REKLAMI GEÇ

CHP TOPLUMU OKUYABILIYOR MU?

6 Ocak 2011 Perşembe

AKP iktidarı ötekileştirilen halkla olan temasta başarılı olunca siyasetin de rotası değişti. Yıllardır önemsenmeyen, yolsuzluk ekonomisiyle geleceği çalınmış, gözlerinin içine bakılarak 2 anahtar vaadiyle kandırılan halkımız karşılarında kendilerinden(miş) birilerini görünce Ak Parti siyaseti gibi bir olgu yerleşti siyasetimize .

Aslında AKP iktidarıyla yaşanan gerçeklerin farkındayız. Değişik kaynaklardan okuyoruz, izliyoruz, yaşıyoruz. Bu iktidar zamanında Türkiye zenginleşirken vatandaşı dünyanın en pahalı benzinini kullanıyor, elektrik dağıtım ihalelerinde Türk firmaları milyar dolarları saçarken nüfüsun % 20’sine ücretsiz kömür dağıtılıyor, et fiyatları rekorlar kırarken belediyeler gecekondu semtlerine gıda paketleri dağıtıyor. Kişi başı milli gelir artarken Türkiye rekabet indeksinde yerinde sayıyor. Bu arada terör örgütü sempatizanları ana dilde eğitim, yerleşim yerlerine kürtçe levha asarak özerkliği geliştirmeyi planlıyorl. Habur’da yaşanan kepazelik hala hafızalarda tazeliğini koruyor.

Böylesine yaşanan olumsuzluklar karşısında toplumun belli bir kısmı hala CHP’yi eleştirmekten kendini alamıyor. İşte dün ODTÜ’de yürüyüş yapan öğrencilerin CHP milletvekili Çetin Soysal’a tepkilerine şahit olduk. Sol görüşlü öğrencilerin Soysal’a taş atarken “Faşist CHP” demeleri aslında toplum mühendislerinin ne kadar başarılı olduğunun bir kanıtı olsa gerek. Hatta öğrencilerden birinin TEKEL EYLEMLERİNDE POLİS’İN BİBER GAZI SIKTIĞI Milletvekili Çetin Soysal’a hakaret edip üzerine yürüyerek CHP’yi polis’in orantısız güç kullanmasını sağlayan yasayıçıkartan parti olarak görmesi durumun ne kadar traji komik bir hal aldığının göstergesidir. Buna benzer tepkileri kenar semtlerde de görebiliyoruz. Eskişehir’de CHP İl Yönetimi bir kahvede neden daha önce gelmediniz diyerek tepki alması gibi.
CHP’ye gönül verenler ve yönetenler açısından bu yaşananlar son derece üzüntü verici bir durum olmalı. Haksızlığa uğramalarına rağmen neyi eksik yapıyorlar da böyle bir durum yaşandığının iyi irdelenmesi gerekmektedir. Tüm bu çözüm bekleyen meseleler, önseçim derdine düşüp milletvekilliğine yönelik manevralardan ötede bir anlam taşımaktadır. Toplumun beklentilerine çözüm olmayan, umut veremeyen bir CHP’de kimin milletvekili olacağının ne önemi var? Ha olan için önemi var da Aktepe’de yaşayan insan için ne önemi var? Okuldan mezun olunca işsiz kalacağını bilen genç için ne önemi var? Atanamayacak asgari ücretle çalışmaya mahkum olacak öğretmen adayı için ne önemi var?

Adında halk olan bir partinin hangi halka yakın olduğunu net bir biçimde ortaya koyması gerekmektedir. Rejim ve üniter devlet endişesi yüksek Beşiktaş’ın, Kadıköy’ün, Çankaya’nın, İzmir-Karşıyaka’nın mı partisidir CHP, yoksa yoksulluğu kader belletilmiş, yalnızlaştırılmış,cemaat kıskacında yaşayan veya etnik kökeni yok sayılan Şırnak’ın, Yüksekova’nın, Bağcılar’ın, Gaziosmanpaşa’nın, Gümüşler’in mi ? Tüm mesele Beyaz Türklerle kader birliği değil, yok sayılan halkınla aynı kalp ritmini sağlamaktır.

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı