DENİZ BAYKAL’LA OLMUYOR EFSANESİ SONA ERDİ
23 Eylül 2010 Perşembe
Demek ki Deniz Baykal’la olmuyor, o gitsin vallahi billahi CHP’ye oy vereceğim sözü meğer bir efsanesiymiş.
Bu cümleyi sohbetlerde sıklıkla rastlar, zamanla biz de inanır olmuştuk Özellikle kırsalda çok yaygın bir ifade olmuştu bu cümle. Acaba gerçekten Deniz Baykal’la olmuyordu da Kemal Kılıçdaroğlu’yla oldu mu ?
Referandum sonucu ve özellikle kamuoyu yoklamalarında son gelinen durum umut verici bir ifade içermiyor. 2009 yerel seçimlerindeki tabloda Evetçiler % 46 , Hayırcılar %47 idi. Son tablo Evetçiler % 58, Hayırcılar % 42 olarak gerçekleşti. Son kamuoyu yoklamaları da CHP’nin % 24 – % 25 oy oranına sahip olduğuna işaret ediyor.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun halkla daha iyi bir teması olduğuna hiç şüphe yok. 2002 yılından bu yana CHP’nin tüm mitinglerini takip eden biri olarak son mitingde, pencerelerden sarkan insanları, sallanan elleri, geçtiği yollarda köylülerin gösterdiği ilgiyi görünce kendi şahsına yönelik ilgiyi rahatlıkla anlayabiliyorsunuz.
Peki görüntü böyleyken oranlara neden oy artışı olarak yansımıyor? CHP’ye kerhen oy verenler bu sefer rahatlıkla ve bir özgüvenle dışarı çıkıp liderine sevgi gösterisinde bulunuyor hem de isteyerek ve arzulayarak. Vermeyen cepheye gelince de onların CHP’nin bu haliyle oy vermeye niyeti zaten yok.
Peki Deniz Baykal’ın bıraktığı dönemdeki oy oranıyla şimdiki oran yakın ise neden lider değişmesine rağmen CHP’ye ilgi artmıyor?
Çünkü CHP’nin siyaset yapma anlayışı henüz değişmedi veya halk daha bunu bir sonuç olarak değerlendirmedi. Eksiklikleri görme açısından bir özeleştiri kültürü yerleşeceğine önceki dönemlerdeki gibi seçim sonuçlarını “biz başarılıyız” deme anlayışı hala devam ediyor. Siyasette bir başarıdan bahsebilmek için yeni bir iddia ve yeni bir yaklaşım ortaya konması gerekir ki bunun getirisini ölçebilesiniz. Ortada hiçbir yeni duruş, bakış, proje, anlayış yokken olmayan modelin arkasına sığınıp Türkiyeye anlatacağız demenin hiçbir manası yoktur. Eğer referandum başarıysa CHP referandumda hangi yapamadıklarını yapacak da aradaki 5 milyon farkı kapatacağının formülünü ortaya koymaya mecburdur.
Siyasette temas çok önemlidir fakat temas halindeyken yeni bir şey söylemek, umut yaratmak, çözüm için güven oluşturmak çok daha önemlidir. Çünkü halkımız iyi hatiplere iyi siyasetçi dediği günlerin çok uzağındadır, kendini geliştirmiştir artık; siyasetçinin nasıl söylediğine değil, ne söylediğine bakmaktadır. Eğer CHP başarılı olmak istiyorsa ne söylediğine ve ne yaptığına önem vermelidir. Neyi söylemedi ve yapmadı da genel seçimlerde yapacağını çok iyi anlatmalıdır. Kral’ın durumu ortadadır.