REKLAMI GEÇ

BU İŞTE BİR İŞ VAR

30 Kasım 2010 Salı

Wikileaks depremi tüm dünyayı sardı. Aslında daha yerel bir konuyu yazmayı düşünürken ülkemizde deprem yaratan böyle bir skandalı yazmamayı düşünemezdim.

Irak’ta görev yapan bir askerin ele geçirdiği iddia edilen Amerika Birleşik Devletlerinin Dışişleri Bakanlığına ait onbinlerce çok gizli yazışmalar pazar günü itibariyle ortalığa saçıldı. Hem öyle bir saçıldı ki birkaç sn’de okyanus ötesinden Türkiye sınırlarına giriverdi. Ankara’da görevli büyükelçilik personelinin Amerika’ya ilettikleri bilgi notlarıydı bu paylaşılanlar. Günde 4 adet yazışma. Müttefik olarak bildiğimiz Amerikalı dostlarımızın(?) Türkiye ile ilgili yazdığı notlarda neler vardı peki.

Başbakan’la ilgili kişilik değerlendirmeleri (İnatçı, İşkolik, Çalışkan, Türkiyeyi yönetmek için yaratıldığını düşünen), danışmanlarının bilgisiz ve yetersiz olmaları, , Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in Londra’da bir toplantıda yatırımcılara Türkiye’de Doğan grubuna operasyon yapılacağından dolayı hisselerini satmalarını söylemesi, Eski Bakan ve Parti Genel Başkan Yardımcısı Abdülkadir Aksu ile ilgili inanılmaz iddialar, Kürşat Tüzmen ve birçok bakanla ilgili inanılmaz iddialar, Abdullah Gül’le Recep Tayyip Erdoğan arasındaki güç savaşı ve yüzlerce iddia ve 80’e yakın Gülen cemaati üyesinin milletvekili olması.

Tabi bunlar bir büronun merkeze aktarmaları. İspatları mümkün olmayan değerlendirmeler. Fakat bu değerlendirmeler neticesinde Amerika siyasetinin oluştuğunu da bilmemiz gerekiyor. Yani delisaçması olduğunu düşünsek bile Amerika bu bilgiler neticesinde iki ülke politikasını geliştiriyor.

Aslında dökümanlarda bahsedilen konuların çoğu bilinen ama ispatı mümkün olmayan konulardır. Şimdi bu iddiaların bir anda hacker vasıtasıyla ifşa edildiğini inanmamız mümkün görünmüyor. Dünyanın en büyük emperyalist ülkesi kriptolu dökümanları kaptırsın ve de bunun yayınlanmasını engelleyemesin, bu teknik olarak mümkün değil.

Sanırım ortada bir oyun var: Amerika Birleşik Devletleri Türkiye’nin eksenden kaydığını ve özellikle referandum sürecinden sonra Türkiye kamuoyunda Başbakan’a yönelik ilginin önüne geçilemeyeceğini düşünmeye başladı. Bu arada ABD İran’ı izole etmeye çalışırken Türkiye’nin İran’la dirsek teması ( 25 milyon Dolar’ın referandum sırasında İran’dan AKP’ye yardım yapıldığına dair iddialar bir ingiliz gazetesinde yazılmıştı, İran merkez bankasının 7 milyar dolarının Türkiye’de olduğu da söyleniyor) ve İsrail konusunda hükümet2in hasmane tavrı Türkiye için yeni bir oyunun başlangıcı olduğu fikrini güçlendiriyor.

ABD’nin derin devleti düğmeye bastı. Artık cin şişeden çıktı ve geri dönüşü yok. Türkiye’de düne kadar can ciğer kuzu sarması olan AKP – ABD mimandarları artık bundan sonra kolay kolay yanyana gelemezler, gelirlerse de birisi diyet ödemek zorunda kalacaktır.

ABD’nin dünyada diyet ödediği nerede görülmüştür?

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı