REKLAMI GEÇ

DENİZLİ’YE 52.LİK YAKIŞMIYOR

12 Aralık 2010 Pazar

Bir önceki yazımda CNBC-e business dergisinin sıralamasında Denizli’nin 52. olduğunu belirtmiştim. Dikkate alınan ve tüm illerin durumlarını gösteren kriterler ve etki ağırlığı da şöyledir:

EKONOMİ (25)
Kişi başına düşen kamu harcaması (2.5)
Kişi başına düşen araç sayısı (1.25)
Kişi başına düşen konut sayısı (1.25)
Kişi başına düşen ortalama kira geliri (1.25)
Havayolu kullanım oranı (1.25)
Kişi başına ödenen vergi (3.75)
Satın alma gücü (3.75)
Kişi başına düşen hane elektriği tüketimi (1.25)
Kişi başına düşen mevduat miktarı (3.75)
Yaratıcı sermaye reytingi (2.5)
Fiziki altyapı reytingi (2.5)

EĞİTİM (20)
Bir anaokulu öğretmenine düşen öğrenci (3)
Bir ilköğretim öğretmenine düşen öğrenci (3)
Bir ortaöğretim öğretmenine düşen öğrenci (3)
Üniversite mezunlarının yetişkin nüfusa oranı (8)
Okur yazarlık oranı (3)

SAĞLIK (20)
Kişi başına düşen sağlık doktor sayısı (10)
Kişi başına düşen hastane yatak sayısı (10)

GÜVENLİK (15)
Suç oranı (7.5)
Deprem riski (7.5)

KENT HAYATI (12)
tesisi kapasitesinin nüfusa oranı (1.2)
Lisanslı sporcu sayısının nüfusa oranı (1.2)
Araç başına düşen kaza sayısı (2.4)
Ormanlık alanların kent alanına oranı (2.4)
Hava kalitesi (2.4)
Alışveriş merkezi sayısının nüfusa oranı (2.4)

KÜLTÜR SANAT (8)
Tiyatro seyircisinin nüfusa oranı (0.8)
Tiyatro koltuk kapasitesinin nüfusa oranı (0.8)
Sinema seyircisinin nüfusa oranı (0.8)
Sinema koltuk kapasitesinin nüfusa oranı (0.8)
Opera ve bale seyircisinin nüfusa oranı (0.8)
Opera ve bale koltuk kapasitesinin nüfusa oranı (0.8)
Kütüphane ve eser sayısının nüfusa oranı (1.6)
Müze ziyaretçi sayısının nüfusa oranı (1.6)

Altına çizerek özellikle belirtmek isterim ki, yaşanan bir gerçeğin ortaya çıkmasının engellenemeyeceği ancak ötelenebileceğidir. Denizli’de her ne kadar belediyecilik anlamında doğru işler yapılıyor olsa bile Denizli’yi “MARKA ŞEHİR” sloganı ile tanımlayanların ismin altını doldurmakta yetersiz kaldığını da bu sıralamayla şahit olmaktayız. Yönetenlerin gördüğü şehir gerçeği ile yaşayan şehrin gerçeği birbirinden çok ama çok farklı. Gazete demeçleriyle, bilboardlarla ve büyük giydirme afişlerle temel gerçek ne yazık ki değişmiyor. İndeksde ortaya çıkan olumsuzlukları şu anda yönetenlere de tam anlamıyla mal edemeyiz fakat olumsuzluğu olumluya çevirme gayretinin de olmadığı veya sonuç vermediği son 3 yıl trendinin daha olumsuza doğru gitmesinden ortaya çıkmaktadır.

Tam bu yazıyı yazdığım günlerde OECD ülkeleri arasında 3 yılda bir yapılan dünya ülkeleri eğitim araştırma sonuçları da medyaya yansıdı. Eğitim kalitesinde Türkiye 35 ülke arasında 33. sırada. Ne demiştik ? Temel gerçeği ortadan kaldırmak mümkün değil ancak öteleyebilirsiniz;
Fakat nereye kadar?

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı