Arslan: Anlaşmalar aleyhimize işliyor

CHP Denizli Milletvekili Kazım Arslan, sanayi ve ihracat alanında imzalanan uluslararası anlaşmalarda ülke çıkarının gözetilmesinde sorunlar olduğunu öne sürdü. Uluslararası anlaşmaların yapılması kadar takibinin de önemli olduğunu belirten Arslan, “Ülke menfaatleri olan uluslararası anlaşmaların genelde onaylıyor, ancak bu anlaşmalar ülkemize ne getiriyor, bizden ne götürüyor; bunun hesabını iktidar olarak çok iyi yapmıyoruz” dedi.

ULUSLARARASI SÖZLEŞMELER ALEYHİMİZE İLERLİYOR
Anlaşmalarda ve uygulamalarında, dış ticaret ve uluslararası ilişkilerde karşılıklılık esasının çok önemli olduğunu anlatan Arslan, “İmzaladığımız uluslararası sözleşmelerin genelde aleyhimize geliştiğini görüyoruz. İthalatımız her gün biraz daha artıyor. Denizli ve Türkiye genelindeki son verilere baktığımızda ihracatımız azalıyor, dolayısıyla, dış ticaretimiz açık veriyor. Bunun yanı sıra cari açığımız büyümeye devam ediyor. Bunları azaltmak için ülke ihtiyaçlarımıza yönelik olarak yapılacak yerli yatırımlara öncelik vermeli, ihracatımızı artıracak önlemleri de alarak uluslararası ticari anlaşmalarımızın ülke menfaatlerine en uygun şekilde uygulanmasına ve karşılıklı menfaatlerimizin en üst noktada tutulmasına olanak sağlamalıyız” dedi.

YERLİ ÜRETİME ODAKLANMALIYIZ
İthalatımızı azaltmak için özellikle yerli üretimi daha çok teşvik ederek ülkedeki yerli sanayinin geliştirilmesi gerektiğini ifade eden CHP’li Arslan, “Ekonomik krizle birlikte sanayicimiz, üretimin üzerindeki yüklerin çok ağır olması sebebiyle, bugün çalışmakta maalesef zorluk çekmektedir ve birçok iş yeri kapanma noktasına gelmiştir. Bazı iş yerlerinde işçi çıkarılmaya başladığını gözlemlemekteyiz. Bu nedenle, eğer siz sanayiciye, yatırımcıya para kazandırmadığınız ve maliyetlerini aşağıya çekmediğiniz takdirde bu ülkede ne yatırım ve üretim, ne de istihdam ve ihracat artacaktır. Yatırımlar için öncelikle vergi indirimlerinin yapılması ve teşviklerin gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Bir sanayici olarak, gittiğim her bölgede sanayicinin mevcut durumu zorla taşıdığını, yeni bir yatırım yapma şevkinin kalmadığını, artık durumu kurtarmak için bir gayret içinde olduğunu görüyorum ama sanayicimizin, iktidarın değişik baskıları sebebiyle ses çıkaramadığını açıklıkla söylemek istiyorum” dedi.

RUSYA KRİZİNİN FATURASINI ÜRETİCİ ÖDÜYOR
Sanayi kuruluşları, yatırımcılar, ihracatçılar bu kadar yüksek maliyetler altında zorlanırken, mevcut iktidarın uyguladığı yanlış dış politikanın faturasının sanayiciye ve ihracatçıya çıktığını öne süren Arslan, “Bugün, Rusya krizinin turizm, tarım, inşaat, ulaştırma alanlarında ülkemizi 8,5 milyar dolara yakın bir zarara uğrattığı da açıkça ortadadır. Komşularımızla ilişkilerimizin bozuk olması nedeniyle, yine komşularımızla alışverişlerimizin ve ihracatımızın da en aza indiğini görmekteyiz. Onun için üretime ve yatırıma dayalı kalkınma modelini ülkemizde öne çıkarmalıyız. Gerçekçi bir kalkınmayı gerçekleştirmek istiyorsak yatırımı, üretimi, istihdamı ve ihracatı artıran, her alanda bu çalışmaları yapan bir çalışmayı gerçekleştirmek durumundayız” dedi.

MECLİS NELER YAPMALI?
Yeni bir sanayileşme modelini yaratmak için, yasal düzenlemeleri yapma görevinin Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde olduğunu belirten Arslan, “Bunun için, yatırım ve üretimi, istihdamı artırmak için sanayici ve ihracatçının KDV iadelerinin ve mahsup işlemlerinin hızla yapılması, elektrik üzerindeki KDV’nin sıfırlanması, TRT katılım payının alınmaması gerekmektedir. Üretimin önündeki mali yükleri kaldırmak adına, peşin vergi uygulamasından vazgeçilmeli, damga vergisi alınmamalıdır” dedi.