
BU SÜREÇ YAŞANMAMALIYDI
21 Haziran 2011 Salı
Bir dönem daha geride kaldı. Vatandaşlık görevimizi yaptık, seçim işini bitirdik.
Sanatçısı var, futbolcusu var, türkücüsü, dizi oyuncusu, dost eşleri, çocukları var, var oğlu var. TBMM’yi oluşturduk. Bu meclis anayasa değiştirecek, yasalar çıkaracak, geleceğimizle ilgili kararlar verecek.
Seçim kanunları, Siyasi Partiler Kanunu demokratik hale getirilseydi, keşke adaylar halk tarafından doğrudan seçilebilme imkanına sahip olabilseydi ve liderlerin ağzından çıkacak sıralamalarla belirlenmese iyi olurdu. Tarihi fırsat kaçırılmıştır. Ülkelerin siyaseti düzelmedikçe sorunlarının düzelmesi mümkün olmadığından, Türkiye de tehlikeli bir kavşağa getirilmiştir.
Seçimler eşit şartlarda yapılmamıştır.
Üç parti dışında hazine yardımı alan parti yoktur.
Yüzde 10 ülke barajı değişmemiştir.
Devlet gücü, valisi, kaymakamı, belediyeleri, imamı ve muhtarı taraf olmuşlardır.
AKP, CHP ve MHP dışındaki partiler parasızlık, imkansızlık ve TV ve gazetelerde yok sayılması nedeniyle, seçime girip girmediği dahi bilinemediğinden, adeta figüran durumuna düşürülmüştür. Millete; “Barajı aşamaz oyum boşa gider” dedirten anlayışı kabul etmek mümkün değildir. Oldu olacak; Türkiye’de üç veya iki parti seçime girebilir başka parti kurulamaz veya seçime giremez şeklinde yasal düzenleme yapmalarında fayda vardır.
Bu seçimlerde son bir hafta belirleyici oldu. Son on günde AKP ile CHP’nin oyları birbirine yaklaşınca iktidar partisi tüm imkanlarını seferber etmiştir.
Binalar boydan boya afişlerle donatılmış ve tüm gazetelere tam sayfa ilanlar verilmiştir. Televizyonlar trilyonlarla ifade edilen reklamlarla ve canlı yayınlarla hiç durmamışlardır. Tam kadro çalışan bazı iş adamları ve gruplarla yüklenip sonuca gitmişlerdir.
Seçim giderlerinin ülke ekonomisine etkisini ileride hep beraber göreceğiz.
CHP’liler ise dereyi görmeden paçayı sıvayarak, başka partililere, “Oyları bölme, bir sefer ödünce oy ver” derken, erken havaya girdiler. Birbirilerine ayak oyunu düşünürken bir hafta kala çalışmayı azalttılar. Hatta oyları fazla gelmiş olmalı ki bir miktar oyu da barajı aşabilmesini teminen MHP’ye bile verdiler. Genel Başkanlarının, Güneydoğu konusunda, tam seçim öncesi halkın hassas olduğu konularda, yanlış beyanları, seçimin sonucunu doğrudan etkilemiştir.
Eski dönemlerde seçimlerde oyları garantiye almak için vatandaşlarla pazarlık yapılırdı.
Ayakkabının teki verilir diğeri sonra verilirdi. Tencere verilir, kapağı arkadan gönderilirdi. Biz bu usullerin çok gerilerde kaldığını zannederdik. Halen var olduğunu, bu seçimlerde yine yaşayarak gördük.
Seçim öncesi gezerken kilit taş tabir edilen paketlerden köylerde 3-5 tane indirilmiş olduğunu görmüştüm: Merak edip sorduğumda, seçimlerde oy iyi çıkarsa köyün yollarının döşeneceği ve tersi olursa taşların geri götürüleceğini anlatmışlardı. Nitekim seçimlerden sonra bir köy muhtarının, neden az oy çıktığını sorguladığını ve bundan sonra hizmet getirilmeyeceğini söylendiğini duyunca, hayretler içinde kaldım ve olayı yadırgadım.
Ülke bu süreci yaşamamalıydı ve yaşatıldı.
Hataları yapanlar ve yaptıranlar bir gün gerçeği anlayacaklardır.
İsmail Ağar