REKLAMI GEÇ

KİMSE KİMSEYİ ALDATMASIN

11 Kasım 2010 Perşembe

Büyük Atatürk’ün ölümünün üzerinden 72 yıl geçti.
İkinci Dünya Savaşı’nı, çok partili sisteme geçişi, darbeleri, muhtıraları,
İktisadi krizleri ve yolsuzlukları göremedi. Keşke yaşasaydı, görebilseydi.
Son otuz yılda darbe ile birlikte ülkemiz birçok alanda kırılmalar yaşadı.
Hayali ihracat soygunları, İSKİ’yi, İLKSAN’ı yaşadı.
Kasırga, Beyaz Enerji, Beyaz Önlük, Paraşüt, Balina, Matador,
Sümerbank, Yurtbank, Türk Ticaret Bankası adıyla yüzlerce yolsuzluğu gördük.
Yapanların yanına kar kalmıştır. Bu kafayla da olmaya devam edecektir. Sonuç olarak yüzlerce yolsuzluk dosyalarından tutuklananlar oldu, tahliye edildiler ancak mahkum olanları ben duymadım.
‘Rahşan Hanım affı’ adını alan 4616 sayılı yasa veya zamanaşımı uygulaması ile kimsenin burnu dahi kanamamıştır. Yapana bir şey olmamıştır. Günümüzde ise kalkınma ve gelişmişlik anlamında birçok güzel sözleri her gün duyuyoruz…
Sıkça duymaya alıştığımız birçok söze şöyle bakalım.

12 Eylül 1980 darbesini yapanlardan hesap sorulacak…
– Top taca atılıyor.
Demokrasinin içi dolacak
-Gazeteciler işten atılıyor veya hapse giriyor.
Kamu Denetçiliği gelecek…
-Bu güne kadar çıt yok.
Dünyanın en gelişen ülkesiyiz…
– En pahalı akaryakıtı bizde, dolaylı vergi ile canımız acıyor.
Herkesin sosyal güvenliği var…
– Sosyal güvenlik açıkları ülkeyi iflasa götürüyor.
Krizi atlattık diyoruz.
-Milyarlarca lira cari açık ve dış ticaret açığı yeni krizin habercisi.
Yerel yönetimleri güçlendiriyoruz..
-Belediyelerin borçları diz boyu.
Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir diyoruz.
-3 parti lideri ülkenin siyasetini tanzim ediyor.
Çiftçiyi ve köylüyü kalkındırdık, tarımı geliştirdik.
-Buğdayından mısırına, karpuzundan muzuna ithal ediyoruz, domatesi 5 TL’ye tüketiyoruz.
Hayvancılığı teşvik ettik
-Dünyanın en pahalı etini tüketiyor, Avustralya’dan, Uruguay’dan hayvan ithal ediyoruz.
Eğitimi çağdaş seviyelere getirdik.
-Derslik ve kalite yönünden durum belli SBS, KPSS ve LYS gibi sınavları bile yapamadık.
İstihdamı artırdık.
-İşsizliği anlatmaya gerek yok.

Emekli, işçi ve memur enflasyona ezdirilmeyecek.
-Yoksulluk sınırının 3000 TL’ye dayandığı yerde, gerçekten ezilmiyor mu?
Gerçekçi olalım. Kimse kimseyi aldatmasın.
İsmail Ağar

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı