REKLAMI GEÇ

74 YAŞINDAKİ BİR İNSANIN İHTİRASI

3 Kasım 2010 Çarşamba

Nedir bu ihtirasın sebebi..

Deniz Baykal zamanında süt liman olan veya oldurulan CHP yine karıştı. Hizipler tekrar ortaya teker teker çıkmaya başladı. Peki nedir bu kavganın sebebi ? Kısaca şöyle diyebiliriz : Değişimin sancıları ve gücü kaybederek yok olma endişesi

Hukuğu çok iyi bilmekle övünen ve bu bilgisini diğer siyasi partilere yol göstermek için de kullanan Genel Sekreter Önder Sav, yeni tüzükle Genel Sekreterlik makamının idari makama dönüşeceği için geçerli olan tüzüğü yürürlülüğe koymayarak gücünü sürdüyordu. Fakat Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı uygulamaya geçmesi gereken yeni tüzüğün çalıştırılmamasını kanuna aykırı olduğuna karar verdi ve CHP’yi uyardı. Böylelikle Deniz Baykal zamanında uygulamaya girmesi gereken tüzük gecikmeli olarak çalıştırılmaya başlanacak.

Peki bir kesim tarafından istenmeyen tüzüğü kim kabul etmişti ? Kim Ankara Sheraton Otelinde bu tüzüğe oy verdi? Neden bu direnç o zaman gösterilmedi? Şimdi mi akıllara geldi tüzüğün demokratik olmadığı? Parti içi demokrasiyi ağızlarından düşürmeyenler bu tüzük kararı alınırken neden ön seçim, % 20 aday barajı ve çarşaf liste gibi katılımcı unsurları tartışmadılar? Varlık sebeplerini genel sekretere biat’a bağlayanlar halkın önünde hangi argümanı savunacaklar ? Daha 1 ay öncesine kadar kurultay’a gerek yoktur imzası toplatanlar ne oldu da şimdi kurultay diyorlar? İşte oligarşinin en çıplak hali budur.

Aslında sorunun cevabı çok basit : CHP’de belli bir kesim, üstte etkin ama tabanda zayıf olan bir kesim, güçlerini devam ettirebilmek için her türlü manevrayı yapmaktadırlar. Şimdi ise CHP tarihinde en yüksek oyla Genel Başkan seçilen, halk tarafından müthiş bir sevgiye mazhar olan, mülayim ve mütevazi kişiliğiyle tüm kesimlerin sempatisini kazanmış Kemal Kılıçdaroğlu’nu kendi iktidarlarını sürdürmek için yemeğe çalışıyorlar.

Kamuoyu nezninde tüm sempatisini kaybetmiş ama bulunduğu konumun gücüne güvenerek sırça köşklerinde oturanlar, siyasi ikbal beklentisi olanlara paye dağıtarak oligarşisini güçlendiren bu yönetim modelini oluşturanlar yaşamın deviniminden kaçamazlar. Siyasi ikballerini bir zümrenin gücüne güvenerek yapanlar, akıl ve sağduyu sorgulamasıyla gerçeklerle elbet yüzleşeceklerdir.

Değişimin önünde kimse duramaz hiçbir sistem yoktur ki insan aklı ve yüreğini zaptedip iktidar olsun.

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı