REKLAMI GEÇ

HAYIRDIR İNŞALLAH?

HAYIRDIR İNŞALLAH?

Ak Partililerin seçim sonuçları konusunda ezber yaptığı yerlerden biriydi. Üç aşağı-beş yukarı, ülke ortalamasını veren ya da ortalama üstünde bir performans gösteren Ege’deki “Ak Kale” Denizli, referandumda ezber bozdu. Peki neden?

/ DENİZLİHABER / 22 Eylül 2010 Çarşamba, 17:42

Denizli, 12 Eylül referandumunda AKP’li kurmayları ters köşe yaptı. 2002’den bu yana AKP ile birlikte yürüyen Denizli ilk kez sandıkta iktidarın aksini söyledi. Kentte sandık başına giden seçmenlerden yüzde 54’ü hayır, yüzde 46’sı evet oyu kullandı. Şimdi AKP bu sonucun nedenlerini görevlendirdiği Bakan Kavaf’ın başkanlığındaki bir ekiple araştırıyor. Aslında Denizli’yi bugüne getiren gerekçelerin bazıları kendini oldukça açık ediyor. İşte Denizli gerçeği ve “HAYIR”ın altında yatan bazı gerekçeler;

Türkiye’nin tekstil ve hazır giyim ihracatının yüzde 25’ini gerçekleştiriyor. Havlu-bornoz ve nevresimde pazar lideri. Mermerde ihracat liderliğini elinden kaptırmıyor. Pamukkale gibi doğal güzelliğiyle turizmde de iddialı. Bağcılık ve şarapçılık açısından ülkenin ender tarımsal bölgelerinden biri. Türkiye’nin alabalık üretimi ve ihracatının yüzde 60’ını gerçekleştiriyor. Kısacası, reel sektörü, ihracatçı yapısı, turizmi, tekstili, tarımı ile Denizli, bu yönüyle Ege’de İzmir’den sonra gelen en önemli il.

Dünya ile ekonomik bir entegrasyonu gerçekleştirebilmiş, başta ABD ve AB ülkelerinin neredeyse tamamıyla ticari bir bağı olan Denizli, aynı gelişimi sosyal alanda gerçekleştiremedi. Kırsal nüfus bir yana kent merkezindeki yaklaşık yarım milyon nüfusunun geneli tipik bir iç Anadolu kimliği içinde. Kıyı kentlerine göre daha muhafazakâr, tutucu ve kapalı bir yapıya sahip. Bu yönü nedeniyle kentte Nakşibendiler, Fettullahçılar, Süleymancılar gibi ulusal ya da uluslararası dini akımların yanı sıra Evrenasoğlu’nun liderliğini yaptığı MİHR gibi yerel oluşumlar da geniş cemaatlere ulaşabilmiş.

KUVAYİECİ DENİZLİ 50’LERDE DEĞİŞTİ
Güçlenen ekonomik yapısı nedeniyle doksanlı yıllarda bazı tarikatların para kasalarından biri olarak da gösterilen Denizli’de cemaat yapılanması 1950’lere kadar dayanıyor. Ne var ki, Necip Ali Küçüka, Mehmet Şükrü Dalamanlı, Yusuf Boşağazade, Hakkı Behiç Bey ve Mazhar Müfit Kansu gibi isimleriyle Atatürk’e daha Sivas kongresinde destek verdiği de gözlenen bölgedeki Denizli’nin kaderi Adnan Menderes’le değişiyor.

KIR AT VE TARİKAT EKSENLİ EĞİLİM!
Egeli kimliği nedeniyle Adnan Menderes’e yoğun bir ilgi besleyen Denizli, o yıllardan bu yana hem “Kır At” hem de “Tarikat” eksenli siyasete daha meyilli bir tercih sergiliyor. Menderes’e büyük ölçüde destek veren, ardından Demirel’i, 80’li yıllarda Özal’ı bağrına basan Denizli, 90’lı yıllarda DYP’nin kalesi, 2000’lerde ise AKP’nin kalesi konumunda görünüyor.

2002’DEN BU YANA AKP AÇIK ARA ÖNDE
2002 ve 2007 yerel seçimlerinde kentin 7 vekilinden 4’ü AKP’li oldu. İlk seçimlerinde ülke ortalamasının altında seyreden AKP oyları 2007 seçimlerinde ortalamayı yakalarken, AKP döneminde gerçekleştirilen iki yerel seçimde de yine gülen taraf AKP oldu. Kentin ağabey belediyesi iki dönemdir AKP’li Nihat Zeybekci tarafından yönetiliyor. 2009’da oylarını yüzde 12 dolayında düşürse de tekrar seçilen Zeybekci, kentte AKP’nin en önemli ismi.

İLK SİNYAL 2009’DA VERİLDİ
Yaşanan ekonomik kriz, hızla artan işsizlik, kapanan fabrikalar, Denizli’de 3 yılı aşkın zamandır derinleşen bir ekonomik kabusa dönüştü. Aralarında kent sanayisinin yapı taşları bulunan çok sayıda tekstil fabrikası kepenk indirdi. Kentin en önemli işadamlarından biri intihar etti. Kriz çok sayıda sosyal faciaya da yol açtı. Borç batağındaki çok sayıda dar gelirli aile dağıldı, fertlerinin bir kısmı çareyi kendini öldürmekte buldu. İcra dosyalarının geçen yıllara oranla katlandığı Denizli’nin teşvik politikalarından da beklediğini alamaması nedeniyle uzayan kriz sıkıntısı, AKP’ye karşı tepkiyi kemikleştirdi.

