ÖN SEÇİM TEK KOŞUL OLAMAZ

Tersten okumak, insiyatif koymak veya Kral’a çıplak demek siyasette çok nadir karşınıza çıkan bir tavırdır. Oportünizm siyasetin ve hükümetlerin vazgeçilmez davranış biçimlerinden biridir.

Cumhuriyet Halk Partililer -belki haklı olarak- her şeyden şikayet ederken şikayet ettikleri birinci ve sanırım en önemli unsuru düzelttiler, Genel Başkan ve politbüro diye tabir edilen sistemi ve unsurlarını da değiştirerek yeni bir yol yaratmayı başardılar.

Bu aşamadan sonra şimdi de milletvekilini önseçimle belirleme methodu CHP’nin olmazsa olmaz ön koşulu oldu. Ulusal basının temsilcilerinin de aktardığı üzere ön seçim talebi son Denizli seyahatinde Genel Başkan’ın gözüne adeta sokulmuş. Tabi bu talebin bu kadar güçlü olmasının altında komşu illerinde ön seçim yapılmasına rağmen 2002 ve 2007 yıllarında Denizli’de yapılan hataların yattığını da belirtmeliyiz. CHP geleneği, örgütten gelmeyen adaylara karşı hep mesafeli olmayı gerektirmiştir, o yüzden parti içinden mücadeleyle gelmiş isimleri tercih etmek isterler. Bunun da en kolay ifadesi kendisinin belirlediği adayın milletvekili seçilmesidir.

Fakat ön seçim bir partinin iktidar olması için olmazsa olmaz tek koşul değildir. Hızla değişen dünyada ve siyaset yapma koşulları zorlaşan Türkiye’de halkın değişik kesimlerinden insanların da temsilci olabilmesine imkan tanınmalıdır. Özellikle mesleki ve mali sebeplerden dolayı herkes eşit koşullara sahip değildir.

CHP, üyesiyle ve delegesiyle son derece makul ve sağduyulu insanların çoğunlukta olduğu bir partidir. O yüzden biliyorum ki, aslında CHP’nin iktidar olmak için ihtiyaç duyduğu olmazsa olmaz koşul ön seçim değildir; ön seçim bu belirleme sisteminin bir koşuludur. Bu koşul dışında daha en az 4 belirleyici faktör vardır. Mesleki başarı, kişisel bilgi ve beceri, toplumsal mücadeledeki sivil toplum çalışmaları, yaşı, cinsiyeti, parti ilkelerine olan bağlılığı ve parti içi geçmişi, aile ve çevre yaşantısı gibi birçok parametre de göz önünde bulundurmalıdır. Eğer tüm bu faktörleri ön seçimde partili değerlendirsin diyorsak o zaman son dönemde neden üye yapma yarışı yapılır veya delegeyle seçim yapılması istenmez? Neden maddi gücü olmayanlara şans tanınmaz? Herkes partiliyse neden sıralama anahtarı yapılır da üyenin tercihine bırakılmaz sıralama? Kağıt üzerinde ve teoride partili için ön seçimle adayları belirleme sorumluluğu almak çok onurlu bir davranıştır ama onun gereğini yerine getirmek aslında bir o kadar da zordur. CHP tüm kadrolarıyla ön seçim koşuluna kilitlenmeden kenar semtlerde yaşayan yoksuldan nasıl oy alacağını daha fazla dert etmeli, nasıl çare oluruzun derdine düşmelidir.