REKLAMI GEÇ

DENİZLİ’DE İLERİ(?) DEMOKRASİ MANZARALARI

30 Ocak 2011 Pazar

Dün Başbakan’ın Denizli ziyaretinde Türkiye Demokrasisine kara bir leke olarak geçecek bir durum yaşandı : Türkiye Gençlik Birliği üyesi bir avuç genç Başbakan’ı protesto etme ihtimallerine dayanak gösterilerek evlerinden çıkarken gözaltına alındı.

Avrupa standartlarında bir demokrasi ve sivilleşmeyi savunan AKP’nin maskesi bir kere daha düşmüş oldu. Yasal sınırlar içinde kaldığı sürece herkesin protesto edilebileceği bir demokrasi davranışıdır, protestoların olmaması ülkelerde sağlıklı bir demokrasinin olmadığının bir ifadesidir. Aslında AKP’li yöneticilerden bazılarının da hoşnut olmadığı bu durumda polis tavrını kime ne amaçla yapmaktadır? Van’da Deniz Baykal’a yapılan yumurtalı saldırıda hiç kimse gözaltına alınmamışken Denizli’de yolda yürüyen ve sırf Türkiye Gençlik Birliği üyesi olduğu için gözaltına alınan ve daha sonra bu gözaltıyı protesto etmek isteyen İşçi Partisinin yöneticilerin göz altına alınması nasıl bir çifte standart olduğunun çok açık bir kanıtıdır.

Geçen sene 29 Ekim’de de benzer olaylara şahit olmuştuk. ADD kortejinde yürüyüş yapmak isteyen sivil toplum ve siyasi partilerin yürüyüşü polisin engellemesine takılmıştı. Bu dikkatle değerlendirilmesi gereken bir durumdur.

Bir avuç Türkiye Gençlik Birliği üyesi genç Türkiye’yi sallamaktadır. Türkiye Cumhuriyeti polisi de sadece basın açıklaması yapmak isteyen bir siyasi partinin il başkanı ve ilçe başkanını, belediye meclis üyesini gözaltına almaktan çekinmemektedir. Hangi gerekçe olduğu aşikar olan bu durum hukukçular tarafından iyi değerlendirilmeli hatta gerekirse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine kadar taşınmalıdır.

Son sözüm Denizli’deki CHP yönetimine …

CHP Genel Başkan Yardımcılarının ve Milletvekillerinin demokratik tavır çağrısı yaptığı son süreçte AKP’nin hukuk sistemini ele geçirme çalışmaları iddialarına karşılık Denizli yerelinde ne gibi bir çalışma yapmayı düşünmektedirler? Başbakan gelip giderken yapılan müsrifliğin hesabı neden sorulmamıştır? CHP Genel Başkan Yardımcısı Alaattin Yüksel Başbakan’ın Denizli’ye gelişiyle ilgili basın açıklaması yaparken neden Denizli’den bir ses çıkmaz? Afişlerin ve giydirmelerin kimin parasıyla yapıldığı CHP’yi ilgilendirmiyor mu? Peki evlerinin önünde gözaltına alınan TGB’li gençlerle ve İşçi partisi yöneticileriyle ilgili nasıl bir tavır sergilenecek? Güneydoğu’da polise taşla saldırılmasına rağmen polis metanetini korurken sadece Sayın Tayyip Erdoğan rahatsız olmasın diye bir siyasi partinin il başkanının gözaltına alınmasını tüm siyasi parti yetkililerini toplayarak protesto etmeyi düşünürler mi? Biz bunları söyleyelim de belki birileri üstüne alınır…

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı