REKLAMI GEÇ

SİYASET ISINIYOR

18 Eylül 2012 Salı

2012’nin sıcak bir yazından çıkıp yeni mevsim sonbaharı yaşamaya başladık. Okullar Üniversiteler açılıyor, sosyal ve siyasal sorunlar artmaktadır. Ülkemizde her şey iyi derken bazı sorunların ayak seslerini hissetmeye başlamış durumdayız. Belediye Seçimleri ufukta görünmüştür. Milletvekili seçimleri ve cumhurbaşkanlığı seçimi ve anayasa değişiklikleri konuşulmaya başlanınca da bazı iç ve dış dinamiklerin harekete geçtiğini görmekteyiz.

İktidar partisi ve muhalefet partileri “Cumhurbaşkanı kim olacak? Başbakan yerini kime bırakacak? Giden milletvekillerinin yerine kim gelecek?” diye planlar yaparken birden dengelerin değişmeye başladığını anlıyoruz.

PKK ile düşük ayarlı savaş devam ediyor, onlarca polis, asker ve korucu şehit oluyor. Büyük şehirlerde, Gaziantep gibi güvenli yerlerde ve Foça gibi ilçelerde bombalar patlıyor, Güneydoğu da Şemdinli gibi birçok ilçede büyük çatışmalar sürmektedir. Afyonkarahisar’da meydana gelen mühimmat deposunun patlaması ve 25 askerimizin şehit olması milleti derinden üzmüştür.

PKK’ya Avrupa Birliği ülkeleri ve ABD destek vermektedir. Büyük Kürdistan için her türlü çabayı sarf etmektedirler. Suriye alev alev yanıyor ve iç savaş yaşanmaktadır. Biz ise bu olayda taraf olmuş muhalif guruplara yardımla meşgulüz. Başlangıçta bazı güç merkezleri “Esat gitti gidecek” derken şimdi bu sözlerden çark etmeye başlamışlardır. ABD ülkesindeki başkanlık seçiminden mi veya başka hesaplardan mı bilinmez Suriye konusunda uzak durmaya çalışıyor ve ülkemizi yalnız bırakmaktadır. Bu olayda ABD ve İsrail’in çıkarları ne ise o yapılıyor. Nihai amaçlardan birisi de Türkiye ile İran’ın çatışması ve her iki ülkenin enerjisinin yok edilmesidir. Dış politikadaki bu olumsuz gelişmeler iç siyaseti de etkileyeceğe benziyor.

Ak parti ve MHP’nin büyük kongreleri yapılacak. MHP’de genel başkan yarışı olacak sonucu elbette merak ediyoruz. AK partide ise genel başkan adayı tek ve malum olduğu üzere başbakan Recep Tayyip Erdoğan. Burada ise yönetime kim girecek, kimler gelecek o isimler önemli. Buna bağlı olarak Numan Kurtulmuş ve Süleyman Soylunun AK partiye geçişini konuşmak gereklidir. Numan Kurtulmuş HAS partinin genel başkanı ve partisi AK parti ile bütünleşmek istiyor. Süleyman soylu ise 15 ay kadar Demokrat Partide genel Başkanlık yaptı ve Hüsamettin Cindoruk’la girdiği genel başkanlık seçimini kaybederek ayrıldı. Bu iki genel başkan AK partiye ve onun genel başkanına çok ağır sözler söyleyerek siyaset yaptılar. Türk siyasi hayatında genel başkan seviyesinde böyle ağır eleştirilerde bulunarak eleştirdiği yere geçen siyasetçiler görülmedi.

AKP bugün siyaseten çok güçlü bir parti ise bu kişileri neden alıyor bunu anlamakta zorlanıyoruz..Yoksa gücü ve kadroları zayıfladı diye güç mü kazanmak istiyor.Bu gibi politikacıların etkisi ile kimse gidip iktidar partisine oy vermez..

Son yıllarda birçok milletvekili ve partili bu kişiler gibi başka partilere geçerek kötü örnek oldular.

Koca bir misyon DP, Adalet Partisi ve 1980 askeri darbesinden sonra doğru yol partisi 2002’de başlayan küçülme ile barajın altına düşürülmüş ve 2007 yılında DP adını almış Mehmet Ağar, Süleyman Soylu, Hüsamettin Cindoruk ve Namık Kemal Zeybek sıra ile genel başkan olmuş, bazıları var olan paralarını harcamışlar ve bazıları da binalarını satarak partiyi bu hale getirmişlerdir.

Öyle görünüyor ki önümüzdeki aylar siyasal anlamda sıcak geçecek. Parti kongreleri her zaman partilerde iç sorunlar meydana gelmesine sebep olur ve olacaktır. İktidar partisi büyük bir terör sorunu ile karşı karşıyadır. Ekonomideki gelişmeler iç açıcı değildir.

Dış politikada Suriye, Kıbrıs, İran, Irak ve Avrupa birliği ülkeleri ile çeşitli sorunlar kuluçkadadır. Suriye deki iç savaşın doğrudan tarafı gibiyiz. Avrupa ve Amerika’daki krizlerin ülkemizi etkileyeceği kesindir. Suriye iç savaşında taraf olmakla başımızın çok ağrıyacağı ve burada şimdiden yalnız bırakılacağımız anlaşılmaktadır.

Ülkelerde buna benzer siyasal ve sosyal sıkıntılar meydana geldikçe siyaset kurumu da etkilenir. Geçmişte onar yıllık dönemlere bakıldığında iktidarların sıkıntıya girdiği hep görülmüştür. Parti kongrelerinin sonuçları ve iktisadi gelişmeler ile başta ABD olmak üzere bazı ülkeler ve komşu ülkelerle dış ilişkilerimizdeki olumsuzluklar içerde aykırı seslerin çıkmasına neden olabilecektir.

Önümüzdeki zaman aralığında çeşitli partilerden milletvekilleri mecliste grup kurarak, yeni bir oluşum yaratabilirler. Bu yeni oluşum 2013 Ekim ayında yapılacak yerel seçimlerde başarılı da olabilir. Yeni oluşumun yerel seçimlerde elde edeceği başarı yapılacak milletvekili seçimlerini ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerini doğrudan etkileyecektir. Dünyada ve Türkiye de yeni gelişmelere hazır olunmalıdır. Hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır.

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorumlar

Abdi Baklan   -  Bağlantı 18 Eylül 2012, 23:12

Değerli yazar ülkemizde yaşanagelen siyasal,ekonomik ve sosyal sorunlardan yola çıkarak sonuna gelmekte olduğumuz bu yılın ve önümüzdeki yılların gerçek üç boyutlu bir fotoğrafını kamuoyunun önüne sermiş,bu fotografa iyi bakmamız gerekir diye düşünüyorum ama tabiki takdiri Değerli halkımızın.

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı