REKLAMI GEÇ

“Sizlere hayat sunmaya geldim”

“Sizlere hayat sunmaya geldim”

DP Denizli Belediye Başkan Adayı Mustafa Gürbüz, 29 Mart’ta seçmenlerin ya taraf, ya da hayat seçeceğini belirterek “Taraf seçerseniz; Denizli ve Türkiye hızla kan kaybetmeye, fakirleşmeye devam edecek. Ki zaten bugün genel ekonomiden kaynaklanan ağır yük hepimizin sırtına binmiş durumdadır. Hayat seçerseniz; Denizli ve Türkiye hızla normalleşecek. Ben Mustafa Gürbüz olarak ekibimle birlikte Demokrat Parti’yi filizlerinden yeniden canlandırmaya, kalemiz olan Denizli’nin surlarına bayrağımızı dikmeye, sizlere hayat sunmaya geldim” dedi.

/ DENİZLİHABER / 11 Mart 2009 Çarşamba, 01:00

Demokrat Parti Denizli Belediye Başkan Adayı Mustafa Gürbüz, seçim öncesi Denizli’yi adım adım geziyor ve vatandaşlarla bire bir görüşerek projelerini anlatıyor. Her mahallede yoğun bir ilgiyle karşılaşan Gürbüz, sanayi kuruluşlarından kıraathanelere kadar çok çeşitli mekânlarda seçmenlerine seslenerek halkın nabzını tutuyor.

DP Belediye Başkan Adayı Mustafa Gürbüz, Akkale, Güzelköy ve Organize Sanayi Bölgesi’nde hemşehrileriyle buluştu. Gürbüz, ziyaretleri sırasında yaptığı konuşmalarda, kendisini adaylığa götüren yolu anlatarak, projeleriyle ilgili açıklamalarda bulundu. Bu arada birçok vatandaş da sorunlarını Gürbüz’e aktararak, kendisine mevcut yerel yönetimin uygulamalarını şikâyet etti.

29 Mart 2009’da yapılacak yerel seçimlerin, Denizli’nin ve ülkenin kaderinin belirlenmesinde çok önemli rol oynayacağını belirten Gürbüz, hedeflerinin; mimarisiyle barışık, mutlu ve huzurlu insanların yaşadığı yeşil bir Denizli meydana getirmek olduğunu söyledi.

Akkale ve Güzelköy’de kahvehane toplantıları gerçekleştiren Mustafa Gürbüz, “29 Mart’tan sonra Denizli Belediyesi’ne bağlı olacaksınız. Gönül isterdi ki Denizli ‘bütünşehir’ değil, ‘büyükşehir’ olsun. Buralar da ilçe-belde belediyesi olarak yine devam etsin. Ancak maalesef bu olamadı. Bunun nedenini de mevcut iktidara, belediye başkanına ve milletvekillerine sormak lazım. Bugün ülkemizde nüfusu Denizli’den düşük birçok büyükşehir belediyesi mevcut. Bu bir vizyon meselesidir” dedi.

29 Mart’ta seçmenlerin ya taraf, ya da hayat seçeceğini belirten Gürbüz, konuyla ilgili olarak şunları söyledi: “Taraf seçerseniz; Denizli ve Türkiye hızla kan kaybetmeye, fakirleşmeye devam edecek. Ki zaten bugün genel ekonomiden kaynaklanan ağır yük hepimizin sırtına binmiş durumdadır. Hayat seçerseniz; Denizli ve Türkiye hızla normalleşecek. Ben Mustafa Gürbüz olarak ekibimle birlikte Demokrat Parti’yi filizlerinden yeniden canlandırmaya, kalemiz olan Denizli’nin surlarına bayrağımızı dikmeye, sizlere hayat sunmaya geldim” dedi.

Yerel seçimler öncesi ülkenin kısır siyaset açmazına sokulduğunu kaydeden Mustafa Gürbüz, kavga zihniyetinin hâkim olduğu siyaset anlayışının kimseye yarar sağlamayacağını ifade etti. Gürbüz, “Kim kime sataşmış, kim kiminle kavga halindeymiş, bu benim insanımı ilgilendirmiyor. ‘Bizim evde ekmek bekleyen çocuklarımız var’ diyorsanız, dikiz aynasından geçmişe şöyle bir bakın. Hangi dönemde daha mutlu, hangi dönemde daha huzurlu olduğunuzu hatırlayın. İş, aş, ekmek, gelecek kaygısı gütmediğiniz dönemler hangisiydi, umutsuz olduğunuz dönemler hangisiydi, ona bir bakın. Kısır çekişmeler içinde, benim işçimin, çiftçimin, memurumun, esnafımın, emeklimin derdini soran yok. Bunlar üzerinden proje üreten, aş, iş, ekmek siyaseti yapan maalesef yok. Ama benim vatandaşım bilinçlidir. Adaya bakar, projelerine bakar, kimin bu şehri ne şekilde yöneteceğini çok iyi anlar” dedi.

Hemşehrilerinin yaşadığı sıkıntıları çok iyi bildiğini kaydeden Gürbüz, “Yüksek meblağlı faturalar yüzünden bu şehirde yaşamak maalesef oldukça pahalı bir hale geldi. Şehir şu anda 300 trilyon lira borçlu. Bu da her hanenin 1000 Euro borçlu olduğu anlamına gelir. Ya siyasetin o 3 kutbundan birini seçeceksiniz ve yoksulluğa giden o trene bineceksiniz, ya da ‘Yeter söz benim’ diyerek hayatınızı tercih edeceksiniz” diye konuştu.

Organize Sanayi Bölgesi’ndeki Nesa Tekstil ve Mey Tekstil fabrikalarıyla, Sadık Group’a da ziyarette bulunan Gürbüz, işletme sahipleri ve çalışanlarıyla bir araya gelerek projelerini anlattı.

Özellikle dar gelirlilerin oturduğu semtlerde insanları doğalgaza mahkûm etmeyeceklerini söyleyen Gürbüz, bu mahallelerde, kömür tozuyla çalışan ısı merkezleri inşa edeceklerini ve bu yolla vatandaşın yakıt giderlerini 3’te 1 oranında düşüreceklerini vurguladı. Gürbüz; “Akkale, Güzelköy, Sevindik, Dokuzkavaklar, Karşıyaka, Fatih ve Bağbaşı gibi bölgelerimizde kuracağımız ısı merkezleriyle sizleri 3’te 1 fiyatına ısıtacağız. Ayrıca insanımızı bu çarpık imardan da kurtaracağız. Ben huzur vermeye geliyorum, ben rant peşinde değilim, sizin hayatınızın peşindeyim. O yüzden oy verirken lütfen duygusal davranmayın.” dedi.

DP Adayı Mustafa Gürbüz, eğitimle ilgili de çok ciddi projeleri bulunduğunu belirterek bunlardan bazı örnekler aktardı. Gürbüz, konuyla ilgili olarak şunları söyledi: “Çevre semtlerimizde oturan ailelerimizin çocukları maalesef, kolejlerde okutulan çocuklarımızla aynı koşullara sahip değil. Ben, kahve köşelerine mahkûm edilmiş birbirinden değerli emekli öğretmenlerimizi yeniden eğitim sistemie katacağım. Oluşturacağım Mahalle Konaklarında sizin çocuklarınızın da ücretsiz kurslar almasını ve böylece diğer çocuklarla aynı eğitim seviyesine yükselmelerini sağlayacağım. Buna gönüllü katkı koyacak bir sürü öğretmen büyüğümüz var. Bizim sosyal belediyecilik anlayışımız bunu gerektirir.”

Çevreye duyarlı bir dünya görüşüne sahip olduklarının altını çizen Gürbüz, bu konuyla ilgili olarak hazırladıkları Yeşil Hat Projesini de seçmenleriyle paylaştı. Yakın zamanda tarımsal arazilerdeki suların kullanılamaz duruma geleceğini kaydeden Gürbüz, “Yeşil Hat projemizle çevre semtlerimizdeki tarımsal arazilerimizi koruma altına alacağız ve sularımızı o tarla ve bahçelerimize kazandıracağız.” dedi.

Mustafa Gürbüz, yaptığı konuşmalarda turizm konusundaki taslak çalışmalarıyla ilgili de bilgi verdi. Denizli’ye gelen turistlerin Pamukkale’de birkaç saat kalıp gittiğine işaret eden Gürbüz, “Onları İlimizde daha fazla konaklatmak için sağlık turizmini canlandırmamız gerekiyor. 1000 yatak kapasitesine sahip 50 otel yapıldığını düşünün. Bu, inşaat işçisinden otel çalışanına kadar en az 25 bin kişiye istihdam sağlanacağı anlamına gelir. Ayrıca otantik ürünlerimizi satın almak isteyen yerli ve yabancı konuklarımız için de cazibe merkezleri oluşturacağız. Buradan elde edilecek turizm geliri de hepimizin yüzünü güldürecek.” dedi.

Çarpık kentleşmenin önlenmesi konusunda da ciddi çalışmalara imza atacaklarını söyleyen Gürbüz, en büyük hayalinin uydukentler olduğunu kaydetti. Gürbüz sözlerini şöyle sürdürdü: “Şehrin üzerindeki baskın enerjiyi, çevrede cazibe merkezleri oluşturarak şehrin genişleyen taraflarına yaymak zorundayız. Şehri şehrin içine sıkıştırırsanız ne ulaşımı, ne de çarpık yapılaşmayı çözebilirsiniz. Belediyenin işi TOKİ konutları yapmak değil, ucuz arsa üretmektir.”

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı