“Başarısızlığın sebebi AKP kadrolaşması”

Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası (Eğitim-İş) Denizli Şubesi Başkanı Osman Kandemir, Öğrenci Seçme Sınavı (ÖSS) sonuçlarını değerlendirdiği açıklamasında, “Ancak sonuçları itibariyle sevinç, mutluluk ve başarıdan çok başarısızlıkların açıklandığı bir sınav oldu. 722 bin civarında adayın açıkta kalacağı, 32 bin 135 adayın puanının hesaplanamadığı, başarıyı arttırmak için taban puanın aşağı çekildiği, kontenjanların arttırıldığı sınav, toplumun geleceği açısından bir başarıyı ölçme sınavı olmadığı gibi, aksine gençlerimizin önünde aşılmaz bir duvar olmaya devam etmiştir” dedi.

Denizli’nin ÖSS’deki başarı seviyesinin düşmesinde, AKP hükümetinin kadrolaşma inadı yüzünden, okullara yaptığı yönetici atamalarının önemli rol oynadığını iddia eden Kandemir, “Defalarca yönetici atama yönetmeliği yargıdan dönmüş atanan yöneticiler liyakat, hakkaniyet ölçülerinden uzakta kalmıştır. Bu atamalar sonucunda okullarımızdaki çalışma barışı yara almıştır. Sanayi kenti olan Denizli’de ekonomik krizin etkisiyle işten çıkarmalar, işsiz kalma gibi nedenler sonucunda aileler geçim derdine düşmüşlerdir. Aileler çocuklarının eğitimi yerine yaşamsal ihtiyaçlarını karşılama derdine düşmüştür. Yaşanan bu ekonomik sıkıntılar aile içi psikososyal yaşamı etkilemiş, çocuklarımız bundan olumsuz etkilenerek başarı seviyeleri düşmüştür” dedi.

Kandemir, ÖSYM Başkanı’nın ‘Matematik testini biraz kolaylaştırmışız’ demesinin, sınav sorularının hazırlanmasında, ölçebilirliğin ne kadar tartışmalı olduğunun bir itirafı olduğunu söyledi. YÖK Başkanvekili İzzet Özgenç’in ‘Yüksek öğrenim görme statüsüne sahip insanlar arasında bir eleme yapmamız gerekiyor. ÖSS bir eleme sınavıdır’ sözleri ile de sistemdeki çarpıklığın altını bir kez daha çizdiğini belirten Kandemir, “Hiçbir toplum yoktur ki, en verimli çağında öğrencilerinin başarılarını teşvik etmesi gerekirken, onları “eleyip” en temel hak olan eğitim ve öğretim hakkından mahrum bıraksın. Bu söylem, anayasadaki en temel hak olan eğitim ve öğretim hakkının, devlet eliyle ihlal edildiğinin en yetkili ağızlardan itirafıdır” dedi.

Sınav sonuçlarından, hala bölgeler arası eğitimde fırsat eşitliğinin sağlanamadığını, öğretmen açıklarının kapatılamadığı, akademik mesleki ve teknik eğitime yönlendirilme süreçlerinin doğru planlanamadığı, derslere öğretmen olarak imamların sokulduğu, öğrencilerin sadece bir “rant aracı”, okulların ise “pazar” olarak görüldüğünün belli olduğunu belirten Kandemir, dershanelere ve ezbere dayalı eğitim sisteminden acilen vazgeçilmesi gerektiğini söyledi.

Kandemir, “Başarısız olan öğrencilerimiz değil, bilimsel ve sorgulayıcı eğitimi terk edip; öğrencilerimizi ezberci bir eğitime mahkum eden, onları bir meta gibi görüp “eleyen” Milli Eğitim Bakanlığı’nın kendisidir. Başarıyı arttırmanın yolu, rakamsal oyunlara başvurmak değildir; AKP iktidarının Milli Eğitim’deki yanlışlarından vazgeçmesi ile mümkündür.
Bugünden tezi yok Sayın Milli eğitim Bakanı Nimet ÇUBUKÇU, Milli Eğitim Bakanlığı’ndaki gerici ve ırkçı kadrolaşmalara son vermeli, Atatürk ilke ve devrimlerine sahip çıkan, bilimsel, laik ve demokratik, sorgulayan bir eğitim modelinin önünü açmalı, bu konuyla ilgili sendikalarımıza, akademisyenlere ve konunun uzmanlarına kulaklarını tıkamaktan vazgeçmelidir” dedi.