İLK SARI KART KIRSALDAN
2007 seçimlerinde AKP’nin ülke genelinde oylarına yakın bir oyla desteklendiği Denizli’de iktidara ilk sinyal 2009 seçimlerinde, kırsaldan geldi. AKP kent merkezinde yüzde 40’la ağabey belediyeyi ikinci kez kazanırken, kentin Acıpayam, Çivril gibi büyük ilçeleriyle birlikte birçok ilçesini CHP ve MHP’ye kaptırdı. Kent merkezinin itimatlı yaklaştığı 2009’da aslında kırsal nüfus AKP’ye net bir sarı kart vermişti.

TEPKİYİ OKUYAMADI
AKP’lerin, her şeye rağmen kentte birinci parti olmaları, atlatılan 2 yerel ve 2 genel seçimde de rakiplerini geride bırakmaları, aslında kentte yaşanılan ekonomik sıkıntı kaynaklı olumsuz tabloyu okumalarına engel oldu. Denizli çiftçisi, artık AKP’nin politikalarına güvenmediğini önemli ölçüde gösterdi. Kırsalda çok önemli kaleler kaybedildi. Kent merkezindeki sıkıntılar ise, başlatılan alt yapı çalışmaları ve büyük çaplı imar uygulamaları ile start verdi. Kent bir anda şantiyeye döndü. Aynı anda dört bir yandan başlayıp yıllar süren alt yapı çalışmalarında, bir sokağın neredeyse onlarca kez kazılması gibi plansız ve başı boşluğu işaret eden çalışmalar, kent merkezindeki yurttaşların da tepkilerine neden oldu. Belediye çalışmalar sırasında hem yerel medyayı doğru kullanıp, trafik ve su kesintileri gibi konularda yurttaşları önceden uyaramadığı, hem de alt yapı çalışmasının başladığı cadde ve sokaklardaki çalışma süresini önceden kestiremediği için büyük tepki çekti.

ÜNİVERSİTE DEĞİŞTİRİYOR!
AKP’nin Denizli’deki en büyük beslendiği noktalardan biri olan muhafazakar, tutucu ve içine kapalı yapı, üniversitenin gelişmesine bağlı olarak son yıllarda gözle görülür şekilde açılmaya başladı. Kentin işadamları tarafından sağlanan ticari yapısındaki gelişmeleri, sosyal alanda da yurdun dört bir yanından kente gelen binlerce üniversite öğrencisi sayesinde gözlemlenmeye başlandı. Yeni ve modern binalara sahip kampusu, turizm bölgelerine uzaklığı, ulaşımdaki bazı avantajları nedeniyle üniversite adaylarının tercih ettiği Pamukkale Üniversitesi’nin kent merkezinde 30 bine yakın öğrencisi bulunuyor. Ev kiralayan, alışveriş yapan, sokaklarında dolaşan üniversite öğrencileri, kendi kültürlerini de yavaş yavaş kent merkezine aşılıyor.

ERDOĞAN’IN BAZI POLİTİKALARI TERS TEPTİ

ÇOK FAZLA GELİP GİTMESİ SIKINTI OLDU!
Başbakan Erdoğan’ın Denizli ve Ege lokasyonunda izlediği bazı politikaları da kentte son zamanlarda anti-patik bulunuyor. Başbakanı 2002’den bu yana 14 kez ağırlayan ve bu yönüyle yerel kurmayların ‘fahri hemşehri’ ilan ettiği Denizli, buna karşılık ekonomik ayrıcalıklardan yararlandırılmayışı nedeniyle Erdoğan’ın Denizli ziyaretlerini, yapılan şaşaalı gösteriler nedeniyle gereksiz ve masraflı buluyor. Ayrıca bu ziyaretler sırasında gerçekleştirilen halka açık etkinliklere bazı firmaların ve kamu kuruluşlarının zorla çalışanlarını taşıması da ayrı bir handikap oluşturuyor.

BAKAN MÜJDESİ TUTMADI
Son dönemlerde düşüşü sezen ve buna karşılık eskisi gibi kente gelmeyi çok fazla tercih etmeyen, hatta geride bıraktığımız 2 yıl içinde Denizli’ye sadece 3 kez gelen Başbakan Erdoğan’ın bakan müjdesi de kötü gidişatı engellemeye yetmedi. Son yapılan kabine revizyonunda Denizli Milletvekili Selma Aliye Kavaf’ın biraz da ablası sayesinde parti genel merkezinde hâkimiyeti elinde bulunduran İstanbul kulisinin de desteği ile ‘devlet bakanı’ olması yeterli ilgiyi yaratmadı.

ZEYBEKCİ HEM KAVAF’I HEM ÖRGÜTÜ DİZGİNLİYOR
Kentteki siyasi çevreler Kavaf’ın Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı olarak Belediye Başkanı Nihat Zeybekci’nin gölgesinde kalmasının, bu durumun nedenlerinin başında yer aldığı görüşünde. Başbakan Erdoğan’a yakınlığı ile bilinen ve ulusal siyasete hazırlandığı ileri sürülen Zeybekci, 2004 yerel seçimleriyle birlikte aktif siyasete başladığı günden bu yana bir şekilde Denizli’de tek adam gibi lanse ediliyor. Bu durumun yalnızca Kavaf’ın bakanlığını değil, il yöneticilerini de olumsuz etkilediği söyleniyor. Bu nedenle aslında Erdoğan’ın peşinde siyaset yapan il örgütü, iddiaya göre TEK ADAM Zeybekci yüzünden her geçen gün heyecanını yitiriyor. Yani AKP’nin yerel bazlı seçim çalışmalarında örgüt eskisi kadar asılmıyor.

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı