YUNANLILARIN SEVDİĞİ BİR BAŞBAKAN İSTERMİSİNİZ?

Geçtiğimiz hafta boyunca Türkiye bir siyasi metafor yaşadı. Ordu’nun general kademesindeki on kişiden birinin tutuklandığı ve gazetecilerin haber yaptığı için halkı ayrımla suçlandığı bir gündemi, dışarıdan, Yunanistan’dan takip etme fırsatım oldu.
Yunanlılar Türkiye gündemini oldukça yakından takip ediyorlar ve Türklerden hem korkuyorlar hem de nefret ediyorlar. Bir devlet görevlisi Türk olduğumuzu söylediğimizde “Bizi seviyormusunuz?” sorusunu yöneltti. Ben de “takibiki seviyoruz sevmesek ne işimiz var burada” dedim. Sonra verdiği yanıt ilginçti : “Biz sizin ordunuzdan dolayı sizle düşmanız ama başbakanınız Erdoğan’ı seviyoruz çünkü komutanları tutukladı” dedi.

Demek ki Yunanlılar Türkiye’yi bizden daha çok seviyorlar. Bu konuşmadan sonra Başbakan’ı sevmeyenleri Türkiye düşmanı(?) olarak görmeye başladığımı belirtmek istiyorum….

KEMAL KILIÇDAROĞLU’NUN TUNCELİ DOĞUMLU OLMASI SEBEBİYLE “ÖNEMLİ OLAN SOY SOP” DİYEN BİR BAŞBAKAN’A DA “HALKI DİN VE MEZHEP AYRILIĞI YARATMA SURETIYLE TAHRİK” GEREKÇESİYLE DAVA AÇABİLME CESARETİ GÖSTEREBİLİYORMUSUNUZ?

Arap dünyasında diktatörler bir bir yerlerini kaybederken Türkiye’de sivil faşizmin ayak seslerinin şiddeti daha da artmaya başladı. Artık yasamanın yönetimini de ele geçiren siyasi iktidar beğenmediklerini sindirme gerekçesinin de şablonunu hazırladı: “ Ergenekon Terör Örgütü’ne üye olmak, halkı din ve mezhep ayrılığı yaratarak hükümete karşı organize etmek”

Yaklaşık 3 yıldır Türkiye’nin genetiğiyle oynanmaktadır. Ülkede gençlerin yarısı işsizken, halk hala yoksulluk altında inim inim inlerken, iş arayanlara ya beğenirsin ya da senin gibi yüzlerce aç var bu işi yapacak diye aşağılanan bir ülkede üzülerek söylemek isterim ki yine Türkiye gündemi iç kargaşayla yönetilmektedir. Yıllardır enerjisini içerideki vatandaşlarına karşı harcayan devlet şimdi başka bir kimlikle aynı şeyi tekrarlamaktadır. Yeni nesil altın çocuklar Türkiye Devletinin yargısına, polisine iyice yerleşmişlerdir. Bu altın çocukların ağabeyleri her ne kadar Tayyip Erdoğan’ı zerre kadar sevmediklerini söyleseler de Recep Tayyip Erdoğan bu çocuklara sahip çıkarak ülkeyi dönüştürmeyi başarmıştır ama insanını tanıyan biri olarak diyebilirim ki bunu asla sonuçlandıramayacaklardır. Bu ülke sahipsiz değildir.

ANLAMAK İSTEMEYENLERE …

Benzer söylemime devam edeceğim. Gölcük Donanmasına girip askerler aleyhine delil bıraktığı iddia edilen, hayatınızın her anında sizi gözetleyen, gözaltında cep telefonunuza numara yükleyen, medyayı baskı altına alan ve kendi içinde müthiş bir dayanışma içinde olan yapıyla 30-40 yıllık söylemlerle mücadele edemezsiniz. Adamlar Türkiye’yi şekillendirirken bir kısım partili olup biteni bırakmış kimin milletvekili olacağının derdine düşmüş. Kafa değişmediği sürece kimin vekil olacağının ne önemi var ? Partinin tabanı geleceğine mutlaka sahip çıkmalıdır. “ Biz Nasıl Halkımıza Çare Oluruz”’a verilecek yanıt çok önemli bir politikadır. 17 milyon Yunan vatandaşının sahip olduğu yaşam standartına bu ülkenin tüm vatandaşlarının hakkı vardır.

serdar.ekiz@gmail.com