Şerif Ali Dede’den özür diler. Türbede bir adak keser. Türbe içinde yakmak için kullanılan zeytinyağından alır ve türbenin içerisine koyar; gelenler yaksın diye…