REKLAMI GEÇ

ADALET ŞEYSİ

4 Ocak 2014 Cumartesi

Adalet tanrıçası Themis’in ırzına geçenler kim, bilen yok ama durum tesbiti yapıp eleştiren pek çok.

Türkiye’de bağımsız yargı ve adalet nedir? Gelin biz güncel tanımlar yapalım.

Bu memlekette mahkemelerin bağımsızlığı ölmüştür, diyen eski Adalet Bakanı ve TBMM başkanı Cemil Çiçek’e pes, teslim oluyoruz demektir.

Suriye’ye İHH’nın yardım malzemesi götürdüğü TIR’ı Hatay’da durduran, terörle mücadele suçlarında görevli Cumhuriyet (!) Savcısının arama yapın talimatını, polise ve jandarmaya uygulatamamasıdır.

Aynı polis ve jandarmanın Valinin bırakın lan, talimatını derhal yerine getirmesidir. Savcı bakarken mühimmat yüklü tır şoförünün nanik yaparak geçip gitmesidir.

Yeni İçişleri Bakanı Ala’nın (sakın “ala” diye okumayın, TV ler gibi uzatarak “alaaa” denecek) İçinde Türkmen’lere yardım malzemesi var, açıklamasına Suriye Türkmen Meclisinin, yok öyle bir şey, demesidir.

İstanbul Savcısının Bilal oğlanı, şüpheli sıfatıyla davetiye ile ifadeye çağırması, Bilal oğlanın da çağrıya uymamasıdır.

İstanbul mahkemesinin verdiği gözaltı ve arama kararlarını polis ve jandarmanın yerine getirmemesidir.

Bu kararları talep eden savcıların, en başta Özsavcının görevden alınmasıdır.

Arkasından ne olur ne olmaz, diye yüzlerce polis müdürünün görevden alınması yerine majesteye daha sadık olanların atanmasıdır.

Yıllardır Silivri mahpusunda yatanlar mesela Tuncay Özkan, ailesi ile ayda bir kez açık görüş yaparken, güzel şarkıcı Ebru Gündeş’in özel izinle, her gün kocasını ziyaret edebilmesidir.

Eski imam ve eski Adalet Bakanı olan zatın, bakanlık görevi sırasında umursamayıp, Yargıtay İmamı bir dosyada verilecek kararı büyük imama sordu, diye şikayet etmesidir.

Başbakanın baş danışmanı, milletvekilinin balyoz davası için, TSK’ya kumpas kurdular, itirafıdır.

Şıpınişi kararlarla terör suçundan tutuklu BDP vekillerinin alelacele tahliyesi sağlanırken, terör suçundan tutuklu Genel Kurmay Başkanı ve yüzlerce asker, akademisyen, hukukçu ve gazetecinin içeride tutulmasıdır.

Anayasa hocası ve Anayasa Komisyonu Başkanı Kuzu’nun, başbakanın elinde 2000 kişilik liste var, babalaması ile cadı avının süreceği itirafıdır.

Arınç beyin hem danışmanı, hem de Kuzu’yu, dilinizi tutun diye fırçalamasıdır.

Başbakanın 2010 anayasa değişikliğiyle kendi kurduğu HSYK’ya ve savcılara, sandıkta görüşelim diye meydan okumasıdır. Onları yargılayacak mekanizma aramasıdır.

Başbakanın geçtiğimiz Eylülde, Adli Yıl açılış töreninde kendisine otoriterlik eleştirisi yaptığı için “Baro başkanının yargı yılının açılışında konuşması yanlış. Yargıtay Kanunu’nda böyle bir hakkı yok. Bir daha böyle bir durum söz konusu olursa, açılışa asla gitmem. Ayrıca, yargı yılı açılışı gereksiz bir durum. Hükümet yılı açılışı var mı? Yargı açılışını kendi içinde yapsın” dediği, TBB başkanına gece yarısı, “medet ya Metin!” diye randevu vermesidir.

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı