“Millet meseleleri üzerinden sörf yapıyorlar”

BBP Genel Başkanı Yalçın Topçu, Denizli Gazeteciler Cemiyeti Basın Merkezi’nde, bugün, BBP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Efe ve BBP İl Başkanı Ahmet Ercan ile birlikte basın toplantısı düzenledi. Topçu, gündemdeki konuları değerlendirdiği basın toplantısında, vatandaşın gündeminde aşsızlık, işsizlik ve bölücü terör olmasına rağmen, TBMM’de başka konuların gündeme getirildiğini söyledi.

“Kınıyorum”
Basın toplantısında, türban meselesine uzunca bir yer ayıran Topçu, 2002 seçimlerine girerken, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, İstanbul’da, başörtüsünü sallayarak sorunlarını ileten kızlara, ‘Gözümün içine bakın anlarsınız. Ben bu çağdışı anlayışı, insan haklarına yapılan tasallutu ortadan kaldıracağım’ dediğini hatırlatarak, “AKP 367 sandalye ile Meclis’e geldi. Aradan 8 yıl geçmesine rağmen hala daha, benim bireysel hak ve özgürlükler olarak gördüğüm, bir insan hakkı olarak gördüğüm, din ve vicdan hürriyeti olarak tanımladığım bu mesele siyasi partilerin genel başkanları arasında adeta top çevirme taktiğiyle döndürülüyor, dolaştırılıyor, tartışılıyor, ısıtılıp ısıtılıp toplumun önüne konuluyor. Bunun üzerinden siyasi ahlakla bağdaşmayan politika yapılıyor. Ben bunu kınıyorum, reddediyorum ve bunu doğru bulmuyorum” dedi.

‘Niye çözmedin?”
Çocukların ve genç kızların mağduriyetleri üzerinden siyaset yapılmasını siyasi ahlakla bağdaştıramadığını kaydeden Topçu, “8 yıldır iktidardasınız. 367 elindeydi. Niye bunu çözmedin? İnanç hürriyetinin önünde bireysel özgürlüklerin önünde adeta birileri kanun yoluyla yasak koyuyor, bir diğerleri bunun üzerinden siyaset yapıyor. Neticede ortada bir top gibi çevriliyor. Milletin meselesinin çözüleceği yer Meclis olmasına rağmen, Meclis’teki 3 parti millet meseleleri üzerinden sörf yapıyor. Bunu tasvip etmek doğru değil” dedi.

Özcan’ı kutladı
YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan’ı, türban meselesindeki tutumu nedeniyle kutlayan Topçu, “Yusuf Ziya Özcan hocayı kutlamak lazım. Bir memlekette hiç kimsenin hakkına ve haddine değil. Okuma hakkı en kutsal hak. Bir öğrenciyi derste derdest edip dışarıya atmak hiç kimsenin hakkına değil. Bu bir lokal ve doğru tedbir. Keşke bunun üzerinden partilerimiz siyaset yapmayı bıraksalar. Eğer illa ki siyaset yapıyorlarsa buradan alenen millete dönüp söylüyorum. Çözüm bunların elinde. Yapmaları gereken, 3 parti bir araya gelecek, 130. ve 131. madde ortadan kalkacak, 10. maddenin 1 ve 4. fıkrasına bu mağduriyetleri ortadan kaldıracak sadece birer cümle eklenecek. Her gün televizyon ekranlarında biz de bu mevzu ile ilgili tartışma görmekten kurtulacağız ve ülkemizin gerçek gündemine döneceğiz” dedi.

“İdam TBMM gündeminde olmalı”
Ülkenin güvenliği konusunda da değerlendirmeler yapan Topçu, “Muhatap AB ve ABD olmalı. Lokal işlerle uğraşılmamalı. TC’nin işi bu eşkıya ve onların sözcüleriyle değil, halka el ele tutuşmak. Sönmeyen Kandil’i söndürmek, susmayan İmralı’yı susturmak hükümetin görevi” dedi. Türkiye ile Irak arasında, 1946 yılında yapılan anlaşmayı hatırlatan Topçu, “Bu anlaşmaya göre; bir ülkeden diğer ülkeye terör saldırısı olursa, mağdur olan ülke, diğer ülkenin sınırlarının 75 kilometre içine girebilir. Mehmetçik, Irak’ın 75 kilometre içine girip konuşlanmalı. AB ile ilişkiler de PKK’yı halledene kadar dondurulmalı. Japonya’da, İngiltere’de, ABD’de idam uygulanıyor ama bu ülkede idam yok. İdam derhal TBMM gündemine getirilmeli ve bu, 3 partinin ortak önerisiyle olmalı. Buna paralel, 1000 yağız Anadolu delikanlısı askerin içinde olacak. 5 senede emekli olacaklar. 10 bin dolar maaş alacakları ve mesai mefhumu olmayacak. Gayri nizami harp sanatını bilecekler. Yöredeki tüm dil ve lehçeleri konuşacak. Mesai mefhumu da olmayacak. Bir tek işi olacak. Millete ve devlete silah çekmekte ısrar eden, aman dilemeyen unsurları enterne edecek. İşi bu olacak. Buna paralel şimdi bir paket geçirdik ya. Uyum yasaları meclise gelecek, 3 parti bir araya gelecek. Birbirlerine bahane falan bulmayacaklar. Referandum öncesi yaptıkları usulsüzlük ve üslupsuzluğu bir kenara bırakacaklar. Bölücü terör örgütünün siyasi uzantılarını işin içine sokmayacaklar. Oturacaklar, hep beraber bireysel hak ve özgürlüklerin önünü, ileri ülkelerin de ötesine açacaklar” dedi.