Erkeklerle buraya kadar

Son 10 yılda kadın cinayetleri tecavüzler, dayak inanılmaz derecede arttı. Görülenler, duyulanlar, gerçek sayının onda biri bile değil. Aşağıdaki gazete kupürlerine bir bakın, çoğunu unuttuk bile. Türkiye’nin her tarafında var ve artıyor. Kültürümüz, yaşam şeklimiz, eğitimimiz, yöneticilerin tavrı bu ortamı besliyor. Erkeklerin hakim olduğu, erkekliğin öne çıkarıldığı, her gün televizyonda yakışıklı zorbaların iyi erkek modeli olarak sunulduğu bir ortamda kadınların hiç şansı yok.

Uygarlık tarihinde ana tanrıçaların, anaerkil toplulukların hakim olduğu Anadolu coğrafyasında uzun zamandır erkekler hakim. Erkeklerin ise kadınlara eşit insan olarak davranmaya niyetleri yok. Tek başınayken efendi olduğunu düşündüğünüz adam, erkek sürüsüne karıştığında ummadığınız sözler söylüyor, davranışlar gösteriyor. Bu yüzden polisler kadınları yeterince korumuyor, mahkemelerden indirimli kararlar çıkıyor, törenin emri diye insanlar boğazlanıyor, siyasiler yasa çıkarmakta kıvırıyor.

Yarışmanın, ele geçirmenin, zengin olmanın pompalandığı erkek çocuklar, hayatta kendilerini yetersiz hissettikleri anda şiddete baş vuruyorlar. Siyaset, sivil toplum kuruluşları, basın, mesleklererkeklerin hakimiyetinde. Erkeklerin yarattıkları dünyanın sonucu bu, değiştirmeye de niyetleri yok.

Kadınların kurtuluşu kendi ellerinde. Sadece biraz cesaret ve dayanışma gerekiyor.

Örgütlenmek sizin elinizde.

Derneklere, siyasi partilere, sendikalara üye olmak, arkadaşları ikna etmek sizin kararınız.

Yönetici olarak kadınları seçmek, kadın kotası, kadınlar kolu aldatmacalarına inanmamak sizin elinizde.

Başınıza gelenleri saklamamak, utanmamak, suçluları teşhir etmek sizin seçiminiz.

Meslek sahibi olmak, ne olursa olsun mali özgürlüğünüzü başkalarının eline teslim etmemek sizin gücünüz.

“Örtün” denince örtünmemek, “açıl” denince açılmamak, “doğur” denince doğurmamak, “evde otur” denince oturmamak sizin cesaretiniz.

“Eşdeğerlik” fikrinin altında yatan aşağılamayı, doğum izni kararlarının içinde gizlenen oyunu anlamak sizin aklınız.

Dünyanın her tarafında, savaş, açlık, hastalık, krizler hakim. Erkek egemen uygarlığın hepimizi getirdiği nokta bu. Çıkış yolu da görünmüyor.

Ülkemizin kadınları binlerce yıldır zor sınavlardan geçtiler, acılara katlandılar, şimdi bir ulus olarak ayakta durabiliyorsak kadınlar sayesindedir. Bu gerçeği ilk gören Atatürk olmuştur. Ondan başka da samimi olarak bu hakkı teslim eden devlet adamı çok az çıkmıştır.

Ülkemizin de dünyanın da kadınların mücadelesi sonucunda değişeceğine inanıyorum.