REKLAMI GEÇ

“BU, DİKTATÖRLÜK”

“BU, DİKTATÖRLÜK”

26 kişinin Başbakan’ı protesto edecekleri ve suikast yapacakları iddiasıyla gözaltına alınması, Denizli Demokrasi Platformu üyeleri tarafından ortak basın açıklamasıyla kınandı. İP İl Başkanı Güleç, gözaltı emrini veren ve emri uygulayanlar hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını söyledi.

/ DENİZLİHABER / 31 Ocak 2011 Pazartesi, 19:21

Başbakan Erdoğan’ın, iki gün süren Denizli ziyareti sırasında, Başbakan’a suikast yapacakları ve protesto edecekleri iddiasıyla, 26 kişinin gözaltına alınması ve Başbakan Denizli’den ayrılana kadar serbest bırakılmamasını, Denizli Demokrasi Platformu üyeleri protesto etti.

GÖZALTINA ALINANLAR ARASINDA RAPOR ALANLAR VAR
Pazar günü, çeşitli yerlerde 8 kişinin Başbakan’a suikast yapacakları iddiasıyla gözaltına alınmasının ardından, bu durumu protesto etmek isteyen TGB (Türkiye Gençlik Birliği) ve İşçi Partisi üyeleri de gözaltına alınmış ve Başbakan Erdoğan Denizli’den gidene kadar serbest bırakılmamışlardı. Gözaltına alınan 26 kişi, Pazar günü ancak saat 21.00 sıralarında yani Başbakan Erdoğan Denizli’den ayrıldıktan sonra serbest bırakılmıştı. Gözaltına alınanlar arasında, vücudunun çeşitli yerlerinde darp izi olanların, hastaneden rapor aldığı belirtildi.

DEMOKRASİ PLATFORMU KINADI
Bu durum, Denizli’de sivil toplum örgütleri ve çeşitli siyasi partilerin oluşturduğu, Denizli Demokrasi Platformu tarafından protesto edildi. Gözaltına alınmaların yaşandığı, Denizli Vergi Dairesi yanındaki alanda açıklama yapan Denizli Demokrasi Platformu üyeleri, bu yapılanın diktatörlük olduğunu söyledi.

“AKP, DEVRİMCİ VE VATANSEVER AVINA ÇIKTI”
TGB Denizli Şube Başkanı Recai Altuntaş, “Türkiye’de AKP diktatörlüğünün, hukuk dışı uygulamalarının bir örneğini de BOP Eşbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Denizli’ye gelmesiyle ilimizde yaşamış bulunmaktayız. BOP Eşbaşkanı daha Denizli’ye gelmeden TGB ile birçok yurtsever kurumun yöneticileri ve üyelerine ‘F Tipi Polis’ tarafından baskı uygulanmış ve takip altına alınmıştır. Dün AKP, devrimci ve vatansever avına çıkmıştır” dedi.

“TAŞLI SOPALI SALDIRIDA BULUNACAĞIM ÖNE SÜRÜLEREK GÖZALTINA ALINDIM”
Altuntaş, “Dün saat 11.20’de Sosyal Hizmetler Kurumu’nun önünden geçmekte olan TGB Genel Sekreter Yardımcısı Kerem Yıldırım ile Mustafa Kaykan ve iki TGB üyesi, polislerce durdurularak kimlik kontrolü ve üst araması yapılmıştır. Bu esnada oradan geçen İçişleri Bakanlığı heyeti, arkadaşlarımız tarafından protesto edilmiştir. YSE’de iki arkadaşımız, sorgusuz sualsiz gözaltına alınmıştır. Öğlen saatlerinde de Yıldız Dinçer İşhanı’na çıkmak isteyen iki arkadaşımız da polislerce aramaya tabi tutulmuş ve gözaltına alınmıştır” dedi.

“MANDALİNALARA, SUÇ UNSURU OLDUĞU İÇİN EL KONULDU”
Altuntaş, kendisinin gözaltına alınma sürecini de aktardı. Altuntaş, “Ben de marketten elimde mandalina ve mendil poşetiyle dışarı çıktığımda, Tayyip Erdoğan’a taşlı sopalı saldırıda bulunacağım öne sürülerek ve üst aramasına tabi tutularak, ‘F Tipi Polis’ tarafından gözaltına alındım” diye konuştu. Altuntaş’ın elindeki mandalinalara, suç unsuru olarak polis tarafından el konulduğu ileri sürüldü.

“YURTSEVERLERİN SİCİLİNDE TEK BİR ÇİZİK YOK, ERDOĞAN’IN SİCİLİ İSE SUÇLARLA DOLU”
Gözaltıların gerekçesi olarak Tayyip Erdoğan’a suikast girişimi iddiasının öne sürüldüğünü ifade eden Altuntaş, “Gözaltına alınan yurtseverler suçlu olarak değerlendirilmektedir. Yurtseverlerin hiç birinin sicilinde tek bir çizik bile yoktur. Tayyip Erdoğan’ın sicili ise suçlarla doludur. Emniyet Müdürlüğü’nde açıkça ifade edildiği üzere Başbakan buradayken ‘siz potansiyel suçlusunuz’ denilmiştir” dedi.

“GÖZALTILARI PROTESTO ETMEK İSTEYENLER DE ENGELLENDİ”
Altuntaş, gözaltıları protesto etmek için bir araya gelen siyasi partiler ve demokratik kitle örgütlerinin, basın açıklaması yapmak istediğini ancak bu girişimin de polis şiddetiyle engellendiğini ifade etti. Altuntaş, “Açıklama yapmak isteyenler arasından 16 yurtsever de gözaltına alınmıştır. Bu arada açıklama yapmak isteyen siyasi partilerin ve demokratik kitle örgütlerinin bir araya gelmeleri engellenmiştir. Bu neyin korkusudur Tayyip Erdoğan?” dedi. AKP’nin her geçen gün Amerikancı faşist diktatörlüğünü arttırdığını iddia eden Altuntaş, “Diktatörler korkak, diktatörler ahmak olur. Fakat korkunun ecele faydası yoktur. Yıkılacaksınız” diye konuştu.

“HALK, HESABINI SANDIKTA SORACAKTIR”
Altuntaş’ın ardından, CHP Denizli Milletvekili Ali Rıza Ertemür ve platform üyelerinden bazı kişiler konuşma yaptı. CHP Denizli Milletvekili Ertemür, Başbakan Erdoğan’ın, uzlaşma kültürünü hiçbir zaman içine sindiremediğini belirterek, “Başbakan, kendisini protesto etmesine dahi izin vermeden kimseyi içeri aldıramaz. Dün Denizli’de arkadaşlarımıza yapılanları kınıyoruz. Başbakan’ın her gittiği yerde bu tür protestolar çığ gibi büyüyecek. Halk bunun hesabını sandıkta mutlaka soracaktır” dedi.

“BU, DİKTATÖRLÜĞÜN AYAK SESLERİDİR”
Denizli Baro Başkanı Adil Demir, Başbakan’ın Denizli’ye gelmesiyle birlikte pek çok hukuksuzluğa tanık olduklarını belirterek, “Yöneticiler protesto edilebilir. Öngörüyle, insanların protestonun sınırları dışına çıkacakları tahdidiyle davranmak ve buna dayanarak onları gözaltına almak diktatörlüğün ayak sesleridir” dedi.

“KAMU İDARESİ, AKP’NİN TEŞKİLATI GİBİ ÇALIŞAMAZ”
Demir, Başbakan’ın, kamu kaynaklarıyla Denizli insanını toplamasının da yanlış olduğunu dile getirdi. Demir, “Başbakan’ın muhalefete ve diğer siyasi partilere inanılmaz sözler sarf ettiği toplantıların kamu eliyle yapılmasını esefle kınıyoruz. Kamu idaresi, AKP’nin teşkilatı gibi çalışamaz. Başbakan açılış yapıyorsa, bunu kamu açılışına uygun yapmalı. Başbakan, kamu imkanları kullanılarak toplanan insanlara politika yapmasın. Halk bunu görüyor. Halkın bunun gereğini yapacağını düşünüyoruz” diye konuştu.

“BAŞBAKAN GİDENE KADAR DİKENSİZ GÜL BAHÇESİ YARATILDI”
ADD Denizli Şube Başkanı Gülizar Biçer Karaca, Türkiye’nin demokratik, çağdaş, laik Türkiye Cumhuriyeti’nden, faşizan bir yönetime doğru gittiğini belirterek, “Dün faşizan bir yaklaşımla, Atatürkçü gençler, alınan duyumlar üzerine gözaltına alınmıştır. Başbakan gidene kadar dikensiz gül bahçesi yaratılmıştır. Aydın olduğunu iddia edenlere sesleniyorum: Cumhuriyetimiz faşizan bir yönetime doğru gitmektedir. Hükümetin yandaşı olmaktan çıkıp, biz Atatürkçülerin yanında olmanızı istiyoruz” dedi.

“SUÇ DUYURUSUNDA BULUNACAĞIZ”
İşçi Partisi İl Başkanı Mustafa Güleç, Pazar günü Denizli’de yaşananların, Türkiye Gençlik Birliği’ne ve İşçi Partisi’ne yapılan bir saldırı olmadığını söyledi. Güleç, “Bu, faşist diktatörlüğün susturma operasyonudur. İstedikleri, insanları sürü gibi yönetebilmektir” dedi. Denizli emniyetinin de suçlu olduğunu iddia eden Güleç, “Denizli emniyeti 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’nu bilmiyor mu? Biliyor. Yaka paça bir il başkanı, belediye meclis üyesi tartaklanarak götürülebilir mi? Götürülebilir. Siyasi partiler, önceden izin almaksızın basın toplantısı yapabilir. Bu Tayyip Erdoğan demokrasisidir. Hem talimatı veren emniyet müdür yardımcısı hem de bu emri alan çevik kuvvet amiri hakkında yarın suç duyurusunda bulunacağız. Biz, onların bu talimatı Başbakanlık korumalarından aldığını da biliyoruz. Biz, Tunus, Mısır değiliz. Biz Atatürkçüyüz. Atatürk, ‘Yöneticiler gaflet ve dalalet, hatta hıyanet içinde bulunabilirler ama senin susma hakkın yok, direnme hakkın var.’ demiştir. Biz de direneceğiz, bunları alt edeceğiz” dedi.

“BELEDİYE MECLİSİ’NDE ÜZERİMİZE DÜŞENİ YAPACAĞIZ”
Denizli Belediye Meclisi CHP Grup Başkan Vekili Müjdat İlhan, “İktidarının ellerinden gideceğine inananlar, devletin tüm imkanlarını kendileri için kullanmaya başladı. Dün, Başbakan’ın yapacağı açılış töreni için belediyenin tüm yerel imkanları seferber edildi ve bunların kaynağının ne olduğunu bilmiyoruz. Biz, bu konuda, Denizli Belediye Meclisi’nde, üzerimize düşeni yapacağız. Mücadelemizin sertleşmesine de hazırız” dedi.

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı