REKLAMI GEÇ

FARKLI AKTÖRLERLE AYNI TİYATRO

3 Ağustos 2015 Pazartesi

“Aptallığın en büyük kanıtı, aynı şeyi defalarca yapıp farklı bir sonuç almayı ummaktır.”
Albert Einstein’ın bu sözünü trafik sloganları gibi her köşe başına asmak lazım.
Nedir bu çektiğimiz?
İyi yetişmiş, bilgili, görgülü binlerce insanı olan bu ülke nasıl böyle kendini kurnaz sanan, dar görüşlü siyasetçilerin ve onların yalaka yardakçılarının eline düştü. Demokrasinin ayak oyunu, kandırmaca, göz boyama, ağız dalaşı üzerine değil, dik duruş, doğru söyleme, karşısındakine saygı ve uzlaşma üzerine kurulu olduğunu ne zaman öğreneceğiz?

Bugünkü yazımda güya ülkemizin problemlerinin analizini yaparak, kurulabilecek bir koalisyonun önünde olması gereken yol haritasını değerlendirecektim. Samimi veya değil en azından 2 parti oturdu, sorunların listesini çıkardı ve ortak yapılabilecekler üzerinde tartışmaya başladı.
Kamuoyu da yavaş yavaş gündem maddeleri üzerinden bu tartışmaya ortak oldu. Bireysel özgürlüklerin üzerindeki kısıtlamalar nasıl kalkar, yargı bağımsızlığı nasıl sağlanır, gelir dağılımı nasıl düzeltilir, ekonomideki çöküş nasıl önlenir?

Türkiye şu anda kritik bir karar aşamasına gelmişti. İktidar değişimi ile Ortadoğu’da izlediği politikayı değiştirmesi, Kürt sorununa meclis çatısı altında çözüm araması, devletin harcamalarının yeniden denetim altına alınması, kritik konumlardaki bürokratların değişmesi an meselesi olarak görülüyordu.
İşadamları, sivil toplum örgütleri, işçiler, memurlar, emekliler herkes dikkatini buna yoğunlaştırıyordu ki, bir haftada 50 kişi yaşamını yitirdi.

Bu ülkede yaşayan Türk, Kürt, Sünni, Alevi kim varsa sadece canını kurtarmayı ve geçimini düşünsün, sorunlarını çözmek için uzlaşmaya, birbirlerini anlamaya, yeni çözümler üretmeye vakit ayıramasın isteniyor.
12 Eylül öncesini bilmiyor olabilirsiniz, ama kitapları da mı okumadınız?
İnsanların birbirlerine nasıl düşman edildiğini, kimlerin iki taraftan insanları öldürdüğünü, silahların nasıl temin edildiğini, onbinlerce idealist gencin nasıl mezara konduğunu, herkes AP-CHP uzlaşsın derken nasıl milliyetçi cephelerin kurulduğunu, nasıl birden darbe olduğunu, demokratik hakların bir daha verilmemek üzere nasıl geri alındığını hatırlamalısınız.

Şimdi farklı bir senaryo ve farklı aktörlerle aynı tiyatro gene oynanıyor. Özgürlükler konusunda toplumsal duyarlılıklar, Kürt sorununun çözümü için kamuoyu baskısı, taşeron dış politikalara tepkiler artarken, meclisin yapısında değişik görüşlerden insanların önü açılırken yıllardır birbirleri ile gizli açık diyalog sürdürenler birdenbire oluk oluk kan akıtmaya başladılar.

Silahların konuştuğu, herkesin hamasi nutuklar attığı, sosyal veya antisosyal, yandaş veya bağımsız bütün medyada çoğunluğun “ezeriz, yok ederiz” diye bağırdığı bir ortamda aklın sesini kim duyacak?
Ölen insanların hepsi birilerinin evladı değil mi?

Bu kargaşa içinde yönetenlerin bulduğu çareler: Kandil’i bombalamak, HDP’yi kapatmak, dokunulmazlıkları kaldırmak, ABD ile anlaşmak, milliyetçi cepheler oluşturmak…
Otuz yıldır işe yaramadığı onlarca kez kanıtlanmış yöntemler tekrar kullanılıyor. Aynı nutuklar atılıyor, aynı yorumlar yapılıyor, aynı sonuçlar görülüyor.
Halkın 7 Haziran’da TBMM’e verdiği uzlaşı görevinin yerine getirilmesini önlemek için çok değişik bir koalisyon birlikte çalışıyor. Şu soruların cevabını düşünün, senaryo yazarını, yönetmeni, aktörleri hemen tanıyacaksınız.
Kim yargının bağımsız olmasından korkar?
Kim bireysel özgürlüklerin artmasından rahatsız olur?
Kim elindeki petrol ve uyuşturucu kaçakçılığı gelirlerinin alınmasını istemez?
Kim Suriye’de Kuzey Irak modelinin uygulanmasını istiyor?
Kim halkın oyuyla meclise girmiş bir partiyi meclis dışına atmaya çalışıyor?
Kim olası bir koalisyonla devletteki kadrolarını kaybetme korkusu yaşıyor?
Kim daha önce faili meçhul cinayetleri organize etti?
Kim yıllarca mezhep çatışmasını teşvik etti, örgütler, dernekler, vakıflar kurdu?
Kim illegal örgütlere silah yardımı yaptı, sınırlarını açtı?

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı