Hukuk, Dolar, Teleferik

Hukuk Devleti
Meclisten son geçen torba kanunla hukuk sistemine önemli yenilikler(!) getirildi. Hükümet bu kanunla, artık mahkeme kararlarını hemen uygulamak zorunda değil. Şimdiye kadar kim olursa olsun mahkeme kararını 30 gün içinde uygulamak zorundaydı. Bunu uygulamayan hakkında savcılıklara başvurulabilirdi. Artık mahkeme kararını uygulamayan memur hakkında ceza soruşturması da yapılmayacak.

Olur da hakimler maaş rüşvetine aldırmadan, sürgün tehdidinden korkmadan aleyhte karar verirse, bunları uygulamamak için önlem alınıyor. Bundan sonra durum şudur:
Birini haksız yere görevden mi aldın, gitsin mahkemeye, mahkeme ne derse desin 2 yıla uygularız, kim öle kim kala.

Devletin malını 3 kuruşa mı sattın, mahkeme satışı iptal mi etti. Dert etme, biraz oyalarsın, sonra 5 yıl geçti, uygulanamaz der çıkarsın.

İnternette bir şey mi hoşuna gitmedi, çevir düğmeyi kes kabloyu, sen uğraşacağına gitsin mahkemeye o uğraşsın.

Halk arasında şark kurnazlığı denen durumun bütün ahlaksız niteliklerini taşıyan bu kanunları reform diye alkışlayanlar hala gözlerinin önünde yaşananları anlayamamış. Yarın size de kızabilir. O zaman bu hukukla kendinizi nasıl savunursunuz?

Demokrasiyi, hukuku, üniversiteleri, devletin yapısını statüko, bunları savunanları statükocu gören zihniyet, modern devletin son kurumlarını da itibarsızlaştırdı. Artık hukuk devleti değiliz.

Dolar ve Katar
Cumhurbaşkanı R.Tayyip Erdoğan yine Katar’a gitti. İki ülke beraber yüksek istişare konseyi kuracakmışız. Doların ateşinin çıktığı bu günlerde çok dikkat çekici bir ziyaret.

Büyük ekonomik başarı diye yutturulan durumun İran’ın kara, Katar’ın ak, spekülatörlerin borsa, özelleştirmenin mirasyedi parasıyla ayakta tutulan bir tüketim ve rantekonomisi olduğunu artık birçok kimse kavradı. 17 Aralık sürecinin sonunda İran’dan kara para girişi iyice azaldı. Özelleştirme ile satılacak mal kalmadı. Ülkenin etrafı “0” sorunla çevrildi, yabancılar borsadan kaçmak için fırsat kolluyor. Kaldık Katar parasına. Dolara bak dış işlerini takip et. İnsan’ın aklına üç olasılık geliyor:

1. ABD İşid konusunda Türkiye’ye kızdı, Katar’a baskı yaptı, Türkiye’ye para girişini azaltarak ayar veriyor.
2. Ya da İşid konusunda ABD’yi kırmak istemeyen Türkiye’ye Katar kızdı, para göndermeyerek ayar veriyor.
3. Ya da verilen bütün desteğe rağmen cari açık kontrolden çıktı, ek para lazım.

Hepsi de birbirinden beter.

İşid’in elindeki rehineler için yardım edilmesi, İşid’e karşı kurulan koalisyon, sürgündeki Müslüman Kardeşler liderlerinin Türkiye’ye alınması, Libya’da kurulan muhalif Mısır ordusunun beslenmesi, 2 milyon nüfuslu petrol zengini ülkenin şeyhiyle bizim dünya liderinin istişare ettiği konular olarak öne çıkıyor. Demek ki dünya politikasına bu konularda müdahil oluyoruz.

AKP’ye Oy Vermeyen Teleferiğe Binmesin,
Böyle düşünen insanlar çok yaygın olmamakla birlikte, varlığına her yerde ve kurumda rastlıyoruz. Her düşündüklerinin doğru olduğuna inanan, kendilerini diğer insanların üstünde gören, görevlerini yaptıkları için alkış bekleyen, yeterli pohpohlama yapılmazsa bozulan, en ufak bir eleştiri kabul etmeyen, yetkileri elden gidince süt dökmüş kediye dönen insanlar.

Ne diyeyim Allah onları ıslah etsin, bizi de onların eline düşürmesin!