REKLAMI GEÇ

Psikiyatrist sanıktan terapi gibi savunma

Psikiyatrist sanıktan terapi gibi savunma

Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması’nın (FETÖ/PDY) Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) yapılanmasına yönelik davanın ilk duruşmasında, örgütün üniversitedeki yöneticisi olduğu öne sürülen Hasan Herken savunma yapıyor. Herken, bu sabah başladığı savunmasında henüz iddianamedeki üzerine atılı suçlara giremedi. Mahkeme Başkanı, 3 saat boyunca genel değerlendirmeler yapan Herken’e, “Cuma Cuma terapi seansı iyi oldu” diyerek salondaki havayı yumuşattı. Herken, “Doğruyu deliye söyletirlermiş. Ben de bu davanın delisi olacağım” dedi.

Ayhan Akar / DENİZLİHABER / 16 Haziran 2017 Cuma, 13:24

Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması’nın Pamukkale Üniversitesi’ndeki yapılanmasına yönelik davanın ilk duruşması 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam ediyor. 73’ü tutuklu olmak üzere toplam 115 sanıklı davada PAÜ’nün eski rektörü Hüseyin Bağcı’nın ardından, örgütün üniversitedeki yöneticilerinden olduğu iddia edilen Hasan Herken savunmasına başladı.

43 sayfalık yazılı savunma hazırlayan Herken, duruşmanın sabah bölümünde yaptığı 3 saatlik konuşmada henüz iddianamede üzerine atılı suçlara değinmedi. Savunmasına genel değerlendirmelerle devam eden Herken, adetra Mahkeme Başkanı’nın da tahammül sınırlarını zorladı.

“BU DAVANIN DELİSİ BEN OLACAĞIM”
EGS Kongre ve Kültür Merkezi’nde yeni kurulan 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam eden duruşmaya sanıklar, avukatları ve birinci derece yakınları alındı. Mahkeme Başkanı, Herken savunmasına başlamadan önce iddianamenin kendisiyle ilgili bölümlerini okudu. İddianamede hakkında, örgütün Pamukkale Üniversitesi’ndeki yöneticilerinden biri olduğu, örgütün rektör adayı olarak belirlediği Hüseyin Bağcı’yı, görev yaptığı Akdeniz Üniversitesi’ne giderek ikna ettiği, başkalarının tezlerini parçalayarak kendi çalışmalarında kullandığı, örgütün bir sonraki rektör adayı olarak görüldüğü iddiaları bulunan ve silahlı terör örgütü üyeliği ile yargılanan Herken, savunmasını yazılı olarak vermesine rağmen 10 sayfalık genel bir değerlendirme ile 3 saatlik bir konuşma yaptı. Herken, savunmasını yaparken, “Doğruyu deliye söyletirlermiş. Bu davanın delisi ben olacağım” dedi.

“KRİPTO OLMAK YAŞAMAK İÇİN ZORUNLU”
Ülkenin hassas bir dönemden geçtiğini, Türkiye’de olağanüstü zamanların hiçbir zaman bitmediğini belirterek savunmasına başlayan Hasan Herken, “Bu iklim iki şeyi sürekli üretir. Bunlardan biri mehdi, diğeri münafık. Bizdeki yönetim tarzı herkesi çok yüzlü olmaya zorlamaktadır. Menderes de, Ecevit de, Erbakan da bir zamanlar Atatürkçüydü. Şimdi herkes dindar. Çünkü hakim unsur böyle olmasını istiyor. İşlerini yürütebilmek için erkekler sakal bırakıyor, kadınlar başını örtüyor. Bu ülkede münafık olmak yani şu günlerdeki deyimle kripto olmak, yaşamak için zorunlu. Bir dönem herkes, şu an FETÖ denilen, geçmişte cemaat olarak bilinen yapı ile birlikte olmak, fotoğraf çektirmek için sıraya giriyordu. 15 Temmuz’dan sonra herkes besmele çeker gibi küfrediyor. Çünkü bu küfrü azaltırsa kripto sanılmaktan korkuyor” dedi.

“15 TEMMUZ’DA HERKES BİR ADIM GERİ ÇEKİLDİ, BİZ ORTADA KALDIK”
Kemal Sunal’ın bir filminden örnek vererek savunmasına devam eden Herken, “Kemal Sunal’ın bir filminde komutan askerlere, “Bu işi yapacak bir adım öne çıksın’ dediğinde bütün askerler bir adım geri çıkar, Kemal Sunal tek başına önde kalmıştır. Şu an hakkımızdaki FETÖ suçlaması da bu şekildedir. Önce 17-25 Aralık daha sonra da 15 Temmuz’da gong çaldı. Bu gonglarda bazı insanlar hızla geri çekildi. AK Parti ve zamanında koalisyon kurduğu cemaat kardeş kavgasına tutuştu, 15 Temmuz sonrası cadı avı başlatıldı. Bu süreçte iki yüzlü insan oranı arttı” dedi.

“AYAĞIMA TAŞ BAĞLAYIP SUYA ATIN”
Yargılananların yüzde 90’ının eşlerinin de KHK’larla işlerinden atıldığını söyleyen Herken, “Sanırım FETÖ yeni bir terör tipi. Hem zührevi hem de genetik yolla bulaşıyor. İddianamenin satır aralarına baktığınızda hazırlayanların bilinç altını yansıtan işaretler görülmektedir. Bank Asya’da hesabınız varsa yandınız. Gazete aboneliğiniz varsa suçlusunuz. Ama bunlar da yoksa yine kurtulamıyorsunuz. Çünkü o zaman kripto oluyorsunuz. Ben 50 yaşıma kadar saygın bir akademisyendim. Hiç soruşturma geçirmedim. Ama 2 Ağustos gecesi bir anda silahlı terör örgütü yöneticisi oldum. En ileri teknolojiyle bile kripto FETÖ’cüleri tespit etmek mümkün değildir. Orta çağda bir kimseye cadı dendiğinde, ayağına taş bağlar suya atarlarmış. Ölürse cadı olmadığı anlaşılırmış. Şimdi benim de ayağıma taş bağlayın ve suya atın. Öleyim ki bari ailem kurtulsun. Çünkü eşim de KHK ile işinden atıldı” dedi.

Mahkeme Başkanı, öğleden sonra devam etmek üzere duruşmaya bir saat ara verdi. Herken, öğleden sonraki bölümde üzerine atılı suçlamalara karşı savunma yapacak, hakkındaki iddiaları yanıtlayacak.

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı