Hayat Çarkı

301 kişi öldü.

Birileri babasını,

Birileri kardeşini

Birileri oğlunu kaybetti.

Bu insanların ne hissettiğini ancak aynı acıyı yaşayanlar anlayabilir. Dostlar, komşular, akrabalar, din adamları bir nebze teselli olmak için yanlarındalar. Ülkemizin her tarafında sivil toplum kuruluşları acıları paylaşmak için kendilerine göre anma etkinlikleri düzenliyorlar. Söylenecek hiçbir söz, verilecek hiçbir tazminat yaşanan kaybın tesellisi olmayacaktır.

Hayatın çarkları dönüyor. Bu olayın ardındaki gerçeklerin ortaya çıkması, suçluların cezalandırılması, yeni yasal düzenlemelerin yapılması bugün hayatta olan madenciler için çok önem taşıyor. Yazılı ve görsel basında, tutulan yas, paylaşılan acı, teselli girişimleri öne çıkarılırken, sorulması gereken sorular, alınması gereken önlemler, Başbakan’ınyaptıkları,propaganda makinesi tarafından zamanın sessiz mezarlığına doğru süpürülüyor. Şu anda soru sorulmasını isteyen aktivistlerin, toplum öncülerinin Soma’ya girişi yasak. Onları ölüler üzerinden siyaset yapmakla suçluyorlar. Soma’dan sadece acılı insanların gözyaşları, yaraların nasıl sarıldığı, siyasetçilerin taziye ziyaretleri ile ilgili haber yapılabiliyor.

Pek yakında hayatın çarkları tekrar dönmeye başlayacak. Cumhurbaşkanlığı seçimleri, yolsuzluklar, paralel devlet söylemleri, iktidarın yeni mağduriyetleri gündemi dolduracak ve çoğu kişi olayı unutup gidecek. Madenci aileleri kayıplarının acısı ile baş başa kalırken, ölenlerin yerine işe başlayan oğulların endişesiyle yolları gözleyecekler.

Madenlerde güvenlik önlemlerinin ve denetimlerinin arttırılması ile ilgili en ufak bir irade beyanı yok.Uluslararası Çalışma Örgütü’nün madencilik sözleşmesinin imzalanması, yasa ve yönetmeliklerin buna göre düzenlenmesi gündemde değil. Maliyet artacak diye öcü gibi korkuluyor. İnsan hayatının maliyeti hesaplanabilirmiş gibi. Daha baştan güvenlik önlemlerinin yeterli, iş kazalarının doğal olduğu en yetkili ağızdan açıklandı. Şimdi birkaç tane imza yetkisi olan sorumlu bulunup ilan edildi mi, her şey kapatılıp gidecek. Muhtemelen Soma’da bu olaya isyan edip gözaltına alınan kişilerin mahkemeleri, kazanın gerçek sorumlularının mahkemelerinden çok daha önce sonuçlanacak.

Kimsenin kaderi hayatın çarkları içinde ezilmek olmamalı.

Kimse çocukları aç kalmasın diye göz göre köleliği kabul etmemeli.

Kimse onurunun ayaklar altına alındığı bir hayatı hak etmiyor.

İster polis şiddeti ile sokakta dayak yiyelim, ister sahte delille yapılan mahkemelerle hapislere atılalım, ister ekonomik ve siyasi tehditlerle işimizle, itibarımızla oynansın, bu çarka çomağı sokmazsak, daha çok insan açlık ve ölüm ikileminde ölümü seçmek zorunda kalacak.

Dinci/laik, solcu/sağcı, dindar/ateist, işçi/işveren, zengin/fakir, doğulu/batılı, AKP’li/CHP’li hangi karşıtlık bu vicdan sorununda zulmün yanında saf tutabilir, kendini propaganda yalanlarıyla kandırıp gözlerini kapatabilir.

Doğal olarak renkli kutlamaların iptal edildiği ancak bu arada resmi törenlerin de geçiştirildiği 19 Mayıs 1919 Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramınız kutlu olsun.