REKLAMI GEÇ

ULTRA RIDERS’DEN YUNANİSTAN VE BULGARİSTAN TURU-5

8 Eylül 2017 Cuma

Depolarımız doldu önümüzde 270 Km’lik Burgaz’a otoban var, yine yollardayız.

Plovdiv Burgaz arası 270 km dümdüz bir otoban. Dört şerit gidiş dört şerit geliş aklınıza gelmesin. 2 gidişi 2 geliş bir yol yani bizim duble yollar gibi. Ama bir farklılık var asfalt kalitesi bizden iyi öyle yama tümsek ufak çukurlar falan yok.

Otobanlarda hız sınırı 130 arkadaşlar ama pek sallayan yok sağ şerit 80-90 hızla akıyor sol şerit Allah ne verdiyse artık.

Bu arada 3 tane radar geçtik ama ne soran ne durduran oldu. Yaklaşık dört saat gibi süre ayçiçeği tarlalarını bölen dümdüz yolda sürüş yaparak akşam saatlerinde Burgaz’a ulaştık.
“Burgaz” bildiğiniz Antalya değerli dostlar. Deniz kenarı, eğlence yerleri, yaşam biçimi Bulgaristan’ın Antalya’sı.
Gezi de en çok keyif aldığımız şehirlerden biri… O yüzden bol bol anlatalım.
Burgaz, Bulgaristan’ın Karadeniz kıyı şeridinin güneyinde yer alan ve Türkiye sınırında Kırklareli ile komşu olan şehri.

Bakımlı caddeleri, güler yüzlü insanları ile oldukça keyifli bir bölge. Burgaz’da gezebileceğiniz birçok yer var iki tane Sunybeach ve Gold Sand olmak üzere plajı var. Tabi deniz Karadeniz, öyle çarşaf gibi düz veya sıcacık değil.

Yürüyüş ve alışveriş yapmak için güzel bir çarşısı ve sokakları var. Yemek olarak hiç zorlanmayacağınız bir bölge. Damak tadı bize oldukça uygun, fiyatlar da öyle, can yakıcı değil. İlk geldiğimiz akşam Ethno adında bir restoranda çatlayana kadar yedik, içtik, kişi başı 100TL hesap ödedik. İşi bilen arkadaşlarımın ifadesine göre, ülkemizde bu hesabın kişi başı 200-300’den az olmayacağını da notlarıma almış olayım.

Kaldığımız otelin yeri tam olarak Burgaz’ın göbeği olunca araçlarımızı biraz dinlendirip, bir gün taksi ve yaya takılmaya karar verdik.

Bulgaristan da kumar ve kumarhaneler serbest o yüzden çok fazla kumarhane ve reklamı var. Büyük kulüpler çok miktarda. Restoranları, hatta işkembecisi bile var. (Notumu düşmeden edemeyeceğim; yediğim en güzel işkembe çorbasından birini burada yedim. Yolunuz düşerse deneyin mutlaka.)

“Gelelim ne yapılır Burgaz’da?” sorusunun cevabına; valla Antalya, Marmaris veya Bodrum’da ne yapıyorsanız aynısını yapabilirsiniz. Gündüzleri deniz, akşamları eğlence, azıcıkta üstüne ören yerleri gezisi eklediniz mi tamamdır.

Burgaz’a 35 km uzaklıkta Nessa var. İkinci günümüzü Nessa’ya ayırdık. Nessa iki bölümden oluşuyor. Bir bölümü kıyıda, bir bölümü ise köprü ile geçebileceğiniz ada üzerine kurulmuş. Biz doğrudan ada tarafına geçtik. Ada da insanlar tarihi dokunun içinde yaşamlarına devam ediyorlar. Geçim kaynakları büyük ölçüde turizm ve balıkçılık. Ada içindeki dokuyu hiç bozmamışlar. Aynı düzen yüzyıllardır devam ediyor havası ilk göze çarpan şeylerden biri. Her turistik yerde olduğu gibi eğlence mekanları, restoranlar, incik boncuk, magnet satanlar ve yöreye özgü ürünleri satanlar ticari dokuyu oluşturmuş. Restoranların hemen hemen hepsi adanın dışına doğru konumlanmış balkon ve teras şeklinde yapılanmışlar her türlü deniz ürününü bulmak mümkün. Fiyatlar yine çok abartılı değil. Adam akıllı bir yemeği yemeniz 100TL’yi aşmaz diye düşünüyorum. Bir konuya dikkat etmek lazım. Büyük balıkların ve özel ürünlerin menüde fiyatları 100 gr. üzerinden verilmiş. Yani bizim gibi “aaa ıstakoz ucuzmuş, 12 levaymış deyip!” 5 kg ıstakoz parası ödeyince bir hoş olmayın, o açıdan diyorum.

Ada deyince aklınıza büyük bir ada gelmesin. Adanın tamamını yürüyerek dolaşmanız mümkün. Bu yürüyüşünüz esnasında hemen hemen her baktığınız yer doğal manzara ile tarihin harmanlanmış bir kokteyli gibi. İnanın, eğer giderseniz çok beğeneceksiniz.

Gezimizi artık noktalamak üzere, saat 23.00 sularında Nessa’dan ayrılarak otelimize doğru yola çıktık.
Son gün zorlu, yaklaşık 800 km bir günde almamız lazım o yüzden sürüşlerde uykusuz kalmamak için dinlenme zamanını azaltmamaya dikkat ediyoruz.

Hepimizin ortak duyguları oldukça net. Bu turu tamamlamış olmanın mutluluğu ile bitiyor olmasının hüznü karışmış, “acaba bir daha ki tur nereye, ne zaman olur?” sorusu ile heyecanımız taze.

Ülkemize dönüş;
Sabah 08.00’de otelimizden ayrıldık. Saat 12.30’da Tekirdağ’dan Erdek’e feribotumuz olduğu için süremiz sınırlı fazla oyalanmadan yolculuğa başladık. Sınırı geçer geçmez biz “çılgın Türklerin trafiği” hepimizi kucakladı. 3000km yolun en zor kısmı inanın ülkemiz sınırları içerisinde olan kısmıydı. Sebebi belli, trafikte bulunan diğer sürücülerimiz. Yaklaşık beş saat süren feribot yolculuğunda hepimiz bir köşe bulup biraz uyuduk. İlaç gibi geldi o uyku bize. Erdek’ten Balıkesir’e, oradan da Gölmarmara yolundan gece saat 24.00’de evlerimize sağ salim vardık.

Böyle bir gezinin bizlere maliyeti; ulaşım, konaklama, yeme, içme ve yakıt dahil ortalama 2.000-2.500TL civarında. İstenirse maliyet biraz daha düşürülebilir. İnternet çok iyi bir asistan dostlar! Önden biraz araştırmanın çok faydasını görürsünüz. Yol bulmakta yine internet üzerinden navigasyon ile oldukça basit. Hemen hemen herkesin kolaylıkla yapabileceği bir gezi. Dil durumunu problem etmeyin bir şekilde anlaşıyorsunuz. Daha da olmadı translate uygulamalarından birini telefonunuza indirin. Biz kaldığımız otellerde kendi otoparkı olması kriterini koyduk. Bu kriter önemli. Gece rahat uyumanız açısından. Çok fazla eşya götürmenize gerek yok, sonuçta alışveriş yapacağınız yerlerde kuru temizleme yapan yerler de mevcut. Acil bir eksik size en fazla 10-20€ civarında bir paraya mal olur.
Ben gezdim geldim, darısı sizlerin başına diyelim artık.

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı